Katledilen Çağla Tuğaltay ın ismi için marka başvurusu yapıldı iddiası: Ürün üretimi mi yapılacak, ismi kullanılmasın diye mi bu yola gidildi?
T24 sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
2000 yılında boğazı kesilerek katledilen Çağla Tuğaltay'ın ismi için ailesi marka başvurusu yaptı. Başvurunun kapsamını değerlendiren Avukat Prof. Dr. Cahit Suluk, ailesinin bu hamleyi kızlarının isminin medyaya yansımaması için yapmış olabileceğini belirterek; "Cinayete kurban giden genç bir kızın ailesi bile olsa, herhangi bir haberde Çağla Tuğaltay ismi geçtiğinde hak iddia edemezler çünkü burada markasal bir kullanım söz konusu değil. Biz ismi kültürel, edebi veya haber amaçlı kullanıyoruz" dedi.
Milliyet'in göre; İstanbul Şişli'de 2000 yılında henüz 15 yaşındayken boğazı kesilerek katledilen Çağla Tuğaltay için ailesi 'marka' başvurusunda bulundu. Çağla’nın ismi için yapılan marka başvurusunda dikkat çeken detaylar ‘nice sınıfları’ başlığı altındaki kategoriler. Başvuruda 16, 35, 38, 41 ve 45 numaralı sınıflar tercih edilmişti. Bu sınıflar arasındaki 16 numara ise, “Kâğıt, karton (mukavva); kâğıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kâğıttan yapılmış tek kullanımlık ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kâğıtları, kağıt peçeteler”gibi ürünleri kapsıyor.
"Ailesi bile olsa ismi geçtiğinde hak iddia edemezler"Avukat Prof. Dr. Cahit Suluk, bu hamleyi şu şekilde değerlendirdi:
"Cinayete kurban giden genç bir kızın ailesi bile olsa, herhangi bir haberde Çağla Tuğaltay ismi geçtiğinde hak iddia edemezler çünkü burada markasal bir kullanım söz konusu değil. Biz ismi kültürel, edebi veya haber amaçlı kullanıyoruz. Çağla’yı bir kenara bırakın; örneğin 'X dergi bu yıl en çok okunan dergi oldu' ya da 'X dergi çevreyi kirletti' gibi haberler yapıldığında, o derginin 38’inci sınıfta marka tescili olsa bile, marka sahibinin 'Ne yapıyorsunuz, haberi kaldırın' diye itiraz etmesi mümkün değil. Çünkü burada da marka ticari amaçla kullanılmamış, haber amacıyla geçmiştir. Eğer tüzel kişiliğin manevi şahsiyetine hakaret edilirse ya da itibar zedelenirse, o zaman farklı hukuk kuralları devreye girer, marka hukuku değil. Bu tür durumlarda, yanıltıcı veya kişilik haklarına saldıran haberler nedeniyle şirket zarar görür ve bu zararların tazmini talep edilir. Ancak bu itirazlar da marka kullanımı nedeniyle değil, hukuki başka gerekçelerle yapılır. Benzer şekilde, Çağla’nın aleyhine yapılan haberler mirasçılarını üzüyor ve zarar veriyorsa, mirasçılar 'Biz kızımız vefat etmiş olsa da bundan zarar görüyoruz' diyebilir. Ancak dava çözüldü veya olumlu haberler yapıldıysa, bu durumda herhangi bir sorun yaşanmaz."


