İzmir de kamu emekçileri AKP İl binası önüne tabut bıraktı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve 600 bin işçiyi ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinin sekteye uğraması nedeniyle, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar 81 ilde ez zamanlı eylem düzenlendi.
İzmir’in Bayraklı ilçesinde düzenlenen eylemde kamu emekçileri AKP İl Başkanlığı önünde toplanarak temsili tabut bırakarak, imamlı eylem yaptı.
Kamu emekçileri, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Şimşek zammını al başına çal”, “Sefalet ücreti istemiyoruz”, “Vergide adalet istiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Vur vur inlesin, Mehmet Şimşek dinlesin” sloganları attı.

Ancak, AKP İl Binası önünde polisin barikat kurması nedeniyle basın açıklaması bina girişinden uzakta yapıldı. Basın açıklamasını TÜRK-İŞ 3. Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak okudu. Çakmak, açıklama metnini okumadan önce şu konuşmayı yaptı:
"Kamu kurumlarının içerisinde devlet büyüklerimize, ülkemize bizi yönetenlere her gün her sabah, her akşam. Çaylarını veriyoruz. Odalarını temizliyoruz. Gemilerini yapıyoruz. Yemeklerini yapıyoruz. En iyi şekilde hizmet ediyoruz. Ama bakıyoruz ki önümüzde bizi yönetenlerle aramızdaki mesafeyi görüyorsunuz. Biz bu ülkenin sigortasıyız. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. Biz asla büyüklerimize saygısızlık yapmayız. Bizler randevu istedik randevulara cevap vermiyorlar. Ama biz de bugün dedik ki kapınıza geleceğiz. Sayın Şimşek'in kulağına bağıra bağıra sizlerin nezaretinde anlatmaya geldik diyoruz. Biz isterdik ki o kapıya biraz daha yanaşsaydık. Sesimizi daha da duyursaydık. Bizden neden korkuyorsunuz? Seçim olunca geliyorsunuz da geçim olunca niye uzak duruyorsunuz? Biz geçinemiyoruz. Biz barınamıyoruz. Haykırışımız budur. Bunun için bugün buradayız. Geçinemediğimiz için buradayız"

Çakmak, sözlerinin ardında "81 ilde AK Parti il binaları önünden sesleniyoruz" diyerek basın açıklaması metnini okudu. Basın açıklaması metninde ise şu ifadelere yer verildi:
"2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerini görünür kılmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla başlatmış olduğumuz eylem süreci kararlılıkla devam etmektedir.
Geçtiğimiz hafta işyerleri önünde gerçekleştirdiğimiz bildiri okumalarının ardından, bu hafta şehir meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdik. Tüm illerimizde eş zamanlı olarak planlanan bu açıklamalar, kamu emekçilerinin birliğini ve taleplerinin ciddiyetini gösterecek önemli bir adımdı.
Bugün de eylem planımız dahilin de, Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti İl Binalarının önündeyiz. Çünkü artık sabrımız kalmadı. Çünkü artık yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>

Biz bu ülkenin çalışanları, biz bu halkın emekçileriyiz. Ama bugün yaşam mücadelesi veriyoruz. Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor. TÜİK’in rakamlarıyla, halkın gerçeği gizleniyor.
Az kazanandan çok vergi alınıyor. Hayat pahalılığı karşısında maaşlarımız buharlaşıyor. Artık yeter. İşte bu yüzden, bu seferde buradan AK Parti il binaları önünden taleplerimizi bir kez daha dile getirecek sesimizi hep birlikte yükselteceğiz."

Açıklamada kamu emekçilerinin talepleri ise şu şekilde sıralandı:
"İnsan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz. TÜİK’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Sözleşme teklifleri, TÜİK'in verilerine değil, pazarda, mutfakta yaşanan gerçeklere göre hazırlanmalıdır. İnsanca yaşanabilecek, geçim koşullarına uygun bir ücret talep ediyoruz. Gerçekçi ve adil bir toplu sözleşme istiyoruz. Hükümetin masaya getirdiği teklifler, emekçiyi oyalamaktan ibarettir. Toplu sözleşme, emekçinin iradesine ve yaşam şartlarına uygun olmalıdır. Emekçilerin sesi dikkate alınmadan yapılan hiçbir teklif meşru değildir. Vergide adalet istiyoruz. İşçinin maaşı daha eline geçmeden vergiyle eriyor. Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınan bu sistem adaletsizdir. Gelir vergisi matrahı adaletsiz sistemi sona erdirecek şekilde adil ve kademeli olarak düzenlenmelidir. Geçim sıkıntısına acil çözüm istiyoruz. Kira, fatura, gıda, ulaşım... Her şey zamlandı ama maaşlarımız erimeye devam ediyor. Emekçiler kredi kartlarıyla, borçla, eksik beslenmeyle yaşamaya zorlanıyor. Halkın sofrasına, cebine, yaşadığı hayata bakılmadan ekonomi toparlanamaz. Güvenceli çalışma ve iş güvencesi istiyoruz. Taşeron sistemine, güvencesiz çalışmaya son verilmelidir. Kamu işçisinin geleceği koruma altına alınmalıdır. Bugün işi olan, yarını için kaygı duymamalıdır. Emeğe saygı, işçiye değer istiyoruz. Alın terine değer verilmediği sürece adalet sağlanamaz. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz bu ülkenin temel direğiyiz. Emek yok sayılırsa, üretim de adalet de kalkınma da mümkün değildir.
Bugün buradayız. Çünkü başka çaremiz kalmadı. Çünkü duymayan kulaklara, görmeyen gözlere artık ses yükseltme zamanı geldi. Sadaka değil, hakkımızı; ikram değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Sefalet değil, onurlu yaşam istiyoruz. Ve unutulmasın: İşçiyiz, emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız. Direne direne kazanacağız."
Açıklamanın ardından kamu emekçileri AK Parti İl Başkanlığı'nın olduğu sokağın başında yer alan polis barikatı önüne tabut bıraktı.



