KCK Yürütme Konseyi üyesi Karasu: Bahçeli’nin umut hakkı nın gerçekleşmesini sağlaması gerekiyor
T24 sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 'umut hakkı'nın gerçekleşmesini sağlaması gerektiğini söyledi. Meclis’te kurulan komisyona ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karasu, "Bu komisyon sadece silah bırakanlarla sınırlı olursa, mevcut süreci sabote eder. Kürt sorunu ve Türkiye’nin demokratikleşmesi gündem dışı kalmamalı" dedi.
TBMM’de yeni sürece ilişkin kurulan ve usulleri belirlenen komisyonun ardından KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, ANF'ye açıklamalarda bulundu.
'Umut hakkı'na ilişkin Türkiye'nin adım atmadığını söyleyen Karasu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis konuşmalarını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Devlet Bahçeli açıkça şunu söyledi: “Örgütünü feshetsin, silahlı mücadele eden vazgeçsin, Umut Hakkı pratikleşsin” dedi. Hatta “Gelsin, Meclis'te konuşsun” dedi. Meclis'te konuşmasına cesaret edemediler. Yoksa Önderlik, PKK’nin feshedilmesinin, silahlı mücadelenin durdurulmasının nedenlerini ve neden yapıldığını daha doğru izah ederek kamuoyuna anlatabilirdi. Bunu yapmadılar ama Devlet Bahçeli, “Umut hakkı devreye girer” dedi. O zaman Devlet Bahçeli’nin sözünün üzerinde durması gerekiyor. Yani herkesten önce Devlet Bahçeli'nin bu konu üzerinde durarak umut hakkının pratikleşmesini, gerçekleşmesini sağlaması gerekiyor. Bu sadece Devlet Bahçeli'nin verdiği bir söz değildir. Devlet Bahçeli o açıklamayı Erdoğan'la anlaşarak yaptı."
"2-3 ayda ne çözülecek?"Komisyonun 2-3 ayla sınırlı tutulmasına ilişkin konuşan Karasu, şu ifadeleri kullandı:
"2-3 ayda ne çözecek? Kürt sorunu var, Türkiye'nin demokratikleşme sorunu var. Komisyon bunlarla ilgili olmayacaksa ne anlamı olacak? ‘Bu komisyon sadece silahını bırakıp geleceklerin durumuyla uğraşacak, onunla ilgili bir adım atacak olursa, o zaman bu yanlış, bu eksiktir. Bu mevcut sürecin ihtiyacını karşılamaz. Deniliyor ya, bu süreç nasıl başladı? Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için... İçeride ve dışarıda Türkiye'nin güvenliğini riske edecek gelişmeler var. Bunların önüne geçmek için böyle bir süreç başlatıldıysa, o zaman demek ki sadece silahların bırakılması, silahları bırakanların durumlarının ne olacağının tartışılacağı bir komisyon olamaz. Bu komisyonu bununla sınırlamak, gerçekten süreci sabote etmek olur."
"Siyasi anlayışın değişmesi" gerektiğini söyleyen Karasu, iktidarın Suriye'deki Kürtlere yaklaşımıyla ilgili şunları söyledi:
"Türkiye'de bir süreç var. Önder Apo buna, "Barış ve Demokrasi Toplum Süreci", "Türkiye'nin demokratikleşmesi" dedi. Bunun için de bir zihniyet değişimi, bir siyasi anlayış değişimi gerekiyor. Şu açıktır: Düne kadar "DEM Parti kapatılsın", "Anayasa kapatılsın", "Kürtlerle ilgili her türlü uygulama yapılsın" diyen Devlet Bahçeli eğer bir adım atıyorsa, Türk-Kürt kardeşliğinden söz ediyorsa, gerçekten bu böyle bir süreçse, o zaman siyasi anlayışın değişmesi gerekir. Bir yıl önceki anlayışla hareket edilmemesi gerekir. Bir yıl önceki anlayışla Rojava'ya, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yaklaşılmaması gerekiyor.
Bu yönüyle Suriye'deki, Kuzey ve Doğu Suriye'deki, Rojava'daki Kürtlere yaklaşımın doğru olması lazım. Böyle tehditvari olmaması lazım. Hatta Kürtlerin Suriye'de özgürlüklerine kavuşması için destek sunmaları gerekiyor."


