Kalabalıkta sessizlik ve ahenk Aktüel Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Hac için Mekke’ye gelmek farklı bir dünyaya adım atmak, bildiğimiz “dünyadan” biraz uzaklaşmak gibi... Bu şehirde yüzbinlerce kişi aynı hedefe kilitlenmiştir. Günün bir saatinde mutlaka Kabe’ye gitmek, Kabe’ye ulaşabilmek…
Kabe’de tavaf yapıp, namaz kıldıktan sonra dönülen otelde, bir sonraki günün “Kabe programı” yapılmaya başlanmıştır bile... Saat kaçta gidilecektir? Sabah serinliğinde mi? Daha sakin olması beklenen öğle sıcağında mı? Akşam mı yoksa gece yarısı mı? Yaptığınız planlar “Kabe’nin planı”na her zaman pek uymaz? Kavurucu sıcağı göze alarak gittiğiniz öğle vaktinde sizi büyük bir izdiham bekliyor olabilir? Çok kalabalık olur dediğiniz akşamda bir anlığına görece sakinlik vardır.
SESSİZLİK VE AHENK
Yüz binlerce kişinin Kabe’ye gelenler ve dönenlerle birlikte ters yönlerde aktığı bu mahşeri kalabalıkta başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bir sessizlik ve ahenk var. Tavaftaki yürüyüş ve tavırlara bakarak bazı milletlerin karakterleri hakkında doğru veya yanlış yargılarda bulunmaya başlıyorsunuz. Afrikalılar çevik ve haşin, Uzak Doğulular (Endonezya, Filipinler vb.) eğitimli askeri birlikler gibi… Haşinliğe ve tavafı zorlayan “birliklere” kimseden bir itiraz yükselmez. Burada öfke yoktur, bağırmak çağırmak yoktur.
FARKLI DİLLER FARKLI MİLLİYETLER
Tavaf alanının dışında dillerini ve milliyetlerini bilmediğiniz kişilerle bir şekilde iletişim kurabilir ya da yardımlaşabilirsiniz. Biz yaptıkları umreden sonra “ihramdan çıkabilsinler” diye konuşmalarının tek kelimesini anlayamadığımız ve dolayısıyla hangi ülkeden geldiklerini bilemediğimiz bir grubun saçlarını kestik. Kafilesini ve yolunu kaybetmiş görünen Hint bir kadın bizden çaresize yardım istedi. Ne dilini biliyorduk ne de muhtemelen kaybettiği kafilesinin nerede olduğunu? Kadın sonra başka hacı adaylarına yaklaştı, yüzündeki ifadeye bakılırsa, aradığı cevabı bulmuştu. Yaşlı bir İranlı 10-15 dakika boyunca bilmediğimiz bir dilde bize bir şeyler anlattı. “Erdoğan” ve “Türkiye” kelimelerinden siyasi vaaz verdiği belliydi. İşaret diliyle hiçbir şey anlamadığımızı söylesek de yaşlı adam konuştukça konuştu… Bulunduğumuz noktada kalabalık artıp da durmak mümkün olmayınca ise topallaya topallaya uzaklaştı.
HACCIN VERDİĞİ GÜÇ
Hacda insana insanüstü bir kuvvet gelir. Bacaklarına dokunmamızı istediği için dizlerinde platin olduğunu anladığımız bu yaşlı adam başka bir yerde ve mekânda saatlerce yürüyebilir miydi? Birinci kattaki “metaf alanı”nda iki gün arayla 80 yaşlarında bir Afrikalıyla karşılaştık. Tek başına bastonla ayaklarını sürüyerek Kabe’yi tavaf ediyordu, üstelik gözleri görmüyordu. Tavaflarını bitirip, namazlarını kıldıktan sonra otellerine dönen yaşlı Türk hacı adayları, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın “Gazze Garajı”nda bekleyen otobüslerine nasıl koşturduklarını görmelisiniz.
PAZARLIK VAKTİ
Otobüsler konforlu… Fakat yürüme mesafesini kısaltıp konforu artırmak istiyorsanız Arafat’a çıkma vakti yaklaştıkça fiyatları artan taksilerin şoförleriyle sıkı bir pazarlığı göze almalısınız. Pazarlığı genelde taksicilerin kazandığını not düşmekte fayda var… Pakistanlı dostlarımız kızmasın ama Yemenli taksicilerle anlaşmak Pakistanlı taksicilerle anlaşmaktan daha kolay gibiydi…
“SUSUZLUK” YOK
Türk hacılar daha fazla bahşiş mi veriyor ne, Kabe’nin çevresindeki temizlik görevlileri sürekli “Türkiye”, “İstanbul”, “Erdoğan” deyip bahşiş istiyor. İlginçtir Mekke’ye gelmeden önce nefesleri kesen sıcaktan olmalı “susuzluktan” endişe ediyorsunuz. Öyle olmuyor… Kâbe’de adım başı zemzem içebileceğiniz musluklar, büyük küpler var, dışarıda ise Suudi görevliler ya da gönüllüler sürekli su dağıtıyor. Otobüslerdeki buzdolapları da hep soğuk su şişeleriyle dolu. Burada hacılara yardım etmek bir “görev.”
Arafat’ta sıcaklık 50 derece olacak
Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Rıdvan Yalçın, hacı adaylarının kutsal yolculuklarını sağlıklı tamamlamaları için ekipman ve beden sağlığına dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Yalçın, Arafat öncesi hacı adaylarının mutlaka yürüyüş terliğini denemeleri ve ayaklarına uygun terlikleri giymeleri tavsiyesinde bulunarak, beslenme ve dinlenmenin bu süreçte vazgeçilmez olduğunu belirtti. Hacı adaylarının en çok dinlenme ve beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Özellikle uykunuzu alın, ertesi gün dinç olmanız lazım. Günlük ilaçlarınızı da mutlaka yanınızda getirin, bu ilaçlarınızı da kullanın” dedi. Yalçın, Arife günü Arafat'ta 50 derece veya üstünde bir sıcaklık beklendiğini aktardı. Yalçın, şeytan taşlama sırasında yaşanabilecek yoğunluğa dikkat çekerek, kalabalık ortamlarda maske takılması gerektiği uyarısında bulundu.
Kabe’nin dışında ezan vaktini bekleyen hacı adayları.
75 bin kişi geri çevrildi
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, "izinsiz hacca" karşı yürütülen kontroller kapsamında, 75 binden fazla kişinin hac yönetmeliklerini ihlal ettiği gerekçesiyle geri gönderildiğini açıkladı. Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Kamu Güvenliği Müdürü Korgeneral Muhammed el-Bassami, Mekke'de basın toplantısı düzenledi. Oturumu olan ancak hac belgesi bulunmayan yaklaşık 270 bin kişinin Mekke-i Mükerreme'ye alınmadığını bildiren Bassami, 75 bin 943 kişinin de hac yönetmeliklerini ihlal ettiği için geri gönderildiğini kaydetti. Bassami, ayrıca 252 sahte hac organizasyonu, 1239 yasa dışı taşıyıcı ve 109 binden fazla izinsiz araç tespit ettiklerini belirtti.Yetkililer, bu yılki hac döneminde güvenliği sağlamak için insansız hava araçları, yapay zekâ destekli analiz sistemleri ve gözetleme kameraları dahil ileri teknoloji sistemlerinin devreye alındığını duyurdu.


