Kadın Hikâyeleri Seçkisi İstanbul Tiyatro Festivali nde
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda 20 Ekim-22 Kasım tarihleri arasında, Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde düzenlenecek 29. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı, kadın hikâyelerini odağına alan güçlü yapımlarıyla dikkat çekiyor. Édouard Louis’nin Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri, Alis Çalışkan’ın kaleminden Aşağıdaki Pencere, Kumbaracı50’nin Maryam Şahinyan’dan ilham alan İstanbul Mon Amour I Pera’nın Karanlık Odası ve Carme Portaceli’nin Bovary yorumu ilham veren kadınların hikayelerini festival sahnesine taşımaya hazırlanıyor.
Édouard Louis’nin kaleminden, görünmez kadın emeği üzerine
Günümüzün en dikkat çeken yazarlarından Édouard Louis’nin annesinin hayatını anlattığı Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri isimli romanı, sahnede güçlü bir hikâyeye dönüşüyor. Toplumsal baskı ve görünmez kadın emeği üzerine çarpıcı bir iç hesaplaşma sunan bu yapımda, Onur Ünsal etkileyici performansıyla öne çıkıyor. Yıllar süren sessizliğin ardından özgürlüğüne doğru kararlı bir yolculuğa çıkan bir kadının dönüşümü, Kemal Aydoğan’ın rejisinde bütün bir kuşağa ses veriyor. Oyun, 25-26 Ekim’de moda sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.
Festivalden kadın üretimini vurgulayan bir seçki: "Bu İşte Bir Kadın Var"
İstanbul Tiyatro Festivali programında, konusunu kadın hikâyelerinden alan veya kadın yazar, yönetmen ve oyuncuların öne çıktığı oyunlardan bir seçki, kadın üretiminin ve kadın bakış açısının daha görünür kılınması amacıyla, beş yıldır Odeabank’ın tema sponsorluğundaki “Bu İşte Bir Kadın Var” başlığı altında izleyicilere sunuluyor.
Aşağıdaki Pencere, Herkes Kocama Benziyor ve N’olcak Bu Yusuf Umut’un Hali oyunlarının yazarı Alis Çalışkan’ın kaleminden, Büyük Zarifi Apartmanı’nın yönetmeni İlyas Özçakır’ın rejisiyle sansür ve otosansür baskısına karşı kişisel direnişin ve anlatının imkânlarını araştıran tek kişilik, zihin açıcı bir oyun. 30-31 Ekim’de sahnelenecek oyuna, yüksek katkıda bulunan mekân sponsoru Paribu Art evsahipliği yapacak.

Gustave Flaubert’in 1857’de yayımlandığında edebiyat dünyasında bir bomba etkisi yaratan Madame Bovary’si, Jane Eyre, Anna Karenina ve Mrs. Dalloway gibi kadın mücadelesine mal olmuş edebi karakterleri çağdaş tiyatroyla buluşturmadaki ustalığıyla tanınan Carme Portaceli’nin yorumunda hayalperest bir trajedi kahramanı değil, “21. yüzyılın feminist sesi”. 8-9 Kasım’da sahnelenecek oyun, yüksek katkıda bulunan mekân sponsoru Zorlu PSM’de sahnelenecek.
Festivalin ücretsiz etkinlikleri kapsamında, Deniz Yüce Başarır ve Hülya Adak’ın, Emma Bovary’yi feminist bir perspektifle günümüzden yeniden değerlendireceği Feminist Bir Bakışla Bovary’yi Bugünden Okumak söyleşisi ise 10 Ekim Cuma günü saat 19.00’da Orient-Institut Istanbul’da gerçekleştirilecek.
Türkiye’nin ilk kadın stüdyo fotoğrafçısı Maryam Şahinyan’dan ilhamla: İstanbul Mon Amour I Pera’nın Karanlık Odası
Artık bir festival klasiğine dönüşen İstanbul Mon Amour, bu yıl Kumbaracı50 ekibi tarafından, Yiğit Sertdemir’in sanat yönetmenliğinde, Beyoğlu’nda sahnelenecek. Sezin Akbaşoğlulları, Onur Berk Arslanoğlu, Şebnem Sönmez, Gülhan Kadim, Ceyda Akel, Ayşegül Uraz gibi oyuncuların yer aldığı yapım, İstanbul’un günlük rutininde keşfedilmeyi bekleyen sayısız hikâyeden birini gün yüzüne çıkarıyor ve Beyoğlu’na bir fotoğraf makinesi vizöründen bakmaya davet ediyor. Bu yılın rotasında, Türkiye’nin ilk kadın stüdyo fotoğrafçısı Maryam Şahinyan’ın günlük yürüyüşleri, kurmaca bir anlatının omurgasını oluşturuyor. MEKE Sanat’ın gösteri sponsorluğuyla desteklenen İstanbul Mon Amour I Pera’nın Karanlık Odası, 15 ve 16 Kasım’da Beyoğlu Spor Kulübü, Beyoğlu Sineması ve Metrohan’da gerçekleştirilecek.
Festival biletleri passo.com.tr ve İKSV gişesinde (pazar günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında) satışta...


