Kitaplara konu olan bu denizin karaya sınırı yok: Dünyada tek Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Sargasso Denizi, Körfez Akıntısı (Gulf Stream), Kuzey Atlantik Akıntısı, Kanarya Akıntısı ve Kuzey Atlantik Ekvator Akıntısı olmak üzere dört büyük akıntının oluşturduğu Kuzey Atlantik Girdabı (Gyre) tarafından çevreleniyor. Bu akıntılar sayesinde denizin sınırları suyla çizilmiş durumda.
Deniz, olağanüstü derin mavi rengi ve neredeyse 60 metreye varan su altı görüş mesafesiyle bilim insanlarının ilgisini çekiyor.
Diğer Atlantik bölgelerinden farklı olarak Sargasso Denizi, yüzeyini kaplayan kahverengi Sargassum yosunlarıyla tanınıyor. Ünlü deniz biyoloğu Dr. Sylvia Earle, bu yosun şeritlerini "altın renkli yüzen yağmur ormanları" olarak tanımlıyor. Bu yosunlar, ekosistem açısından büyük önem taşıyor.

Kristof Kolomb'un 1492'deki keşif yolculuğu sırasında bu bölgedeki yosunları günlüğüne not ettiği biliniyor. Kolomb'un mürettebatı, yosunların gemilerini sararak onları aşağı çekeceğinden korkmuş, rüzgarsız geçen uzun sürelerde İspanya'ya dönemeyeceklerinden endişelenmişti.
Sargasso Denizi zamanla halkın hayal gücünü de beslemiş... Özellikle Bermuda Şeytan Üçgeni ile ilişkilendirilmesi sayesinde "yüzyıllardır yosunların arasında sıkışıp kalan gemilerin hikayeleri" birçok romana ve sanat eserine konu oldu.
Bu gizemli deniz, Jules Verne'in "Denizler Altında Yirmi Bin Fersah" ve William Hope Hodgson'un "Glen Carrig'in Sandalları" gibi eserlerde de karşımıza çıkıyor.
Ancak bu eşsiz ekosistem bugün ciddi tehditlerle karşı karşıya. Aşırı avlanma, petrol arama faaliyetleri, okyanus madenciliği ve Kuzey Atlantik Çöp Yığını gibi çevresel sorunlar, denizin doğal dengesini tehdit ediyor.


