Kartalkaya faciasının ilk duruşması gözyaşı ile başladı! Bu sözleri duyan herkes dondu kaldı
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
21 Ocak’ta Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 kişi yaşamını yitirmiş, 133 kişi yaralanmıştı. Ölenlerin 36’sı çocuktu. Olay sonrası hazırlanan bilirkişi raporları ve kamu denetimleri tartışma yaratmış, sorumluluğun İl Özel İdaresi ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğu söylenmişti.
Yangına ilişkin davanın ilk duruşması Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Yoğun katılım nedeniyle duruşma Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu’na taşındı. Mahkemede 32 sanık yargılanıyor. Otel sahipleri ve yöneticileri hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" ve "kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıl hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar için ise “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından 22 yıl 6 aya kadar hapis talep ediliyor.
Aileler duruşma öncesinde yaptıkları açıklamada “Bu ihmal değil, cinayettir” dedi. Yangın öncesi güvenlik önlemlerinin alınmadığını, denetim raporlarının geri çektirildiğini, kamera kayıtlarının silindiğini savundular. Turizm, Çalışma ve İçişleri bakanlıklarının da sorumluluğu bulunduğunu belirten aileler, tüm yetkililer hakkında soruşturma izni verilmesini istedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok da duruşma salonunda.
"GRAND KARTAL’DA ÇALIŞMIYORUM” DEDİ AMA HATTI O ŞİRKET ÜZERİNE ÇIKTI | 12.01Duruşmada müşteki avukatı, sanık Demir’e “Kullandığınız telefon hattı Grand Kartal Otel’e kayıtlı. Neden kullanıyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Demir ise “Şirket hattı olduğu için ben kullanıyorum” yanıtını verdi.
Avukatın “Hani siz Gazelle Otel’in müdürüydünüz? O halde neden Grand Kartal’ın hattını kullanıyorsunuz?” sorusu üzerine Demir, “Şirket hattıydı” ifadesini yineledi.
Müşteki avukatı ayrıca Demir’in, Sedat Gülener’le yaptığı görüşmeyi de gündeme getirerek, “Sedat Bey sizinle itfaiye ruhsatının iptali için konuştuğunu söyledi. Buna ne diyeceksiniz?” sorusunu yöneltti. Bunun üzerine sanık Ahmet Demir su içmek için izin istedi. Suyunu içtikten sonra “Ben sadece işlerin hızlanması için destek istedim, başka bir şey talep etmedim” diye konuştu.
"KAZA" SAVUNMASI YAPTI... | 11.36Sanık Ahmet Demir’in avukatı, duruşmada “Bu bir kazadır, olası kast burada yoktur” ifadelerini kullandı.
Bu sözler üzerine mağdur aileler sert tepki gösterdi.
Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre; Gazelle otel müdürü Sanık Ahmet Demir, duruşmada kürsüye çıktı. Demir, savunmasına şu ifadelerle başladı:
“İddialara geçmeden önce, yaşanan bu elim olay nedeniyle çok samimi duygularımla özür diliyorum. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. O gün yaşananlar hâlâ aklımdan çıkmıyor. O insanların yaşadığı tarifsiz acıları unutamıyorum.”
Bu sözler üzerine, acılı aileler araya girerek tepki gösterdi.
Tepkiler yükselirken sanık Ahmet Demir şöyle devam etti:
“Ben Gazelle Otel’in müdürüyüm. Olayla ilgili resmi bir yetkim veya yönetsel sorumluluğum yok.”
Mahkeme Başkanı araya girerek, “Savunmana geç. Yangın raporunu açıkla, kayıt okuma” uyarısında bulundu.
“Evrakın içeriğini bilmiyorum” dedi, salonda uğultu yükseldi!
Mahkeme Başkanı, sanık Ahmet Demir’i uyararak “Okuma, doğrudan iddialara cevap ver,” dedi.
Ahmet Demir ifadesinde şunları söyledi:
“Kadir Özdemir beni telefonla arayıp Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde halledilmesi gereken bir evrak olduğunu söyledi.
Ben evrakın içeriğini bilmiyorum.
İtfaiye Müdürü Sedat’ı aradım, ‘Hafta içi gerekli arkadaşlara ileteceğim’ dedi.
Yılbaşına doğru beni tekrar aradı ve ‘İşlem tamamlandı’ dedi.
Ama yine de evrakın ne olduğunu bilmiyorum.”if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
Sanık avukatı araya girerek sordu: “Bu işlemin tamamlandığını kim söyledi, Sedat mı Kadir mi?”
Ahmet Demir: “Net olarak hatırlayamıyorum,” yanıtını verdi.
HALİT ERGÜL: GELİRİM 100 BİN TL | 11.11Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, duruşmada aylık gelirinin 100 lira olduğunu söyledi. Bunun üzerine acılı aileler tepki gösterdi, salonda uğultu koptu.
TALEP REDDEDİLDİ | 10.44Gazeteci İbrahim Türk'ün aktardığına göre; müşteki vekillerinin, usule yönelik tartışması heyet tarafından reddedildi. Kanıtlara erişimin UYAP üzerinden paylaşıldığını belirtildi.
Müşteki avukatlarından Ömer Kavili, heyetin kararına itiraz etti: "Verdiğiniz karar kanuna aykırıdır.”
İKİ DAKİKA ARA VERİLDİ | 10.30Müşteki avukatı Ömer Kavilli, kendilerine görüntülerin verilmediğini, bu nedenle dosyanın eksik olduğunu söyleyip davanın ertelenmesini talep etti.
Talebi değerlendirmek üzere duruşmaya iki dakika ara verildi.
TÜM SALON BUZ KESTİ | 10.20Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre; Mağdurlardan biri, sekiz evladını kaybetmiş bir baba olarak söz aldı ve gözyaşları içinde şöyle dedi:
“Duygularımı daha fazla tutamayacağım. Dayanamıyorum. Usulen konuşma hakkım olmadığını biliyorum ama konuşmak istiyorum…”
DHA'nın aktardoğına göre; Bolu'daki otel yangınında oğulları Bilal Gültekin, Enes Gültekin, kızı Rümeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin ve 4 torunu olmak üzere toplamda 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, sanıkların kimlik tespiti başlamadan önce mahkeme heyetinden kısa bir söz hakkı istedi.
Avukat Gültekin, cübbesini çıkararak yaptığı konuşmada, "Hayatta 8 evladının arkasından, duruşmalarında avukat olmak varmış. Avukat olarak konuşmayacağım için cübbemi çıkarıyorum. Gelerek destek verenlere teşekkür ediyorum. Davanın siyasileşmesini istemiyorum. Avukat olarak davanın kişiselliğine inanıyorum. Bu meseleyi siyasallaştırmayalım. Yargılama süresince mahkemeyi rahat bırakalım. 78 candan Bilal'imi kaybettim. Boğaziçi mezunuydu. Kurduğu şirketle ihracat yapan vergi veren biriydi. Gelinim Zehra, ODTÜ İşletme mezunuydu. Türk Hava Yolları'nda çalışıyordu. Maaşından burs verdiği 18 kişi çıktı. Kızım Rümeysa 15 yıllık eczacıydı, doktordu. Torunlarım 11, 8, 5 ve 2,5 yaşındaydı" dedi.
"Merhametsizlere sormak istiyorum. 2 arabayı kurtarırken kapıları açmayıp, o insanların evlatlarının ölmesine nasıl razı oluyorsunuz? Ceza almanız için elimizden geleni yapacağız. Biz bu dünyanın tek olduğuna inanmıyoruz. Öte dünyada da iki elimiz yakanızdadır. Mahkemenin vereceği cezayı bilmem ama vicdanınızdan kurtulamayacaksınız. Buraya getirilen sanıklar, sorumluların bir kısmıdır. Turizm Bakanlığı yetkilileri dışarıdadır. Bu engeli de aşacağız inşallah. Bu merhametsiz yürekleri alıp, yargının karşısına çıkaracağız. Adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır. Olay karşısında beyanda bulunurken, gerçek dışı konuşacak ve sahte gözyaşı dökecek bu sanıkların sözlerini kaldıramayacağım. Duruşma salonundan ayrılmak istiyoruz" diye konuştu.
Gültekin ve diğer yakınları, daha sonra salondan ayrıldı.
SANIKLARI GÖRÜNCE AİLELER FENALAŞTI | 10.10Duruşmada sanıklar içeri girdiği sırada yangında oğlu Yılmaz Sarıtaş (51) ile torunları Doruk ve Nehir'i kaybeden Gülizar Sarıtaş fenalaştı. Gülizar Sarıtaş, sağlık ekibinin müdahalesi sonrası salondan çıkarıldı.


