Kritik zirve, kritik zamanlama: Yeni bir dönemin eşiği mi?
Haber7 sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Zor bir haftaydı…
Sadece Orta Doğu’da değil Türkiye’de de müthiş bir diplomasi rüzgârı esti…
Her ne kadar ziyadesiyle dış politika haberi bombardımanına tutulsak da yaşanan gelişmelerin üzerinden bir kez daha geçmenin -tabiri caizse Orta Doğu’nun sağlamasını yapmanın- elzem olduğu kanaatindeyim.
Diplomasinin başkentinde rüzgâr 3 ayrı noktada esti;
Ankara, İstanbul, Antalya…
Bu baş döndürücü diplomasi trafiğinin Donald Trump’ın Orta Doğu turuna çıktığı hafta gerçekleşmesi önemli bir ipucu olabilir…
PEKİ, ABD BAŞKANI DONALD TRUMP’IN ORTA DOĞU TURU BİZE NE ANLATIYOR?
Yaşanan gelişmelerin iktisadi ve siyasi olmak üzere iki boyutu var:
ABD'nin en büyük şirketlerini temsil eden 30'dan fazla iş adamı ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu turu kapsamında Salı günü Suudi Arabistan'da düzenlenen öğle yemeğine katıldı.
Beyaz Saray yönetimi tarafından verilen listede büyük bankaların, yapay zeka şirketlerinin, savunma sanayi şirketlerinin ve perakende devlerinin yöneticileri de yer alıyordu…
BU HALİYLE TRUMP’IN TAM ANLAMIYLA BİR İŞ GEZİSİNE ÇIKTIĞI SÖYLENEBİLİR…
Nitekim görüşmeden hemen sonra basına bomba gibi bir haber düşmüş ve ABD ile Suudi Arabistan arasında tarihin en büyük anlaşmasının imzalandığı duyurulmuştu…
Öte yandan son seyahatle ‘Katar'a resmi ziyaret gerçekleştiren ilk ABD Başkanı’ sıfatına sahip olan Trump’ın Katar yönetiminin Boeing’den 200 milyar dolarlık uçak siparişi verdiğini duyurması da ziyaretin iktisadi ayağına bir örnek teşkil edebilir…
Bu anlaşma ABD ile Katar arasında imzalanan en az 1,2 trilyon dolar değerindeki anlaşmanın sadece bir kısmıydı…
Fakat daha önemlisi ziyaretin siyasi ayağı olsa gerek…
25 YIL SONRA BİR İLK GERÇEKLEŞTİ…
Trump'ın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile gerçekleştirdiği görüşme Orta Doğu turunun imza girişimi olarak tarihe geçti…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dâhil olduğu ve ABD Başkanı Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın yanı sıra Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın da yer aldığı dörtlü zirve uluslararası kamuoyuna önemli bir mesajdı…
Fakat ABD Başkanı Trump'ın Ortadoğu'daki jeopolitik hesapları Suriye ile sınırlı değil.
Dikkat edilirse Orta Doğu ziyareti boyunca İran’ı dilinden düşürmedi Trump…
Körfez'deki Katar gibi müttefikleriyle sıcak ilişkilerini vurgularken, bölgedeki bir başka güç olan İran hakkında daha sivri ifadeler kullandı.
Anlaşılan o ki Trump bu geziyi İran'a nükleer programında kısıtlamalara gitmeyi kabul etmesi için yeni bir baskı oluşturmak için de kullandı…
TAHRAN’DA MESAJINI İSTANBUL’DA VERDİ…
12 Nisan'dan bu yana ABD ile neredeyse her hafta müzakerelerde bulunan Tahran hükümetinin Trump’ın tam da Orta Doğu turuna çıktığı hafta İran'ın İstanbul Başkonsolosluğunda E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde İstanbul'da toplantı gerçekleştirmesi bu kapsamda önemli bir mesajdı…
Birçok konuda olduğu gibi Washington-Tahran dengesini de adeta bir kuyumcu terazisi hassasiyeti ile ele alan Ankara’nın dış politikada oynadığı dengeli fakat milli menfaat odaklı rol sadece Batı nazarında değil bölgesel güçler nazarında da büyük bir hayretle takip edildi.
Dolayısıyla bölgede Ankara gibi bir dengeli bir müttefik, ABD açısından Tahran gibi bir ‘hasıma’ karşı daha makul bir aktör…
Bölge ekseninde şekillenen yeni dengeler, sadece bir diplomasi gösterisi değil; küresel güçlerin enerji, silah ve nüfuz savaşı...
Ve görünen o ki Orta Doğu yeniden şekillenirken, Türkiye hem dengeyi kuran hem de oyunun kurallarını yazan aktör olarak sahnedeki yerini perçinliyor…
Fatih Yoncalık / Haber7


