Kültürel Mirası Koruma Derneği nden İstanbul Bienali ne üç ayrı proje Agos
Agos sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Kültürel Mirası Koruma Derneği, Süryani göç hikâyelerinden Yanbol Sinagogu’na, Antep’teki Balyan mirasından belgesel ve sergilere uzanan üç etkinlikle 18. İstanbul Bienali'ne katılıyor.
Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD), İKSV’nin düzenlediği 18.İstanbul Bienali Paralel Etkinlikleri çerçevesinde 3 ayrı değerli proje ile yer alıyor. Küratör Christine Tohmé’nin Üç Ayaklı Kedi başlığı altında kurguladığı bienal, “kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” temaları etrafında şekilleniyor.
12 Ekim Pazar günü, saat 14.00’te izleyicisi ile buluşacak KırılgAN isimli proje, Yeşilköy Mor Efrem Süryani Kadim Kilisesi’nde gerçekleşecek. Saat 14:00’te açılış konuşması ve KMKD sunumu ile başlayacak etkinlik, saat 14:30’da “Bir fotoğraftan göç hikayesi: EnstANtane” belgeseli film gösterimi, saat 15:30’da ise belgeselle ilgili yarım saatlik söyleşi ve ardından avluda olacak sergi ve enstalasyon ile birlikte saat 17:00’ye kadar gezilebilecek.
Bienalin ana temaları olan kırılganlık, kendini koruma ve geleceğe dair tasavvurlar, Hakan Aytekin'in yönettiği, Özcan Geçer’in yapımcılığını üstlendiği "Enstantane" belgeselinin içeriği ile kapsamlı bir paralellik gösteriyor. Yaklaşık 40 yıl önce Mardin İdil'de çekilen 18 Süryani'nin yer aldığı bir fotoğraf karesi, bir ‘an’dan yola çıkarak 2,5 yılda meydana getirilen, ulusal ve uluslararası festivallerde ilgi gören belgesel, Süryaniler arasındaki uluslararası göçü "gidenler" ve "kalanlar” bağlamında ele alıyor. Kültürel Mirası Koruma Derneği’nin düzenlediği, küratörlüğünü Özcan Geçer’in üstlendiği etkinlikte, KMKD’nin ‘’Mardin ve Çevresinde Süryani Somut Olmayan Kültürel Mirasının Belgelenmesi ve Yaygınlaştırılması’’ temalı projesinin kısa sunumu, belgesel gösterimi, yönetmen ve yapımcıyla söyleşi, belgeselle ilgili fotoğraf sergisi ve kültürel mirası korumada farkındalık artırıcı enstalasyon izlenebilecek.
KMKD’nin Bienal Paralel Etkinlikler kapsamında ikinci düzenlediği proje ise “YAMBOL’UN İZ-NDE” 16-20 Kasım 2025 tarihleri arasında Balat’ta bulunan Yanbol Sinagogunda ziyarete açık olacak. Küratörlüğünü Mimar Hayim Beraha’nın üstlendiği sergi, konferanslar ve ses enstalasyonu, 16 Kasım Pazar günü saat 12.00’de aynı zamanda ses enstalasyonunun da sahibi olan Renan Koen konseri ile açılacak. Birisi daimî olmak üzere toplam 4 sergiden oluşan YAMBOL’UN İZ-NDE projesi, konseri, konferansları ve içeriği Romaniyot Yahudilerin oluşturduğu ses enstalasyonu ile ekseni Yanbol Sinagogu tarihçesi üzerinden okuyarak izleyiciyi İstanbul ve Yanbol Sinagogu’nun çelişkilerle dolu hikâyesine davet ediyor.
I.Taşınma
Somut: Göç edenlerin hikâyesi, tavan resimleri, Tuna manzarası”,
Kavramsal: “Bir yere ait olmak için nereden kopmak gerekir?”
II.Karşılaşma
Somut: Bizans ve Sefarad Yahudilerinin buluşması.
Kavramsal: “İnanç tek, ama adlar farklı. Kimliği belirleyen dua değil, imparatorluğun dili.”
III.Yerleşkeden Depoya (Küratör: Nisya Allovi, 500.Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Müdürü)
Somut: Sinagogun dönüşümleri, objeler.
Kavramsal: “Kutsal ile sıradan, korunmuş ile unutulmuş aynı rafta durur.”
IV.Bahçe & Araştırma
Somut: Bahçenin dönüşümleri, belgeleme çabaları.
Kavramsal: “Bellek yer değiştirir, ama iz hep kalır.” olmak üzere toplam 4 temadan oluşan sergi, Ses Enstalasyonu ile de Roma Yahudilerinin oluşturduğu bir Romaniyot Sinagogu iken Sefarad Sinagogu’na dönüşen mekânın ruhundan bir kesit sunuyor. İzleyiciye doğrudan “cevap” değil, “Kimliği belirleyen neydi? Nereden gelindi mi, yoksa kiminle yaşandığı mı?” gibi sorular bırakacak. Mekânın ruhunu ve bedeni birleştiğinde, izleyiciyi hem tarihsel bağlama yerleştiren hem de duygusal ve kişisel sorgulamaya iten bütünlüklü bir sergi deneyimi çıkacak.
22 Kasım 2025, Pazar günü saat 14.00’te ise küratörlüğünü Maral Fuchs’un üstlendiği, Dr. Elmon Hançer’in araştırması “BALYAN MİMARLIĞINININ ANADOLU’DAKİ GÖRKEMLİ TASARIMI ANTEP SURP ASDVADZADZİN APOSTOLİK ERMENİ KİLİSESİ/ KURTULUŞ CAMİİ” adlı etkinlikte Dr. Hançer’in kendi anlatımıyla, Beyoğlu’nda bulunan Yesayan Kültür ve Edebiyat Derneği’nde izleyicisi ile buluşacak.
Büyük İskender’in ölümünden sonra Ayntab yöresi Selevkos Devleti’nin Fırat bölgesine düşer. Büyük Dikran Selevkos Krallığı’na son verince Ermeni egemenliğine giren, 18 yıl sonra M.Ö. 64’te Romalıların yönetimine geçen bölge, yüzyıllar sürecinde Doğu Roma ve Araplar, Haçlılar ve birbirini izleyen hakimiyetlerden sonra 1516’da Osmanlı sultanı Yavuz Sultan Selim’in Merc-i Dabık savaşıyla Anteb şehri, Kilikya ve Mısır Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altına girer. Ayntab veya Anteb, Osmanlı İmparatorluğu sürecinde Halep Vilayeti’nde, Ayntab kazasının baş şehridir. Anteb’te yaşayan 43.000 kişinin 16.500’ü Ermeni, 857’si Yahudi ve kalanı Arap ve Türk Müslümandır. Ayrıca Halep’ten göçen bir miktar Yunan, Süryani ve Maruni bulunur.
Bu sunumda Anteb Ermeni halkının şehirdeki tarihsel varlığına, Apostolik, Katolik ve Protestan Ermeni cemaatlerinin sosyokültürel yaşamına, özellikle mimari kültürel mirasına doğru bir yolculuk yapılacak, Apostolik Ermeni cemaatinin ana kilisesi olarak inşa edilen Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin kuruluş öyküsünden başlayarak, Kurtuluş Camii’ne dönüştürülme süreci anlatılacak. Ve Sultanın Mimarları Balyanların son parlak temsilcisi Sarkis Bey Balyan’ın Anadolu’daki en çarpıcı tasarımı olan bu anıtsal yapının ve çevresindeki kentsel mekânın önemine değinecek, 2023’te yaşanan Şubat depreminde ağır hasar gören mimarinin restorasyonuna dair bilgiler aktarılacak.
Projeler ve sergilerle ilgili bilgiler derneğin Instagram hesabından (@kulturelmirasikorumadernegi) takip edilebilir.


