Kızılay Genel Başkanı Yılmaz: O olayla alakalı hiçbir çalışan şu anda çalışmıyor
Dha sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, 5 Mayıs'taki genel kurulun ardından basın mensuplarıyla bir araya gelerek, yeni döneme ilişkin proje ve hedefleri anlattı. Yılmaz, 2025 yılında 4,5 milyon kişiye kendi hayatlarında daha güvenli yaşamalarıyla alakalı eğitim vermeyi hedeflediklerini, şimdiden 1 milyon 900 bin kişiye ulaştıklarını söyledi. Yılmaz, 2025-2028 döneminde odaklanacakları ana noktalardan birisinin eğitim olacağını kaydetti. Yılmaz, bir diğer projenin kandan ilaç üretimi olduğunu söyleyerek, "Biz kanın hücrelerini kullanıyoruz hastalara. Hücreleri ayırıyoruz. Geride kalan sıvı kısma baktığımızda aslında içinde son derece yaşamsal birtakım proteinler var. Bu proteinler karaciğer tarafından sentezleniyor. Ama belli hastalıklarda, belli genetik hastalıklarda karaciğer bu proteinleri sentezlemiyor. 'Plazma fraksiyonasyonu' dediğimiz bir saflaştırma yöntemi var. Bu çok ileri teknoloji gerektiren bir yöntem ve şu anda sadece 9 ülkede var dünya genelinde. Plazmayı bu 9 ülke başka ülkelerden ya da kendi ülkesinden toplayıp, ilaca çevirip, çok pahalı bir şekilde bu ilaçları satıyor" dedi.
'KENDİ İLAÇLARIMIZI ÜRETMİŞ OLACAĞIZ'
Yılmaz, Kızılay olarak topladıkları kanlardan her yıl 200 bin litre plazma arttığını söyleyerek, "Biz bunu yurt dışına göndermiyoruz; ama kullanamıyoruz da. İşte bu 200 bin litre plazmayı daha da artırarak plazma ferez merkezlerimizde plazma toplamaya da başlayarak, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu son derece yaşamsal, ulaşılamadığı zaman hayati risk teşkil eden bu plazma fraksiyonasyonu tesisini Türkiye'ye kuruyoruz. Tabii bu çok pahalı bir proje. 500 milyon Euro yatırım bedeli gerektiriyor. Ama yaptığımız çalışmalarla ve yürüttüğümüz görüşmelerle Güney Koreli bir firmayla ortaklık yapma kararı aldık. Yüzde 45 onların olacak, yüzde 55 bizim olacak. Ama parayı onlar yatıracaklar. Fabrika yatırım bedeli getiriyorlar. Bir miktar tabii ki kredi alıyoruz. Hep birlikte borçlanıyoruz; ama ana parayı onlar koymuş oluyorlar. Sonrasında hedefimiz bu 9 ülkenin 10'uncusu olarak Türkiye'yi buraya konumlandırmak. Buna Körfez ülkeleri dahil. Orta Doğu kanadı hiç kimsede yok. Türki cumhuriyetlerde yok. 'Bizim dostumuz' diyebileceğimiz ülkelerde yok. 3 sene sonra biz Çubuk'ta şu anda temelini atmak üzere olduğumuz bu plazma fraksinasyon tesisini bitirmiş olacağız. Kendi ilaçlarımızı üretmiş olacağız. Bu ilaçların devlete teslim edilmesiyle gelen geliri Ar-Ge'ye döndüreceğiz" diye konuştu.
'BAĞIŞLAR HER YIL ARTIYOR'
Yılmaz, 6 Şubat depremlerinde Kızılay'ın çadır sattığı iddialarının ardından yaşanan tartışmalarla ilgili soru üzerine, "Bizim o dönemde yaşananlarla alakalı aslında sözle değil, icraatla konuşmamız gerekiyor. Afet dönemiyle alakalı, yatırım tarafını da aynı dernek tarafı gibi herhangi bir afet döneminde ellerinde olan herhangi bir şeyin Kızılay dışına çıkmasını dernek kararına bağladık. Ve bu yönetim kurulu kararından sonra bize sormadan insani yardım malzemelerinden herhangi birini afet döneminde herhangi bir yere veremezler. 157 yıllık bir kurum hafızası var. Bu kurum hafızası ister istemez refleks olarak bile aslında bu tarz hataların önüne geçebiliyor. Ama bir yatırım grubunu iyi niyetle de kursanız, yatırım grubunu kurarken eğer afetle alakalı yetkilerinde bir kısıtlama yapmadıysanız, afet döneminde onların yaptıkları bir hata sizin dernekte hem de en ihtiyaç duyduğunuz o güven damarına zarar verebiliyor. Şu anda o olayla alakalı hiçbir çalışan yatırım grubunda çalışmıyor. Tamamı artık burada değiller. Onun dışında da afet döneminde yatırım grubunun kendi kanatlarıyla uçma özelliğini tamamen sınırladık ve dernek yönetimine aldık. 157 yıllık Türk Kızılay, halkın Kızılay'ıdır, milletin Kızılay'ıdır. Milletimiz bize bazen kızar. Kızmakta da haklıdır. Ama günün sonunda 'Sen benim yine Kızılay'ımsın' der ve kucak açar. Bunu bağış rakamlarınıza bakarak söylüyorum. Kan bağışında rekor kırıyoruz. Koyduğumuz her bağış hedefine ulaşabiliyoruz. Dolayısıyla şu anda iyi olduğumuzu düşünüyorum" dedi.
Yılmaz, Kızılay'a bağış oranının her yıl yüzde 20-30 oranında arttığını söyledi.
Yılmaz, Kurban Bayramı'nda Gazze için yapılacak kurban bağışlarının Türkiye'de toplanıp, kesileceğini, kurban etlerinin 3 yıllık raf ömrüne sahip konservelere dönüştürülüp, kapılar açıldıkça Gazze'ye ulaştırılacağını da kaydetti.


