Komisyon iş dünyasını dinledi: Tersine göç başlar
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında dün 9’uncu toplantısını yapan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda değerlendirmeler özetle şöyle:
OLMAZSA OLMAZIMIZ�
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Milli dayanışma olmazsa olmazımızdır. Milli dayanışmanın olabilmesi için de kardeşlik hukukumuzu korumaya ve canlı tutmaya mecburuz. Üç şeyden özellikle uzak durmamız gerektiğine inanıyorum: Hamaseti, husumeti ve günlük siyasete malzeme yapmayı burayla karıştırmamalıyız. Nihayetinde bu parti siyaseti değil, bir devlet politikasıdır. Ortadoğu pazarının en önemli ihracatçısı ve mal tedarikçisi olma imkânına da sahibiz. Bu yatırımlar Türkiye’yi bölgesel ekonomik güç haline getirecektir. Demokrasi vatandaşlarımızın dili, kimliği, kültürü ve yaşam tarzı ne olursa olsun kendilerini özgürce ifade edebilmelerinin de teminatıdır.
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol: Buradaki barış ortamının tesis edilmesinden en başta bölgedeki vatandaşlarımız olmak üzere tüm Türkiye’deki vatandaşlarımız, işçi, işveren ve devlet kazanacaktır. Peki ülkeye bunun maliyeti ne oldu? Dünyada kabaca 14.5 trilyon dolarlık küresel terör ve şiddetin ekonomik maliyeti olduğu yönünde araştırmalar var. Diyelim ki 100 milyar dolar olsun. 100 milyar dolarla neler yapılabilirdi her yıl? Her yıl 2.5 milyon konut yapılabilirdi. 12 tane Kuzey Marmara Otoyolu, 9 tane İstanbul-İzmir otoyolu, 100 tane 3 bin 700 yataklı şehir hastanesi yapılabilirdi. Bu süreç tamamlandıktan sonra bölgeye ciddi şekilde göç olacaktır.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken: Yaklaşık 2.5 milyon üyesiyle Türkiye’nin her yerinde biz varız. Esnaf tabiri caizse arabulucu demek, uzlaştıran insan demek. Sürenin uzamaması lazım. İşte yağ, işte un; helvayı yapacaksınız. O bölgedeki insanları orada iskan edebilmeliyiz, büyükşehirlerde -amiyane tabirle söyleyeyim- maraba yapmamalıyız. Dışarıya kulağımızı tıkayacağız, güçlü olacağız.
MERALAR KALKINMAYI DESTEKLEYECEK
TZOB Başkanı Ahmet Bahadır: Ülkemizin 59.4 milyon küçükbaş hayvan varlığının önemli kısmı Doğu ve Güneydoğu’da. Türkiye’deki toplam çayır ve mera alanının yüzde 37.5’i Doğu Anadolu, yüzde 36.9’u ise Güneydoğu Anadolu bölgemizde yer almakta. Bu alanlar özellikle 1980’lerin ortalarından itibaren güvenlik sorunlarından ciddi şekilde etkilenmiştir. Yaylalar ve meraların yüzde 30-40’ı kapalı kalmıştır. Barış ortamında bu alanların tam kapasite açılmasıyla bölgenin tarımsal veriminde güçlü sıçrama öngörülüyor.
MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir: Terörsüz Türkiye vizyonunu, sadece bir iç güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma, toplumsal uyum, kültürel birlik ve adalet ekseninde yeni bir toplumsal sözleşme olarak değerlendiriyoruz. Bu vizyon, Türkiye’nin bölgesel istikrarda belirleyici aktör olması ve uluslararası söz sahibi bir ülke olmasının önünü açacaktır. Biz Suriye sınırında bir organize sanayi ve endüstri bölgeleri modeli öneriyoruz.
TÜSİAD: ÖZGÜRLÜK ALANI GENİŞLEMELİ
TÜSİAD Başkan Yardımcısı Ozan Diren: Türkiye’de demokrasi seviyesine yükseltmeye yönelik tüm girişimleri önemsiyoruz ve destekliyoruz. Yalnızca ekonomide değil, temel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü gibi konularda da ilerleme kaydetmek zorundayız. Özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında çalışmaları çok önemli buluyoruz. Komisyonun amacına ulaşması, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün tam olarak tesis edilmesine bağlıdır.
ASKON Başkanı Orhan Aydın: Bir şehirde ana sanayi geldiğinde etrafında onlarca farklı yan işletme de doğacak, bu da çarpan etkisiyle bölgenin gelirini katlayacaktır. Her bir şehir kendi alanında bir cazibe merkezi olacaktır. Gençlerimiz hem şehirlerinde okuyarak kalacak hem de yerelde iş bularak şehrin kalkınmasında aktif rol alacaklardır. İşte o zaman Anadolu’nun her köşesi kalkınacak.


