Kararını 2 hafta içinde verecek

İSRAİL’in 13 Haziran’da İran’a yönelik başlattığı saldırılara ABD’nin katılıp katılmayacağı tartışmaları sürerken, Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt dün Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında doğrudan Başkan’ın ağzından bilgi aktardığını belirterek, Başkan Trump’ın yakın gelecekte İran ile müzakerelerin gerçekleşme olasılığının yüksek olması nedeniyle İran’la ilgili kararını iki hafta içinde vereceğini açıkladı. Sözcü Leavitt, “İran, uyarıda bulunmamıza rağmen 60 gün boyunca müzakere masasına oturmadı. 61. günde İSRAİL İran’a karşı harekete geçti ve Başkan doğrudan iki hafta içinde karar vereceğini açıkladı” ifadelerini kullandı.

HÜRRİYET’İ YANITLADI

Leavitt basın brifinginde Hürriyet’in “Başkan’ın diplomasi için iki hafta daha zaman tanıması, onun İran’la doğrudan bir çatışmadan kaçınmak için elinden geleni yaptığını mı gösteriyor?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Bence Başkan, her zaman önceliğinin diplomasi olduğunu açıkça ortaya koydu. Ama şunu bilin ki, gerekirse güç kullanmaktan asla çekinmez. İran da, dünya da şunu bilmeli: Amerika Birleşik Devletleri ordusu, dünyanın en güçlü ve en ölümcül savaş gücüdür. Ve bizim bu gezegendeki hiçbir ülkenin sahip olmadığı kapasitelere sahip olduğumuzu bilmeliler.”

PLANLARI ONAYLADI

Öte yandan ABD basını, Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine yönelik Amerikan ordusunun saldırı planlarını onayladığını ancak “vur” emrini vermek konusunda tereddütleri olduğunu iddia etti. Wall Street Journal’ın dün çıkan haberine göre ABD Başkanı Trump, salı geç saatlerde Beyaz Saray’da Genelkurmay Başkanı Dan Caine, kuvvet komutanları, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Durum Odası’nda yaptığı istişare sonrasında İran’a saldırı planlarını onayladı. Fakat iddiaya göre Trump, İran’ın “pes etmesini” ve nükleer programından tamamen vazgeçmesini beklemek üzere saldırıya nihai emri vermedi.

GAZETEYE KIZDI

Çarşamba günü Beyaz Saray’da yaptığı açıklamalarda henüz son kararını vermediğini söyleyen Trump, WSJ gazetesine tepki göstererek “Wall Street Journal’ın, İran’la ilgili düşüncelerim hakkında hiçbir fikri yok” dedi. Trump, “Ne yapacağım konusunda fikirlerim var ama son kararımı henüz vermedim son kararımı olması gerekenden bir saniye önce vermeyi severim” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Bloomberg’ün dün öne sürdüğü bir iddiaya göre konuya yakın kaynaklar, üst düzey ABD’li yetkililerin önümüzdeki günlerde İran’a yönelik olası bir saldırıya hazırlandığını söyledi. Bir diğer iddia da Axios’tan geldi. Üst düzey ABD’li yetkililere göre Trump, böylesi bir operasyonun gerçekten gerekli olup olmadığını, ABD’yi Ortadoğu’da uzun süreli bir savaşa sürükleyip sürüklemeyeceğini ve en önemlisi İran’ın nükleer programını gerçekten ortadan kaldırıp kaldıramayacağını sorguluyor.

CUMHURİYETÇİLER İKİYE BÖLÜNDÜ

ABD’nin İran’a olası müdahalesiyle ilgili Cumhuriyetçi Parti içinde de farklı görüşler var. Başkan Donald Trump’ın tabanı olan ve MAGA’cılar olaran bilinen Trumpistler arasında bir kesimin, seçim dönemi boyunca “Önce Amerika” sloganını öne atan Trump’ın İran’a müdahaleyle bu sözünden geri döneceğini düşündüğü ve rahatsızlığını dile getirdiği belirtiliyor. Öte yandan bu kitlenin büyük bir kısmının katılmasalar bile Trump’ın kararına saygı duyacakları ifade ediliyor. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer gibi isimler “Önce Amerika, yalnızca Amerika anlamına ya da izolasyonculuk anlamına gelmiyor” ifadeleriyle Trump’a desteğini açıklayanlar arasında. Senatör Lindsey Graham başta olmak üzere Cumhuriyetçilerin şahin kanadı ise Trump’a yönelik önemli bir baskı var. İran konusunda atacağı adımların, Cumhuriyetçi Parti’yi liderliği etrafında birleştiren Trump’ın farklı kesimleri bir arada tutmak adına en önemli sınavı olacağı değerlendiriliyor.