Kız yurdunda odasında kullanılmış prezervatif bulan öğrenci, yaşadığı şoku anlattı
Sondakika sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul'daki Cevizlibağ Atatürk KYK Kız Yurdu'nda yaz döneminde yapılan tadilatın ardından yurda dönen öğrenciler, büyük bir skandalı ortaya çıkardı. Öğrenciler, odalarında ciddi hasar, hırsızlık ve taciz vakalarıyla karşılaştıklarını belirtti.
KULLANILMIŞ PREZERVATİF BULUNDUÖğrenciler, tadilat sırasında işçilerin odalarında kaldığını, demirbaş eşyaların kırıldığını, alkol şişelerinin bırakıldığını, hatta iç çamaşırlarına çizimler yapıldığını ve bazılarının çalındığını söyledi.
Haberler.com WhatsApp İhbar Hattı'na yazan öğrencilerden biri ise odasında kullanılmış prezervatif bulduğunu belirterek "Odalarda alkol alınmış ve şişeleri bırakılmış ve en kötüsü de öğrenciler iç çamaşırı ve sütyen gibi eşyalarına karşı iğrenç hareketlerde bulunulmuş ve bazıları da çalınmış. Öğrencilerden biri odasında eşyalarının üstüne atılmış kullanılmış bir prezervatif bile buldu. Tüm bu iğrençliklerle karşılaşan öğrenciler açıklama için yurt idarelerine gittiler ama bırak düzgün şekilde cevap vermeyi, görevlilerin ilk tepkisi mağdura suçu yıkmaya çalışarak 'Eşyalarınızı bırakmasaydınız sizde' şeklinde oldu" ifadelerine yer verdi.

Mesajda, tadilat sürecinde denetim yapılmadığı ve işçilerin odalara rahatça girdiği de vurgulandı: "Yurtta güvenlik yoktu. İşçiler kafalarına göre katlarda dolaşıyor, odalara kapı çalmadan giriyor. Bir arkadaşımız giyinirken işçi odaya daldı. Başka birinin kilitli dolabından bilgisayarı çalındı, sonra idarede bulundu ama açıklama yapılmadı. Kameralara bakmak istedik, çalışmıyor dendi."

Öğrenci, yaşananların kabul edilemez olduğunu belirterek " Türkiye'nin en büyük KYK yurtlarından birinde güvenlik yok, denetim yok, idare umursamaz. Biz sadece güvenle ve huzurla barınmak istiyoruz" dedi.
İşte öğrencininWhatsApp İhbar Hattımıza gönderdiği o mesaj;Yurdumuz yazın bir tadilat sürecine girmişti. Bu tadilat süreci hâlâ devam etmekte olup, tadilat sürecinde kızların odalarına, eşyalarına ve mahremiyetlerine pek çok şekilde zarar verilmiş. Zaten tadilat bahanesiyle geç açılan yurda giden öğrenciler, yaz boyunca tadilat için gelen işçilerin odalarında kaldığını fark ettiler. Odalar hor kullanılmış, devlet malına zarar verilmiş ve KYK yurt kurallarına aykırı olan pek çok şey yapılmış.

Daha da açmak gerekirse; odalardaki demirbaş eşyalar ciddi şekilde zarar görmüş (komodin başı sökülmüş/kırılmış, bir baza ortadan ikiye kırılmış, pek çok odada da dolap kulpları, rafları ve başka parçalar kırık). Odalarda alkol alınmış ve şişeleri bırakılmış. En kötüsü ise öğrencilerin iç çamaşırları ve sütyenleriyle iğrenç hareketlerde bulunulmuş, bazıları da çalınmış. Öğrencilerden biri, odasında eşyalarının üstüne atılmış kullanılmış bir prezervatif bile buldu.
Tüm bu iğrençliklerle karşılaşan öğrenciler açıklama için yurt idaresine gittiler ama bırakın düzgün şekilde cevap vermeyi, görevlilerin ilk tepkisi mağdura suçu yıkmaya çalışarak, "E, eşyalarınızı bırakmasaydınız siz de" şeklinde oldu. Eşyalarını bırakan öğrenciler eşyalarının atılmasından değil, açık şekilde yağmalanıp taciz edilmelerinden dolayı üzgünler. Fakat yetkililer bu yağmaya ve tacize kılıf uydurmak için tüm suç öğrencilerdeymiş gibi davranıyorlar.

Yazın tüm bunlar yaşanırken işçilerin başında kimsenin durmadığı, hiçbir güvenliğin olmadığı da bizzat idarenin kendisi tarafından "Yazın yurtta memur yoktu, tadilat sebebiyle nöbetçi yurtlara gittiler" ve "Herkesin başına dikecek kadar güvenlik yok" gibi sözlerle kabul edildi. Kısacası bu tadilat sürecinde yurt, denetimsiz bir şekilde tamamen işçilere bırakılmış.
İşçilere neden öğrencilerin odaları verildi diye sorduğumuzda ise kimsenin olaydan haberi bile olmadığı için "Sadece bir kısmı kaldı, kısa süreliğine", "Sadece 1. ve 5. blokta kaldılar", "İşçi sayısı sürekli değiştiği için bazen 200, bazen 500 işçi vardı. Tadilatı bitirmek için gece gündüz çalıştılar, o yüzden kaldılar" gibi birbirinden farklı pek çok cevap aldık.
3 ay boyunca gece gündüz çalışılmasına rağmen bitmeyen bu tadilatta, kartlı kapılarımız kilitsiz kapılarla değiştirilmiş (depreme ve yangına dayanıklı kapılar takılmış). Bazı odalarda sadece fayans yenilenmiş. Tüm bu tadilatlar yedişer katlı beş bloğu kapsıyor.
Maalesef mağduriyetimiz tüm bunlarla bitmiyor. Tadilat hâlâ sürdüğü için yurtta pek çok işçi var ve her yerde resmen kafalarına göre dolaşıyorlar. Kilitsiz kapılar sayesinde istedikleri yere pat diye dalabiliyorlar. Tek başlarına uyarı olmadan katlara çıkıyorlar, kapı bile çalmadan odalara giriyorlar. Bir arkadaşımızın odasına giyinirken kapı çalınmadan girildi, arkadaşımız tepki gösterip kovana kadar çıkılmadı. Bir başka öğrencimizin kilitli dolabından bilgisayarı alındı, daha sonra idarede bulundu ama hiçbir açıklama yapılmadı.
O kadar fazla konuda mağdur ediliyoruz ki… Odalar, tadilat sonrası temizlenmeden; inşaat pisliği, sigara izmaritleri, işçilerden kalan kirli eşyalar ve pis kullanılan ortak alanlarla birlikte öğrencilere teslim edildi. Bugün bu anlattıklarımı sadece bir öğrenci yapsa yurttan atılabilirken, tüm bu olaylara karşı idaremiz sessiz, kayıtsız ve mağduru suçlar bir tavır takınıyor.
Öğrenciler, kamera kayıtlarına bakmak istediğinde ise "çalışmıyor" denilerek geri gönderiliyor. İstanbul'un ortasında, Türkiye'nin en büyük KYK yurtlarından birinde kameralar çalışmıyor; güvenlik dikkatsiz, denetim yok ve idare umursamaz. Biz sadece güvenle ve huzurla barınmak istiyoruz. Bunun için sesimizi duyurmak istiyoruz.
BAKANLIK: SORUŞTURMA BAŞLATILDIGençlik ve Spor Bakanlığı, İstanbul Atatürk Öğrenci Yurdu'na ilişkin basın ve sosyal medyada yer alan görüntü ve iddialarla ilgili açıklama yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Basın ve sosyal medyada yer alan, İstanbul Atatürk Öğrenci Yurdu'na ilişkin bazı görüntü ve iddialar Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Söz konusu durum kabul edilemez olup, yurdun hizmete kapalı olduğu, yenileme çalışmalarının sürdüğü ve öğrencilerin bulunmadığı bir dönemde yaşandığı anlaşılmaktadır. Olayla ilgili derhal idari soruşturma başlatılmış olup, konu adli mercilere intikal ettirilmiştir. Sorumlular hakkında gerekli tüm işlemler titizlikle yürütülmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." ifadeleri kullanıldı.


