Kamu Görevlileri Hakem Kurulu ndan aile yardımına yönelik düzenlemeler Ahmet Ünlü
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplantısına sendikalar katılsın mı katılmasın mı derken Kurul toplandı ve kısa sürede kararını verdi. Sendikaların toplantıdan çekildiğini açıklamasından sonra Kurulun karar alma yetkisi yoktu yönündeki yorumlar çok anlamlı değildir. Olsa olsa literatüre bir iki makale kazandırabilir ama sonucu değiştirmez.
Bu yazımızda Kurulun verdiği kararda yer alan aileye yönelik düzenlemeleri ve mali etkilerini açıklamaya çalışacağız.
Aile yardımı ödeneğinde geriye dönük ödeme devam edecek
Kurulun verdiği Kararın 35’inci maddesinde aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlanma düzenlenmiştir. Uzun süredir bu düzenleme bulunuyor.
Buna göre; Aile yardımından yararlanılabilecek eş ve çocuk durumunda meydana gelen değişiklikleri daha sonraki tarihlerde bildiren personele, ilgili mevzuatı uyarınca aile yardımı ödeneği verilmesi koşullarının mevcut olması ve 01/10/2025 tarihinden öncesine taşmaması kaydıyla, anılan bildirime dayanılarak aile yardımı ödeneğinden yararlanabileceği tarihten önceki üç aya kadar olan dönem için de aile yardımı ödenekleri verilmektedir.
Burs alan veya Devletçe okutulan çocuklar için aile yardımı ödeneği
Kurulun verdiği Kararın 10’uncu maddesinde burs alan veya Devletçe okutulan çocukların da aile yardımı ödeneğinden yararlanması düzenlenmiştir.
Buna göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 202’nci maddesi ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 153’üncü maddesi uyarınca çocuk için verilmekte olan aile yardımı ödeneği, burs alan veya devletçe okutulan çocuklardan anılan kanunlarda bu ödeneğin verilmesine ilişkin diğer şartları taşıyanlar için de aynı usul ve esaslar dahilinde ödenir.
Engelli çocuk aile yardımı ödeneği artırımlı ödenecek
Kurulun verdiği kararın 39’uncu maddesinde engelli çocuklar için aile yardımı ödeneğinin artırımlı olarak ödeneceği belirtilmiştir. Daha önce özel gereksinim durumu olan çocuklar için %50 artırımlı ödeme % 60’a çıkarılmıştır.
Buna göre; İlgili mevzuat ve bu Toplu Sözleşme hükümleri uyarınca çocuklar için verilmekte olan aile yardımı ödeneği, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre en az % 40 engelli olan veya Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe ekli 3 sayılı tabloya göre bu oran ve üzerine denk özel gereksinim durumu olan çocuklar için % 60 artırımlı olarak ödenecektir.
Aile yardımı ödeneği arttırılmadı
Aile yardımı ödeneğinde 7. Dönem Toplu Sözleşme metninde yer alan düzenleme aynen korunmuştur. Buna göre, 657 sayılı Kanunun 202’nci maddesi uyarınca eş için “2,134” olarak uygulanan aile yardımı ödeneği gösterge rakamı “2.273” olarak uygulanacaktır.
Buna göre eş için aile yardımı tutarı 2026 yılı maaş katsayısı ile hesaplamamız gerekirse 2.273* 1,298935 = 2.952,47 TL olacaktır. Enflasyon farkı çıkacağını düşündüğümüzde bu rakam daha fazla olacaktır. Ancak ödenecek bu tutarın düşük olduğunu belirtmemiz gerekiyor.
Aile yardımına müstahak engelli çocuğu olanlara kamu konutunda kalma süresi uzuyor
Aile yardımıyla dolaylı da olsa kamu konutlarından yararlanmada engelli kamu görevlileri ve aile fertleri için ilave süre getirildi. Aile yardımı ödeneğine müstahak çocuğunun engelli olması da bu haktan yararlanmada dikkate alınıyor.
Buna göre, 16/7/1984 tarihli ve 84/8345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kamu Konutları Yönetmeliğinin 20’nci maddesi uyarınca sıra tahsisli konutlara ilişkin belirlenen beş yıllık oturma süresi, kendisi, eşi ya da aile yardımı ödeneğine müstahak çocuğunun yüzde kırk ve üzerinde engelli olduğunu yetkili sağlık kurullarından alınan rapor ile belgelendiren kamu görevlileri hakkında altı yıl olarak uygulanacak.
Çocuk yardımı ödemesine ilişkin düzenleme yok
633 sayılı KHK ile Türk vatandaşlarına, 1/1/2025 ve sonrasında canlı doğan çocukları için başvuru yapılması ve Türkiye’de ikamet ediyor olmaları koşuluyla;
- Birinci çocuk için tek seferlik 5.000 TL,
- İkinci çocuk için başvurunun yapıldığı ay itibarıyla 5 yaşını tamamlayana kadar (altmışıncı ay dâhil) aylık 1.500 TL,
- Üçüncü ve sonraki çocuklar için başvurunun yapıldığı ay itibarıyla 5 yaşını tamamlayana kadar (altmışıncı ay dâhil) aylık 5.000 TL,
tutarında doğum yardımı yapılacağı belirtilmiştir. Burada memuriyet şartı bulunmamaktadır.
Ayrıca 657 sayılı Kanunun 202’nci maddesi gereğince de devlet memurlarının aile yardımına müstahak çocuklarından her biri için de 250 gösterge rakamının (72’nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) memur maaş katsayısı ile çarpımından oluşacak tutar kadar ödeme yapılmaktadır.
Devlet memurlarından şartları taşıyanlar her iki ödemeyi de alabilmektedir. Buna göre 2026 yılında 250x1,298935 = 324,73 TL ödeme yapılacaktır. 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar içinse 500x1,298935 = 649,46 TL ödeme yapılacaktır.
Memur ve işçi sendikalarında şeffaflık şart
Bazı konuları yazarken en başta kimseyi suçlamak gibi bir niyetimin olmadığını belirtmek isterim. Çünkü hiç kimseyi suçlayacak elimde bir veri yok. Bunu bir kenara yazalım.
Gelelim şimdi sendikalara. Memur ve işçi sendikalarının üyelerinden topladığı aidat milyarlarca TL’ye ulaşmaktadır. Bize göre devletin en az denetlediği kurumların başında sendikalar gelmektedir. Basında sürekli olarak işçi veya memur sendika başkanlarının maaşları yer almakta ve gereksiz polemiklere sebep olmaktadır. Bunun yerine sendikalara kapsamlı faaliyet raporu hazırlama zorunluluğu getirilmelidir. Üyelerin verdiği aidatların nereye gittiği ve nasıl değerlendirildiğini bilmesi en doğal haklarıdır. Ancak bu konuda üyelerin korumasız olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Yine gerekli kontroller sağlanarak her üyeye sendikanın yaptığı harcamalara elektronik ortamda ulaşma hakkı verilmelidir.
Denilebilir ki bunlar hakkında bağımsız denetim raporları düzenleniyor. Ben de derim ki iyi de bağımsız denetim raporu yazanların ücretini Sendikalar ödüyorsa bu denetime ve hazırlanan rapora bağımsız denilmesi biraz komik oluyor.
Diğer yandan sendika aidatının yüzde 50’si kamu kurum ve kuruluşlarınca ödenen sendikaların Sayıştay denetimine tabi olmalarına yönelik kanuni düzenleme yapılması gerekir. Denetimsizlik hiç istenmeyen sonuçlara götürecektir. Anlayacağınız sonuna kadar şeffaflık şart.


