Kanal İstanbul neden istenmiyor? İBB Başkan Vekili Aslan tek tek açıkladı
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İSPARK AŞ'nin çevre bilincini artırmak ve uluslararası çevre standartları doğrultusunda sürdürülebilir deniz temizliğine katkı sağlamak amacıyla etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan İBB Başkanvekili Nuri Aslan burada açıklamalarda bulundu.
İktidarın 'çılgın' projesi Kanal İstanbul'a yönelik de açıklamalarda bulunan Aslan, "Bildiğiniz gibi bir Kanal İstanbul gibi bir proje var İstanbul'da. Bu Kanal İstanbul'un yapılması durumunda sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçları var bunun. Siyasal sonuçlarıyla ilgili bu benim görevim değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunan milletvekillerinin, siyasi parti genel başkanlarının ve siyasi partilerin görevi. Ancak İstanbul'un çıkarlarını korumak Ekrem İmamoğlu'nun birinci görevi. Ona vekalet eden kişi olarak benim de birinci görevim" dedi.
"EKONOMİK VE SOSYAL KOŞULLARIMIZ VAR"Kanal İstanbul'a neden karşı olduklarını söyleyen Aslan, "Şimdi Kanal İstanbul'un herkes zannediyor ki biz Kanal İstanbul'a İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak sadece politika olarak karşıyız. Asla böyle bir şey yok politik olarak bir duruşumuz olabilir. Ekonomik ve sosyal koşullarımız var. Bugün Türkiye'de yaşanan kuraklığı görüyorsunuz. Siz Sazlıbosna Barajı'nı kaldırdığınızda oradan o barajın o su toplama alanının oluşması için dört yeni baraj yapmanız lazım. Biyolojik arıtma tesisleri yapmanız lazım, altyapı yapmanız lazım atık su kanalları yapmanız lazım, tünelleri yapmanız lazım, temiz su hatları kurmanız lazım, yağmur suyu hatları kurmanız lazım. Biz bu ülkenin kaynaklarının bu ülkede kalmasını istiyoruz. Milletin parasının millete harcanmasını istiyoruz. Sadece İSKİ'nin, Kanal İstanbul yapılacaksa ki biz o coğrafyada onun yapılmasına karşıyız" dedi.
"İSTANBUL'UN BÜTÜN KAYNAKLARINI ARNAVUTKÖY'E HEBA EDEMEYİZ”Karadeniz’in Marmara Denizi'ne bağlandığında sadece İSKİ kurumunun 400 milyar lira civarında altyapı yatırımı yapması gerektiğini belirten Aslan, "Bunun yanında İGDAŞ var, bunun yanında yol bakımı var, fen İşleri var, altyapısı var, üst yapısı var. Bu iş totalde İstanbul Büyükşehir Belediyesini bir trilyon liraya mal olabilir. Oysaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu yılki bütçesi 5 bütçesi 415 milyar ve beklediğimiz gerçekleşme yaklaşık 280 – 300 milyar civarında. Herkes evinde tenceresinde, sofrasında bu ülkede ekonomik krizi hissediyor. Hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız. İstanbul'un on yıl boyunca hiç yatırım yapmadan sadece Arnavutköy'de birileri daire alacak birileri zengin olacak diye biz İstanbul'un bütün kaynaklarını Arnavutköy'e heba edemeyiz" diye konuştu.
"SU KAYNAKLARINI KORUMAK ZORUNDAYIZ"Aslan'ın açıklamasında şu ifadelere yer verirldi: İstanbul'u korumak, milletimizi korumak, İstanbul'da yaşayanları korumak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin birinci görevi. Siyaseti siyasetçiler şu an yapıyorlar. Ama şöyle düşünün. Biz şu anda Melen Çayı'ndan her gün üç milyon metre küp su basıyoruz. Boğazın altından Avrupa yakasındaki insanların susuz kalmaması için. Bugün siz Sazlıbosna Barajı'ndan su almayı durdurduğunuz her gün 250 bin kişiye biz oradan su veriyoruz. Yarın siz oraya bir milyon 250 daha nüfus getirdiğinizde biz o suyu nereden alacağız? Dolayısıyla ben buradan hükümete Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Büyük Millet Meclisi'ne ve devletimizin tüm organlarına sesleniyorum. Birlikte İstanbul'a sahip çıkalım. Bu su kaynaklarını korumak zorundayız. İlave yatırımlarla yaklaşık bir trilyon değerindeki bir parayı İstanbul'un diğer ilçelerine hizmet etmek varken sadece Kanal İstanbul'un etrafına konut yapacağız diye bu parayı oraya harcayamayız. Bu vebaldir. Ben bu vebali almak istemem açıkçası.”
İnşaatların hızla devam ettiğini söyleyen Aslan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkisindeyken bir bölü yüz binlik planlar daha sonra hükümetimizin aldığı kararla bir kısım plan değişiklikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yetkisine verildi" diyen Aslan, "Tabii ki onlarda çok dikkatli davranıyor olabilirler ama bir inatla İstanbul'un geleceği yok edilemez. Ben burada siyasi olarak herhangi bir tavrım yok.
Ben İstanbul'un ekonomisinin, sosyolojisinin korunmasının gerektiğini ama aynı zamanda İstanbul'un geleceğini ben düşünmek zorundayım. Dün nasıl Bedrettin Dalan, Nurettin Sözen, Tayyip Erdoğan, Kadir Topbaş, Ali Müfit Gürtuna Başkanımız ve Ekrem İmamoğlu Başkanımız düşünüyorsa bugün bir günlüğüne bile olsa bu kadim şehre, Eyüp Sultan hazretlerinin yattığı şehre hizmet ediyorsanız İstanbul'u düşünmek zorundasınız. Buradaki mesele konut meselesi veya ekonomi meselesi değil yaşama meselesi. Su yoksa hayat yok demektir. Biz Avrupa yakasında bu suyu nasıl çözeceğimizi, devletimiz, hükümetimiz, Çevre Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum Bey beraber bize anlatırlarsa veya da bir trilyon lira kaynağın kullanımını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne verirlerse o zaman oturur konuşuruz.
Biz de Istırancalardan Tuna'dan ya da belki Bulgaristan'daki nehirlerden su taşırız buraya. Ama bugün sırf ticaret yapacağız, ekonomi dönecek, Araplara daire satacağız, İstanbul'u bir milyon 250 bin nüfus Arnavutköy ya da Avrupa yakasında bir milyon 250 bin Anadolu yakasında nüfus getireceğiz diye, İstanbul'un sabit nüfusunu yirmi milyona çıkaracağız diye İstanbul'un geleceğini riske edemeyiz. Benim siyasi hiçbir tavrım yok. O, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı, İYİ Parti'nin Genel Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı'nın siyaset yapma mecrası. Ama ben Cumhurbaşkanıma, Bakanıma, Valime sesleniyorum. İstanbul'a birlikte sahip çıkalım" ifadelerini kullandı.


