Kartalkaya faciasında 8 yakınını kaybeden avukattan yürekleri yakan sözler
Sondakika sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Kartalkaya'daki otel yangını faciasında ailesinden 8 kişiyi toprağa veren avukat Yüksel Gültekin, "Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah gidiyorum, bir öğleden sonra gidiyorum. Ben 4 torunuma her gün bilenler bilirler, her gün 3'er tane balon takıyorum" sözleriyle yürekleri yaktı.
78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otel yangınına ilişkin 32 sanıklı dava başladı.
SANIKLAR İLK KEZ HAKİM KARŞISINDADavaya hayatını kaybedenlerin aileleri ve basın mensupları katılırken; yangında oğulları Bilal Gültekin, Enes Gültekin, kızı Rümeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin ve 4 torunu olmak üzere toplamda 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, duruşmanın yapıldığı okulun önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
SÖZLERİ YÜREKLERİ YAKTIYüksel Gültekin, "Ben, bugün burada bizimle birlikte olan gerek siyasi parti temsilcilerine, gerek sizlere, halka, sevenlerimize, destekçilerimize, bu acı olayı gündemde tutan herkese şükranlarımı arz ediyorum. Bugün 167. gün. Bu kazada şehit olduğuna inanıyoruz yavrularımızın. Şehit düşen 38 yaşındaki Bilal Gültekin'in, 38 yaşındaki Zehra Sena Gültekin'in, 35 yaşındaki eczacı Rumeysa Gültekin'in, 32 yaşındaki doktor Enes Gültekin'in, 11 yaşındaki Sümeyye'nin, 8 yaşındaki Yusuf Sinaneddin'in, 5 yaşındaki Muhammed Selin'in ve 2,5 yaşındaki Bekir Sadık'ın bir kısmının babası, bir kısmının dedesiyim.
Bugün 167. gün. Benim evlatlarım çok kıymetliydi, en az benim evlatlarım kadar diğer bu olayda şehit düşen 70 evladın ailesinin de aynı şekilde, benimle aynı duygular içinde olduğunu tahmin ediyorum. Bu 167 gündür biz herhangi bir şekilde yiyemiyoruz, içmiyoruz, uyumuyoruz. Gündüzler gecelere, geceler gündüzlere karıştı. Tabii ki evlatlarımızı geri getirmemiz mümkün değil" dedi.
"MAL ZARARIYLA KURTULULABİLECEK BİR OLAY FACİAYA DÖNDÜ"Gültekin, "Bizim bundan sonra tek görevimiz gerek, yaklaşık bir saat boyunca devam eden yangında 2-3 kere odalarına çıkan, inen otel sahiplerinin aileleri 13. kattaydı. Benim evladım Rümeysa, Bilal ve Enes 6'ncı kattaydı. Netice itibariyle garajdaki iki arabayı, örtbas etme derdine düşmeselerdi şu an burada netice itibariyle belki bir mal zararıyla kurtulabilecek bir olay maalesef tarihi bir faciaya döndü. 61 yaşındayım, eşimde öyle. Bütün ailemi kaybettim. Yaşadığımız süre boyunca bizim artık hayatta tek gayemiz var.
Bu olaya sebep olan, irili ufaklı yani resepsiyonistinden tutun da aşçısından, otel sahibinden, müdürüne kadar kim varsa cezalandırılması. Savcıya da çok teşekkür ediyorum. Titiz bir soruşturma yürütüldü. Mesleki olarak da bunun takipçisiyim. Ama maalesef bu olayda en az onlar kadar şu an yargılananlar kadar suçlu belki daha suçlu olan Turizm Bakanlığı yetkilileri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri kanunu koruma kılıfı altında maalesef huzura getirilmediler. Bizim tek görevimiz var. Bu konuda sizlerden de duyarlılık ve destek rica ediyoruz. Adalet Bakanımızın bir sözü var. Adalet Bakanımız diyor ki; 'Hiç kimse hukuk ve kanunlar karşısında layüsel değildir' 35 yıllık bir avukat olarak, aynen katılıyorum" diye konuştu.
"YANGINLA İLGİLİ ÇOK CİDDİ EKSİKLİKLER TESPİT ETMİŞLER"Dosyada yer alan bilirkişi raporuna değinen Yüksel Gültekin, "Bilirkişi incelemesinde, Turizm Bakanlığı'nın yetkililerinin birinci derece sorumlu olduğu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de birinci derece sorumlu olduğunu tespit etti. Bu otelin, böylesi bir turizm tesisinin 3 yıldan beri İl Sağlık Güvenliği uzmanı yok. Ondan önce de yalnızca 10 dakika İl Sağlık Güvenliği uzmanı çalıştırmışlar. Turizm Bakanlığı yetkilileri bakın çok acı. Dosyada rapor var. 2005 yılında burada inceleme yapmışlar, rapor düzenlemişler. Yangınla ilgili çok ciddi eksiklikler tespit etmişler. Netice itibariyle herhangi bir işlem yapmamışlar. 2008'de aynı şekilde rapor düzenlemişler, hiçbir işlem yapmamışlar" şeklinde konuştu.
"TORUNLARIMIN MEZARLARINA 3'ER BALON TAKIYORUM"Gültekin, "Takdir edersiniz ki, sayarken bile insanın yorulduğu 8 tane evladı 167 gündür...Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah gidiyorum, bir öğleden sonra gidiyorum. Bu psikolojiyi anlamak mümkün değil. Ben 4 torunuma her gün bilenler bilirler. Her gün 3'er tane balon takıyorum. Balon makinesi aldım. Balonlar havada uçtuğu zaman onlar canlı gibi geliyor. İlk günde çok yol alınmayacağını biliyorum ama bu süreci takip edeceğim" dedi.


