Kudüs ün tek bir çakıl taşını vermeyiz Gündem Haberleri
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kudüs’te bulunup 1890’da İstanbul’a getirilen Silvan Kitabesi’ni geçmişte Türkiye’den istediğini açıklayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya isim vermeden tepki gösterdi. Erdoğan Atatürk Havalimanı’ndaki TEKNOFEST’te açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin, artık gücüyle mazlumlara umut, zalimlere korku verdiğini vurgulayan Erdoğan, “Bu mübarek kervan, inşallah, kazasız, belasız menziline ulaşacaktır. Artık bundan geriye dönüş olmayacak. Emin adımlarla hedefe yürüyoruz ve yürüyeceğiz” şeklinde konuştu.
NE YAPMAYA ÇALIŞTIKLARINI BİLİYORUZ
Son günlerde kan tüccarlarının kendisi ve Kudüs’le ilgili hezeyanların arka planında bu hakikatin onlar tarafından da bilinmesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle: “Geçen gün bir tanesi çıkmış, ecdadın emaneti olan Silvan Kitabesi’ni vermediğimiz için bize nefret kusuyor. Kim olduğunu anladınız, değil mi? Siz anladıysanız mesele kalmadı. İlk kıblemiz Kudüs-i Şerif’le ilgili hadsiz ifadelerle kendince bir şeyler deniyor. Onların ne yapmaya çalıştığının bilincindeyiz. Kudüs tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir. Kudüs’ü savunmak, barışı ve insanlığın ortak değerlerini savunmaktır. Kudüs’e yönelik her saldırı karşısında, bu mübarek beldeye, övünmüş şehre, kara sevdalı serdengeçtileri bulacaktır. Bir de utanmadan hâlen kitabenin peşine düşüyor. Değil size, o kitabeyi Kudüs-i Şerif’e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz.”
KUDÜS’TEN ELİMİZİ HİÇ ÇEKMEYECEĞİZ
Sultan Abdülhamid verdi mi? Alabildiniz mi? Biz Sultan Abdülhamid’lerin torunuyuz, aynı yolda gidiyoruz. Bu can bu tende olduğu müddetçe, ecdadın emanetlerine sahip çıkacak, Kudüs’ten elimizi hiç çekmeyeceğiz. Biz Müslümanlarla birlikte, tüm insanların haklarını savunmaya devam edeceğiz. 1967 sınırları dahilinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devleti kuruluncaya dek mücadelemiz sürecek. Rabbim, inanıyorum ki, bunun gerçekleştiğini görmeyi nasip edecek. 23 aydır maruz kaldıkları onca barbarlığa rağmen, topraklarını terk etmeyen Gazzeli kardeşlerimizi bir kez daha hürmetle selamlıyorum. Sizlere veda etmeden önce, Ali Fuad Başgil’in şu sözünü her birinize özellikle hatırlatmak isterim: ‘Başarılı olmanın ilk şartı, irade sahibi olmaktır.’”
TEKNOFEST KUŞAĞI YİNE GÖZ DOLDURUYOR
“Hayallerin fikirlere, fikirlerin projelere, projelerin de teknoloji ürünlerine dönüştüğü özel ve güzel etkinlikte İstanbul’umuzda sizlerle bir aradayız. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji şöleni TEKNOFEST’in 13.’sünü gerçekleştirmenin haklı kıvancı içerisindeyiz. Genç beyinlerin, genç yüreklerin başarılarına bizzat tanıklık etmek, ülkemizin aydınlık geleceği adına beni fazlasıyla umutlandırıyor. Dünyaya mührümüzü vuracağımız Türkiye Yüzyılı’nın en kilit aktörü olarak gördüğümüz TEKNOFEST kuşağı, maşallah yine göz dolduruyor.”
İSTİKBALE DAHA BİR GÜVENLE BAKIYORUZ
“Gençlerimiz, duruşlarıyla, cesaretleriyle, özgüvenleriyle, işte bugün olduğu gibi ortaya koydukları muhteşem eserlerle büyük ve güçlü Türkiye’nin taşlarını döşüyor. Milli teknoloji hamlemizin genç akıncıları, milletimizin gurur kaynağı olmayı sürdürüyor. Rabbime sonsuz hamdü senalar olsun. Tüm samimiyetimle, bütün kalbimle inanarak söylüyorum; sizin gibi zihni ve ufku açık, merak ve iştiyakı diri, hem şahsiyetiyle hem de geliştirdiği ürünlerle göz kamaştıran genç arkadaşlarımızı gördükçe, inanın istikbale daha bir güvenle bakıyoruz.”
GÖZLERİNİZDEKİ IŞIK HİÇ SÖNMESİN
“Alanlara, meydanlara, şehirlere ve ülkelere sığmayan coşkunuz için, teknolojiye olan tutkunuz için her birinize teşekkür ediyorum. Sınırlarımızı aşan bu başarı tablosunu, fikir ve icatlarıyla süsleyen siz genç kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Hayallerinizin peşinden koşma iradesi gösterdiğiniz için sizleri ayrı ayrı tebrik ediyorum. Gözlerinizdeki ışık hiç sönmesin. TEKNOFEST 2025 İstanbul’u başarıyla tertip eden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza, Türkiye Teknoloji Takımı T3 Vakfımıza, festivale katkı sunan tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum.”
Küresel şirketler küçükleri yutuyor
Bilhassa bütçe, network ve teknolojik kapasite itibarıyla pek çok devleti geride bırakan küresel şirketlerle rekabette, bireylerin, makro işletmelerin ve yerel ölçekte büyük firmaların çoğu zaman yetersiz kaldığını kaydeden Erdoğan, belli başlı alanlarda tekelleşen bu şirketlerin agresif fiyat politikalarıyla küçükleri yuttuğuna şahit olduklarını belirtti. Giderek daha ürkütücü boyutlara ulaşan bu durumun, kooperatifçiliği teşvik eden temel faktör olduğunu söyleyen Erdoğan, “Şu rakamlar, küresel düzeyde bir arayışın en somut işaretidir. Uluslararası Kooperatif Birliği’nin verilerine göre dünya genelinde 3 milyon kooperatif bulunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 12’si bir kooperatifin iş ortağıdır. Kooperatiflerin toplam cirosu ise 2,4 trilyon doları geçiyor” diye konuştu.
Tüm dünya bizi konuşuyor
Artık tüm dünyanın ikrar ettiği bir hakikati burada ifade etmek istediğini söyleyen Erdoğan şöyle devam etti: “Türkiye olarak teknolojide ve özellikle savunma sanayinde farklı ivme yakalamış durumdayız. Tüm dünyada artık Türk savunma sanayiinin hamleleri konuşuluyor. Tüm ambargolara rağmen elde ettiğimiz kazanımlar asla tesadüf değildir. Türkiye’nin yerli ve milli teknolojide eriştiği bu nokta, birileri tarafından bize gençler altın tepside sunulmadı. Buralara dişimizle, tırnağımızla geldik. Alın teri, yürek teri dökerek geldik. Gecemizi gündüzümüze katarak geldik. Sabırla ve samimiyetle çalışarak geldik. İnancımızı ve umudumuzu koruyarak geldik. Her aşamasında adeta canımızı ortaya koyarak geldik. Çok uğraştık, çok zorluk çektik, çok bedel ödedik. Hedeflerimizle aramıza hiçbir engelin girmesine izin vermedik.”
Türk yaparsa yapar
27 Ağustos’ta, 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe’yi envanterimize katarak tarihi bir eşiği daha geride bıraktıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları ifade etti: “Sadece savunma sanayide değil, yapay zekâ teknolojilerinde de atılımların hazırlığı içindeyiz. Türkiye’nin sosyal medyası elektronik sosyal hizmete girdi. Biz de orada yerimizi aldık. Dijital tekelleşmeye karşı bir itiraz olarak gördüğümüz NSosyal’in 1 milyon 300 bini aşkın kullanıcıya ulaşması son derece sevindirici. Nereden nereye? Türk yaparsa yapar.”


