Kayseri merkezli TV1 televizyonu ve çalışanları tehdit edildi
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Kayserispor ile Bodrumspor arasında gerçekleşen maçta spor kulübünün onursal başkanı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç'ın pankartı asılmak istendi.
Ancak Büyükkılıç'a ait “Büyük Başkan, Bir Başkadır Benim Memleketim’ yazılı pankartın asılmasına Kapalıkale Taraftar Derneği tarafından izin verilmedi.
Kapalıkale Taraftar Derneği'nin bu tutumu Kayseri merkezli yayın yapan TV1 kanalının 1. Gün programında gündem oldu. Programda taraftar derneğinin tavrı eleştirildi. Hiçbir kurum, şahıs ismi kullanılmadan yapılan eleştiriler sonrası Kapalıkalı Taraftar Derneği Başkanı Ahmet Dirgenali, TV1 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Havur’u telefonla arayıp tehdit etti. Tehdit sonrası, beraberindeki kalabalık bir grup ile televizyon binasına gelen ve yukarıya yanında 3 kişi ile çıkan Dirgenali, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünde görevli başkomiser ve bir polis memurunun yanında TV1 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Havur, Haber Müdürü İsmail Şahin ile Haber Şefi Tolga Yılmaz’a tehditlerini sürdürdü.
KAYSERİ GAZETECİLER CEMİYETİ VE TSYD'DEN KINAMAKayseri Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Kayseri Şubesi yaptığı yazılı açıklama ile basına yönelik tehdit ve baskılara tepki gösterdi. Ortak açıklamada şunlar belirtildi:
"Kayseri’de son dönemlerde kamu görevini yerine getiren gazeteci meslektaşlarımıza yönelik tehdit ve susturma girişimlerinin artarak devam ettiğini büyük bir üzüntü ve endişeyle takip etmekteyiz. Bu durumun son örneği, bir televizyon programında gazetecilik görevini icra eden iki meslektaşımızın, yapmış oldukları yorum ve değerlendirmeler nedeniyle çeşitli baskılara maruz kalmalarıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Bu gelişmeler, üzüntü verici olduğu kadar da ürkütücü bir hal almaya başlamıştır. Basın, Anayasal güvence altında olan ve demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olan bir meslek alanıdır. İfade özgürlüğü ise, en temel hak ve hürriyetler arasındadır. Anayasa’nın 26. ve 28. maddeleri kapsamında güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğü, yalnızca gazetecilere tanınmış bir ayrıcalık değil, halkın doğru ve tarafsız bilgiye erişim hakkının da temelini oluşturmaktadır. Bu çerçevede, yapılan eleştirilerin tehdit ve baskı unsurlarıyla bastırılmaya çalışılması kabul edilemez bir durumdur.
Unutulmamalıdır ki gazeteciler, bugüne kadar yaptıkları haber ve yorumlarla, bugün kendilerini susturmaya çalışan çevrelerle ilgili de çok önemli katkılar sunmuş ve kamuoyunda tanınmalarına ve kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamışlardır. Bu bağlamda yapılan eleştirilerin olgunlukla karşılanması; varsa yanlış veya hatalı bir bilginin diyalog yoluyla çözülmesi temel bakış açısı olmalıdır.
Gazetecilik mesleğinin doğasında yer alan soru sorma, yorum yapma ve eleştirme hakkı, demokratik toplumlarda olağan ve gerekli faaliyetlerin başında gelmektedir. Bu bağlamda, basın mensuplarının karşı karşıya kaldığı tehditlerin hiçbir şekilde meşrulaştırılamayacağını vurgulamak isteriz."


