İYİ Partili Çömez den ekran karartma cezası verilen Sözcü TV nin logosunun önünde açıklama Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM'de RTÜK tarafından 10 gün ekran karartma cezası verilen Sözcü TV'nin logosunun önünde basın toplantısı düzenledi.
Basın ve ifade özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmaz şartı olduğunu belirten Çömez, şunları söyledi:
*İktidarımızda bu özgürlükler evrensel standartlara ulaştırılacaktır. Gazeteciler yazdıkları yazılar nedeniyle cezalandırılmayacak, eleştiri ve haber yapma hakkı korunacaktır. Basın üzerindeki sansür uygulamalarına ve otosansüre karşıyız. RTÜK tarafsız ve bağımsız bir yapıya kavuşturulacaktır.
*Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle insanların cezaevine girmemesi için yasal düzenlemeler yapılacaktır. İktidara gelirken AKP'nin verdiği sözler bunlardı. Ve AKP kurulduğu ilk yıllarda hem parti programına hem de seçim beyannamesine bunları yazmıştı.
*Fakat geçen zaman içerisinde AKP bu vaatleri tutmak bir yana ne yazık özgür medya üzerine kurduğu baskıyı giderek arttırdı.
*En son dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde Sözcü TV ekranları karartıldı. Yine aynı şekilde Halk TV'ye de bir karartma verildi ancak yürütmenin durdurulması kararı çıktığı için şimdilik uygulanmıyor.
"ÜLKEYİ BU HALE DÜŞÜRMEYE KİMSENİN HAKKI YOK"*Türkiye'nin çok saygın gazetecileri başta Fatih Altaylı olmak üzere sadece ve sadece konuştukları için, gazetecilik yaptıkları için ekranlarda Türk milletini aydınlattıkları için cezaevindeler. Televizyonlar susturulurken başka yerler stüdyoya çevrilip talimatlar verilebiliyor mu?
*İmralı'da alçak terör örgütünün elebaşının kurmuş olduğu stüdyodan yaptığı yayının görüntüsü. 50 bin kişinin katili bu alçak İmralı'da örgüt üyelerini yanına alarak yayın yapıyor, bu da yetmiyor talimatlar veriyor.
*'TBMM'de bir komisyon kurulsun, bu komisyon yasayla kurulsun ve bütün partiler vazifesini yapsın' diyor. 50 bin kişinin katili bir alçak cezaevinden yayın yapıyor, stüdyoya çevirdiği ininden hem örgütüne hem de muhataplarına talimat veriyor ve parlamentoya mesajlar veriyor.
*Bu alçağı orada ziyaret eden ulak heyeti önce onun mesajını parlamentoya getiriyor, o mesajı da alıp saraya götürüyor. Türkiye'nin düştüğü hale bakın.
*Bu alçağın yanına almış olduğu kadrodan iki kişi şunlar; Ergin Atabey, 1999 Mavi Çarşı katliamını gerçekleştirmiş ve 13 kadın ve çocuğu katletmiş bu alçağı televizyonlarda yayın yaptırarak cezaevinden mesajlar yağdırıyorlar.
*Diğeri Hamili Yıldırım. Tunceli, Erzincan, Sivas, Bingöl'de tam 47 askerimizi askerimizi, polisimizi, sivil insanımızı katleden bir alçaktır. Cani başıyla beraber poz veren bu alçaklar Sözcü televizyonunun karartıldığı gün ekranlara çıkıyorlar ve cezaevinden bu aziz millete talimatlar yağdırıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini bu hale düşürmeye kimsenin hakkı yok."
"BOP İŞLEMEYE DEVAM EDECEK"PKK terör örgütünün bu hafta içerisinde silah bırakma sürecine ilişkin Çömez, şunları söyledi:
*Bu tiyatroda sözüm ona silah bırakma seramonisi yapılacak, belki göstermelik olarak yakılacak, Türkiye'ye teslim edilmeyecek.
*Hangi alçak eylemlerde kullanıldığı bilinmeyecek. Üç beş alçak terörist orada kahraman gibi elini kolunu sallaya sallaya hiçbir hesap vermeden çekip gidecek ve o tiyatroyu izlemeye gidenler bunlara alkış tutacaklar.
*Ellerindeki inanılmaz medya ve propoganda gücü ile sabahtan akşama insanların beyin kodlarına nüfuz edilerek dağlarda çiçekler açacak tiyatrosu ile milletin önünden gerçekler kaçırılmaya çalışacak. Büyük Orta Doğu Projesi tıkır tıkır işlemeye devam edecek.
*Bu tiyatrodan sonra talepler gelmeye başlayacak. Perde arkasında devam eden pazarıklar var. İmralı canisi cezaevinden çıksın, sonra İmralı'da bir saraycığa taşınsın, oradan örgütünü, siyasi uzantısını yönetsin. İstenen bu. 7 bin alçak terör örgütü üyesi cezaevinden çıksın. Anayasa 1-2-3-4 değişsin.
*Anayasa 42 değişsin, eğitim dili Kürtçe olsun. Türkiye Cumhuriyeti devletini Kürtler ve Türkler kurdu denilsin. İstenen bu. Komisyon kurulsun diyor. Bu komisyonun iki vazifesi var. Birincisi toplumu ikna etmek.
*İkincisi o alçağın İmralı'dan gönderdiği talimatlarla yapılmak istenen yasa ve anayasa değişiklikleri ile ilgili hazırlıklar yapacak. Bu komisyonun alt komisyonları olacak ve süreç Meclise taşınacak. Arkasında emperyallerin olduğu ihanet projesi işemeye devam edecek.
"BUNUN CEVABI YOK"*Bu komisyonun yapmaya muktedir olduğu ama Meclisin yapmaya muktedir olmadığı şey nedir? Bunun cevabı yok. Biz itiraz ettiğimizde 'Terörsüz Türkiye istemiyor musunuz?' deniliyor. Bunu yaparken Türkiye Cumhuriyeti hiçbir güce eyvallah etmesin, terör örgütüyle pazarlık yapılmasın istiyoruz. 23 yıldan beri terörlü Türkiye mi istiyordunuz?
*O zaman şunun izahını yapın; 23 yıldır hukuki adımları, ekonomik, siyasi adımları atmadınız mı? Bugün önünüzde hangi yasal engeller var? Gelin bize söyleyin ama biz terör örgütünü muhattap almayacağız. 29 milletvekilimizle ihtiyacınız neyse bu ülkede birlik ve beraberlik olması için bu ülkenin güvenliği için aziz milletinin geleceği için ne gerekiyorsa yapalım."
*Metan gazı zehirlenmesi nedeniyle şehit olan 12 asker için yeniden soru önergesi verdiklerini ifade eden Çömez, "Hangi gerekçeyle üç yıl sonra o mağaraya gidildi? Bir istihbarat mı geldi? Bunun cevabı verilmek zorunda. Tam olarak kaç asker var bunu bilmek istiyoruz. Öncü birlik arama köpekleri, dron, dedektörle neden arama yapılmadı?
*Mağaraya giden askerler gaz maskesi ile gider. Bunlar yapıldı mı, yapılmadı mı bunun cezasını istiyoruz. 'Köpek gönderildi, canlı çıktı' deniliyor. Metan gazı olan bir yerde nasıl köpek canlı çıkıyor da askerler canlı çıkamıyor.
"HESAP SORMAZSANIZ HATRIM KALIR"Meclise gönderilen hakkındaki dokunulmazlık fezlekesine ilişkin ise Çömez, şunları söyledi:
*Dokunulmazlığımın kaldırılması isteniyor. Tam iki gün uğraştım bu fezlekenin neyle ilgili olduğunu anlamak için. Ben bu Mecliste bir milletvekili ve grup başkanvekili olarak hakkımda verilmiş bu fezleke ile ilgili bilgi almak için iki günden fazla beklemek zorunda kaldım.
*Nihayetinde öğrendim; Sözcü televizyonunda yaptığım birkaç açıklamayla ilgiliymiş. Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kendisine parlamentoda soru önergeleri verdim. Onlarca soru önergem cevapsız kaldı.
*Sayın Bakan şunu söyledim; 'Sen AKP iktidara geldiğinde Medipol diye bir hastaneler grubuna sahip değildin, hayrola' dedim. 'Bu kadar büyük bir hastaneye nasıl sahip oldun? Sana Unkapanı'nda, Beykoz'da, Üsküdar'da, Ulus'ta milyonlarca lira değerindeki binalar verildi mi, verilmedi mi?' diye sordum.
*Hiçbirine cevap yok. 'Kovid zamanında İngiltere'de Çin'den alınan aşı 3 dolarken 12 dolara aldın mı?' diye sordum. Anayasayı hiçe sayan bir güruh parlamentoda sorduğumuz soruya cevap vermemiş, ben de gidip bunları televizyonda sormuşum ve bunun için hakkımda davalar açılmış.
*Hesap sormazsanız hatırım kalır. Sorun diyorum. Çıkalım o mahkemeye ben size teker teker bu yolsuzlukların, yalanın hesabını sormazsam Turhan Çömez değilim. Kaldırın dokunulmazlığımı sizinle mahkemede hesaplaşalım. Bakın Türkiye neler öğrenecek o zaman.


