Kaçakçılıkla Mücadele Başkanı Hürriyet’e anlattı: Eylülde yenileri gelecek
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI Millet Kütüphanesi’nde açılan “Bir Vizyonun Doğuşu: Geleceğe Miras Projesi–Arkeolojinin Altın Çağı” adlı serginin başrolünde, ABD’den 65 yıl sonra Türkiye’ye getirilen ‘filozof imparator’ Marcus Aurelius var. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, sergide Hürriyet’e konuştu, ABD’den yeni eserler de getirileceğini açıkladı: “Ülkemizin kültürel mirasını korumak için büyük çaba içerisindeyiz. Türkiye çok geniş bir coğrafya, çok büyük bir ülke. Her bölgesinden, her şehrinden, her ilçesinden, neredeyse her köyünden bir kültür varlığı çıkan bir ülke. Bunu korumak için çok büyük bir efor ve bu eforun uluslararası anlayışla da desteklenmesi gerekiyor.
YUNANİSTAN’DAN İRAN’A...
Yunanistan, Mısır, Bulgaristan, Hindistan ve İran gibi pek çok ülkeyle işbirliği yaparak, baskıyı artırarak kaçırılan eserlerin ait olduğu ülkelere iadesi için elimizden geleni yaptık. Belli bir mesafe de katettik. Son yıllarda Balkan ülkeleriyle çok yoğun bir işbirliğimiz var. Bulgaristan’tan, Yunanistan’dan başlayıp Kuzey Makedonya’ya, Bosna Hersek’e gibi pek çok ülkeyle yakın ilişkiler ve tecrübe alışverişimiz var. Diyalog bilgiyi doğuruyor ve bu bilgi sadece kaçakçının dezavantajına oluyor.
KÖY KÖY GEZİYORUZ
Eğitim ve farkındalık çalışmaları bizim için çok önemli. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak operasyonel değiliz. Benim silahım yok. Kolluk araçlarıyla sahaya inip bu kaçak kazı yapanları engelleyemem. Ama ne yapabilirim? Zihinler değişsin diye çok uğraşabilirim. Benim de önleyici tedbirim bu ve bu konuyu çok mesele ettik. Köy köy geziyoruz. Köy sohbetleri yapıyoruz insanlarla. Çocuk kitapları, masallar yazıyoruz. Bilgiyi yaygınlaştırmaya, kültürel mirasın din, dil, ırk gözetmeden ülke değeri anlayışıyla ele alınmasını sağlamaya çalışıyoruz.
NASIL DÖNÜYORLAR
Yurtdışından eserlerin iadesini sağlarken izlediğimiz birkaç farklı yöntem var. Diplomasi bunlardan biri, ikinci yöntem ise savcılık veya polisle işbirliği kurmak. Dünyanın pek çok yerine dağılmış sandukalarımız var. Hacı İbrahim Veli Türbesi sandukası mesela... Bunların iadesi için çalışmalarımız sürüyor. Almanya ile devlet koleksiyonuyla ilgili sıkıntı yaşamamıza rağmen aktüel kaçakçılık olaylarında güzel işbirliği yapıyoruz. Yine Amerika’dan iadesini sağlayacağımız bir grup eserimiz söz konusu. Eylül ayı içerisinde bunların da iadesini sağlayacağımızı umuyoruz.”
12 BİN YILLIK MİRAS
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açılan sergide 570 eserin 485’i ilk kez görücüye çıktı. Türkiye’nin 2025 yılında yurtdışından getirdiği 25 eser de sergideki yerini aldı. Sergide milattan önce 12 bin yıl öncesine uzanan bir yolculuğa çıkılıyor. Bir kızın hasta annesinin iyileşmesi için yaptırdığı ve boynuna muska olarak taktığı taş eser olan Isparta Müzesi’nden getirilen “Gemma”, üzerindeki örtüsüyle dikkat çeken Frig Dönemi çömleği, Karahantepe’de gün ışığına kavuşan ve Neolitik Çağ’ın asrın keşfi olarak nitelendirilen kaplar, Urartu Dönemi’ne ait miğfer ile şimdiye kadar böylesi bir bütünlükte ortaya çıkarılmış Doğu Roma demir asker zırhı, serginin en dikkat çeken parçaları... Abbasi Dönemi parfüm şişeleri ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Adrasan’da dalış yaparak 40 metreden çıkardığı bakır külçe ile cam batıklar da sergileniyor.
İMPARATOR YURDA BÖYLE DÖNDÜ… JALE HOCA HEYKELİ BOSTON’DA GÖRÜNCE...
Zeynep Boz, Aurelius’un dönüş yolculuğunu şöyle anlattı: “Merhum biliminsanı Prof. Dr. Jale İnan 1973’te Boston’da bir etkinliğe katılıyor. Aurelius’un da içinde bulunduğu 4 heykelin tanıtımını görüyor. Jale Hoca’nın araştırmaları neticesinde Burdur’da kurtarma kazıları ve ABD’den iade çalışmaları başlıyor. Süreç zorlukla yürüyor. Ara ara sona eriyor. 2021’de yeniden Boubon soruşturması başlıyor. Marcus Aurelius’u evine döndürmek kolay olmadı. Bu süreçte çok fazla görgü şahidiyle görüşmek, ifade almak ve çapraz sorgulama gibi teknik konularla uğraştık. Eserin ayak ölçülerinin kazılardaki kaide üzerindeki boşluğa doğrudan oturması, bize heykelin nereye ait olduğunu ispatlıyordu.”
3 AYLIK VEDA TALEBİ
Cleveland Müzesi yetkililerinin ABD’lilerin eserle vedalaşması için 3 aylık müsaade istediğini belirten Boz, şunları söyledi: “İlginç bir talepti. Biz nasıl bir gönül bağı kurduysak, o eseri çok uzun yıllar görmeye alışmış Amerikalıların da aynı duyguya sahip olabileceğinden hareket ettik ve 3 ay boyunca kalmasına müsaade ettik. Bu talebi, eserin bugün getirilişinde ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kültür varlıklarının korunmasına adanmış bir hayat olan Jale İnan’ın müzede anılması ve onun resimleriyle donatılması şartıyla kabul ettik. Marcus heykeli, ABD’den gelmeden önce Jale Hocamızın resimleri ve hayatından kesitler 3 ay boyunca müzede sergilendi.”
BAŞI NEREDE
Zeynep Boz, heykelin başı olmadığını ve nerede olduğunun da bilinmediğini söyledi: “Muhtemelen istilalar sırasında, belki Hıristiyan akınları sırasında zarar gördü. Marcus’un başının olmaması kültür varlığı vandalizminin sonuçlarını gösteriyor.


