Katılım bankacılığı dünyaya entegre oldu Ekonomi Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Albayrak Grubu mecralarından Tvnet ve Z Raporu ortaklığıyla düzenlenen İş Sohbetleri’nin dördüncüsü olan İslam İktisadı ve Finansı Forumu, “Yeni Dünya, Adil Ekonomi” temasıyla dün İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Kuveyt Türk’ün ana sponsorluğunu, Borsa İstanbul’un ise destekçi kurum olarak katkı sunduğu forumda, merkezine insanı koyan, temeli sosyal adalete dayanan, emeği yücelten ve haksız kazanca müsaade etmeyen İslam İktisadı ve Finans modeli, akademisyenler ile sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla ele alındı. Forumun moderatörlüğünü Tvnet Ekonomi Şefi Semra Karabaş üstlendi. Katılımcılar, İslam iktisadının etik temeller üzerine inşa edilen yaklaşımının, yalnızca finansal sistemler için değil; toplumun tüm kesimleri açısından daha adil, kapsayıcı ve dengeli bir ekonomik yapı sunduğu görüşünde birleşti.
TOPLAM BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ PAY %8,5
Dünya genelinde sıkça tekrarlanan ekonomik krizler ve gelir dağılımındaki bozulmaların, sağlıksız ve sürdürülemez bir ekonomik yapıyı ortaya koyduğuna dikkat çekilen forumda, bu çarpık küresel düzene karşı en güçlü çözümün insanı merkeze alan İslam iktisadı ve finansı olduğu vurgulandı. Faiz ve sömürüye dayanan ekonomik sistemlerin yerine, risk paylaşımını esas alan katılım ekonomisinin daha adil ve sürdürülebilir bir finansal yapının inşasında kilit rol üstlendiği ifade edildi. Forumda, İslam iktisadının temel ilkeleri ve uygulama esasları tüm yönleriyle masaya yatırıldı. 2 trilyon lirayı aşan aktif büyüklüğü ve bankacılık sektöründe yüzde 8,5’e ulaşan payı ile dikkat çeken katılım bankacılığının gelecek projeksiyonu da alanında uzman akademisyenler ve sektör temsilcileriyle değerlendirildi. Forumun açılışında konuşan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Türkiye'de katılım bankacılığının son 30 yılda gelişim gösterdiğini söyledi.
KARAMSAR DEĞİLİZ
Forumdaki oturumda konuşan Kuveyt Türk Ticari ve Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ruşen Ahmet Albayrak, katılım bankacılığının dünyaya uyum sağladığını ve giderek gücünü artırdığını belirtti. Albayrak, "Hiç karamsar olmaya gerek yok. Katılım bankacılığı ekosistemi, şu anda bütün dünyayla entegre halinde. Kendi sistemlerini, süreçlerini, ürünlerini üretebilecek entelektüel kapasitede ve sermaye gücünde. Devletin son dönemdeki müthiş desteğiyle beraber ve gelişen birtakım sermaye piyasaları, sigorta piyasalarıyla birlikte müthiş bir ekosistem dizaynına doğru gidiyoruz" ifadelerini kullandı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Eski Başkanı ve İZÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Erol ise, şunları söyledi: "İşin başında tasarruf geliyor. Ancak bizdeki tasarrufların yaklaşık yüzde 80’i gayrimenkule gidiyor. Buna dikkat çekmeliyiz. Evet konut ihtiyacımız var ama verimsiz, üretimi ve teknolojiyi desteklemeyen bir yatırım oluşuyor.”
KAMU ÜNİVERSİTELERİ DE DESTEKLEMELİ
İslam iktisadı içerisinde servet ve mülkiyete bakışı değerlendiren İZÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Toprak, "Burada bir helal haram kriterinden ziyade bir özendirmeden söz edebiliriz. Mal hırsı, dünya hırsı tüm dinlerde çok övülen şeyler değil. İslamiyet'te ise ticari faaliyette bulunanları, topluma ve bireylere karşı sorumluluk alma konusunda cesaretlendiriyor" diye konuştu. İZÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, "Devlet üniversitelerinin de bu alanı desteklemesi lazım. Bu konuda farkındalığı kesinlikle artırmamız gerekiyor” dedi. İZÜ İslam İktisadı ve Finansal Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Servet Bayındır da, "Burada ana faaliyet alanı meşru olacak. Artı olarak, finansal faaliyetleri de meşru ise 'buyurun buna yatırım yapılabilir' diyebiliriz" dedi.
ALTINLA KAVGAYI BIRAKMAMIZ LAZIM
İZÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç altının önemine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Tasarrufları sisteme kazandırma konusunda en temel meselemiz; altınla kavgayı bırakmak olmalı. Altın ile kavga ediyoruz. Ben bunu yersiz buluyorum. Ortodoks iktisadı savunanları bu yüzden eleştiriyorum. Türkiye’nin altınla kavgasını bitiren kurum da Kuveyt Türk’tür. Altın hesapları açıldı, bir sürü tanıtım yapıldı. Kuveyt Türk’ten önce bunu savunan bir banka yoktu.”


