Kolay kazanç hayali kabusa dönüştü
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Her geçen gün farklı dolandırıcılık türleri ortaya çıkarken, Türkiye'de de son dönemde IBAN, portföy (borsa) gibi bazı dolandırıcılık türleri arttı. Cebimizde taşıdığımız telefonlar aracılığıyla pek çoğumuz hem paramızdan oluyor hem de bitmek bilmeyen hukuki süreçlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bizde bir yandan dolandırıcılık mağdurlarını dinledik, bir yandan konunun uzmanlarından önerilere kulak verdik. Mağdurlar arasında yönetmen de var, garson da öğretmen de... Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun, "Gerçek dışı kazanç vaatlerine şüpheyle yaklaşın. Sosyal medyada temkinli davranın" uyarısında bulunurken, avukat Rahmi Kurt ise "Suçun basit halinde 5 seneye, nitelikli halinde ise 10 seneye kadar ceza öngörülmekte" ifadelerini kullandı.

MAALESEF TUZAĞA DÜŞTÜM
Yönetmen-Yapımcı Murat Uygur yaşadığı mağduriyeti şu şekilde anlatıyor; "Sanal ortamda gezinirken hesaplarımın bulunduğu bankanın uygulamasının reklamını gördüm. Bana 10 yıllık kredi kartı aidatı iadesi yapılacağını açıklayan bir ilan. Sistemdeki linki tıkladığımda kredi kartı bilgilerimi, şifremi ve anne kızlık soyadını istedi. Ardından bana gelen 6 haneli kodu girdim. Bir süre sonra iadenin yapılıp yapılmadığını müşteri hizmetlerine sordum. Bana kartımdan 11 bin TL çekildiğini ve bunun banka ile bir ilgisi olmadığını söylediler. Maalesef ben de dolandırıcıların tuzağına düştüm, internette gördüğünüz her linke tıklamayın."

MADDİ VE MANEVİ OLARAK YIPRANDIM
Bir diğer dolandırıcılık türü olan IBAN dolandırıcılığı, son dönemde revaçta. Arkadaşına kredi kartını vermesi sonucu art niyetli kullanıldığını ve internet sitesinde sahte ilanlar vererek vatandaşlardan para topladığını söyleyen garson Mehmet İnan; "Kahramanmaraş depreminin olduğu yıl Osmaniye'de yaşıyordum. Ekonomik açıdan zor bir dönemden geçiyordum. Kredi kartlarımı ödeyemez duruma geldim. Mahallemizde ikamet eden çocukluk arkadaşım, kredi kartımın asgari ödemesini vadederek kredi kartlarımı istedi. Ben de kabul ettim, bir süre sonra polis beni aradı ve ifade vermem gerektiğini söyledi. Meğerse benden aldığı kredi kartlarının IBAN bilgilerini kullanarak bir internet sitesinde sahte ilanlar vermiş. Benim kartımın IBAN hesaplarına paralar yatırılmış, vatandaşlar mağdur olmuş. Benden davacı ve şikâyetçi oldular. Her hafta emniyete giderek ifade veriyorum. Maddi ve manevi yönden çok mağdur oldum."

ŞAHISLARDAN DAVACIYIM
Son dönemlerde yaygınlaşan bir diğer dolandırıcılık yöntemi ise 'portföy dolandırıcılığı'. Borsada çalışan tanınmış kişilerin adı kullanılarak dolandırılan mağdur kişilerin sayısı artıyor. 66 yaşındaki matbaa işçisi M.K. yaptığımız röportajda şu ifadeleri kullandı: "Takipçisi olduğum bir yatırım analistinin sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda hisse senedi satın alarak 'Yatırım yapın, para kazanın' şeklinde bir paylaşım gördüm. Hesaba mesaj gönderdim. Akabinde kadın bir asistanla telefonda görüşme yaptım. Bana AZMPLUS adında bir uygulamayı telefonuma indirmemi söyledi. Uygulamayı indirdim. Giriş yaptıktan sonra 10 bin TL IBAN hesabına yatırdım. Daha sonra bana paramın değerlendiğini, biraz daha yatırım yapmam gerektiğini söylediler. Ben de çeşitli zamanlarda para transferi yapmaya devam ettim ve yatırdığım para toplamda 1 milyon 700 bin TL oldu. Kazandığım parayı çekmek istediğimde sadece 35 bin TL gönderdiler. Şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim."

VAATLERE KANMAYIN
IBAN ve borsa dolandırıcılıkların arka yüzünü adli bilişim uzmanı İsa Altun'a sorduk. "Gerçek dışı kazanç vaatlerine şüpheyle yaklaşılması gerekiyor. Son zamanlarda artan IBAN ve portföy dolandırıcılığı mağduriyetlerini beraberinde getiriyor. Sahte uygulamaların oluşturduğu tehditlere karşı sürekli tetikte olmak gerekiyor. Teknoloji her geçen gün hayatımızın daha büyük bir bölümünü kapsadığından cihazınızı korumak her zamankinden daha önemli. Benim vatandaşlara önerilerim şu şekilde; Sosyal medyaya daha temkinli yaklaşın, karşınıza çıkan her linke tıklamayın, gerçek dışı kazanç vaatlerine kanmayın şüpheyle yaklaşın, paranızı doğrudan kişilere değil, kurumsal hesaplara gönderin."

10 SENEYE KADAR CEZA ÖNGÖRÜLMEKTE
Birde dolandırıcılıkların hukuki boyutu öğrenmek için Avukat Rahmi Kurt ile görüştük. "Suçun basit halinde 5 seneye kadar, nitelikli halinde ise 10 seneye kadar ceza öngörülmekte olup bazı spesifik hallerin bulunması durumunda ise ceza miktarı yarı oranda ve bir kat artırılabilmektedir. Suçun cezası olarak hürriyeti bağlayıcı ceza yanında bir de 5 bin güne kadar varabilen adli para cezası da öngörülüyor. Bu teknik bilginin dışında konuya bakacak olursak dolandırıcılık suçu son dönemde başta internet olmak üzere telefon ve diğer iletişim araçları üzerinden işleniyor. İnternet dolandırıcılığı suçları arasında, yalnızca kişilerin banka ve kredi kartı hesap bilgilerini çalmak yok. Kişilerin sosyal medya hesaplarını çalarak, bu hesapları suç teşkil edecek şekilde kullanmak da bulunuyor. Ancak bu suçlar, çalınan internet hesaplarının ne maksatla kullanıldığına göre, farklı niteliklerle değerlendiriliyor."


