Kanser tedavisinde çığır açan başarı
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Sabancı Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü araştırma görevlisi ve doktora öğrencisi Cemile Uslu, Amerika'da düzenlenen Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği (AACR) yıllık toplantısında 'Global Scholar-in-Training' ödülüne layık görüldü. Uslu'nun çalışması, daha önce TÜBİTAK 2232A ve TÜBİTAK 1001 destekleriyle de ödüllendirilen çalışma 400'den fazla başvuru arasından seçilirken, makale Redox Biology dergisinde de yayımlanacak.

Uslu'nun araştırması, özellikle tedaviye direnç geliştiren üçlü negatif meme kanserinde kemoterapi direncini kırmayı hedefliyor. "İlaca dirençli meme kanseri hücrelerinin mitokondri solunum oranı ve aktivitesinde artış gözlemledik" diyen Uslu, bu mekanizmayı antimikrobiyal ajanlarla engellediklerini açıkladı.
"100'den fazla antibiyotik üzerinde test yaptık ve en etkili olanları seçtik. Bu yöntemle, direnç kazanmış kanser hücrelerini kemoterapiye duyarlı hale getirdik" diye konuşan Uslu, antibiyotiklerin kanser tedavisinde yeni bir umut olabileceğini vurguladı.

Üçlü negatif meme kanseri, tedavisi en zor kanser türlerinden biri olarak biliniyor. Çünkü kanser türü kemoterapiye direnç gösterebiliyor. Cemile Uslu'nun araştırması, bu direnç mekanizmasını hedef alarak, kanser hücrelerini yeniden tedaviye duyarlı hale getirmeyi amaçlıyor. Araştırmada, kanser hücrelerinin enerji üretim merkezlerinde görülen artış, özel antibiyotiklerle engellendi. Böylece, dirençli hücreler kemoterapiye cevap verebilir hale getirildi. Bu gelişme, özellikle tedaviye dirençli hastalar için yeni ve etkili tedavi yöntemlerinin yolunu açıyor.

'ANTİMİKROBİYAL AJANLAR KULLANDIK'
Üçlü negatif meme kanserinde kemoterapi direncini ortadan kaldıran çalışmasıyla ilgili Cemile Uslu, "Biz ilaca dirençli meme kanseri hücre hatlarıyla çalışıyoruz ve bu hücreleri kemoterapiye cevap verebilecek hale getirmeye çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmada, ilaca dirençli meme kanseri hücrelerinin mitokondriye dayalı solunum oranında ve mitokondriyel aktivitesinde artış olduğunu gözlemledik. Bu mekanizmayı hedefleyerek, onları kemoterapiye açık hale getirdik. Bu amaçla antimikrobiyal ajanlar yani antibiyotikler kullanarak inhibe ettik. Bunun için 100'den fazla antibiyotikle deneme yapıp, en etkili olanları seçtik. Bu çalışmamızla antibiyotiklerin kanser tedavisinde, özellikle direnç kazanmış kanser türlerinde kemoterapi ile birlikte kullanılmasının hastaların tedavi sinde önemli ilerleme sağlayabileceğini gösterdik" dedi.


