Kıyı şeridi tepkisi: Kamu yararı değil, özel şirketlerin karı gözetiliyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Resmi Gazete’de yayımlanan kıyı şeridindeki kamu arazilerinin ilan zorunluluğu olmaksızın yatırımcılara tahsis edilebilmesini sağlayan yönetmelik değişikliğine ilişkin “Kıyılar halkındır, sermayeye peşkeş çekilemez” dedi.

CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem; Resmi Gazete’de yayımlanan kıyı şeridindeki kamu arazilerinin ilan zorunluluğu olmaksızın yatırımcılara tahsis edilebilmesini sağlayan yönetmelik değişikliğine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Adem, alınan kararın halkın değil şirketlerin yararına olduğunu belirtti.

Kararla birlikte atılan adımın kritik olduğuna işaret eden Adem, Değişiklikle birlikte kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanlar da tahsis kapsamına alındı. Üstelik bu alanlar için herhangi bir ilan, duyuru veya şeffaf ihale süreci zorunluluğu bulunmuyor. Yani Bakanlık, kamuya ait sahil ve ormanlık alanları kendi belirlediği yatırımcılara doğrudan tahsis edebilecek." diye ifade etti.

Anayasada, kıyıların, herkesin eşit şekilde yararlanabileceği alanlar olduğunun açıkça yer aldığına dikkat çeken Adem, Resmi Gazete'de yayımlanan kararla bu alanların özel şirketlere kamouyu bilgilendirilmeden verileceğini belirtti.

Adem, "Kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan ormanlık alanlar bile turizm kisvesi altında yatırımcılara verilebilecek." dedi ve 2006 yılında çıkarılan asıl yönetmeliğe eklenen yeni fıkraya dikkat çekti: "'Bakanlığa tasarruf hakkı verilen orman alanlarından kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanlar, kamu kullanımına açık olmak şartıyla, kullanma izni verilmek suretiyle tahsis sınırına dâhil edilebilir' hükmünü getiriyor. Bu ifade, özellikle kıyı bölgelerinde kalan değerli kamu arazilerinin, ‘turizm yatırımı’ adı altında özel girişimcilere verilmesini kolaylaştırıyor."

Düzenlemenin derhal geri çekilmesini isteyen Adem tepkisini şu sözlerle ifade etti:

"Bu düzenlemenin yalnızca çevresel ve anayasal açıdan değil, ahlaki ve siyasi sorumluluk açısından da büyük bir sorun yaratır. Ormanlarımız, kıyılarımız satılık değildir. Bu yönetmelikle kamu yararı değil, özel şirketlerin karı gözetiliyor. Halkın ortak kullanımında olması gereken kıyı alanları, artık yalnızca ‘seçilen’ yatırımcıların hizmetine sunulacak. Kamu taşınmazlarının tahsis sürecinde yatırımcılara 'imar durumu, altyapı bilgileri, kroki ve başvuru süresi' gibi teknik detayların verileceği; ancak bu bilgilerin kamuoyuna ilan edilmeyeceği de belirtiliyor. Bu durum, adrese teslim tahsislerin önünü açıyoruz anlamına geliyor. Kıyılarımızı ve ormanlarımızı bir gece yarısı yönetmeliğiyle talan ettirmeyeceğiz. Tüm çevre örgütlerini, meslek odalarını ve yurttaşlarımızı bu yağmaya karşı birlikte durmaya çağırıyoruz. Bu yönetmelik derhal geri çekilmelidir."