Kundaklamada Nazi izi gizlendi Avrupa Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Almanya'nın Solingen kentinde geçtiğimiz yıl çıkan yangında 4 Türk asıllı Bulgaristan vatandaşının hayatını kaybettiği kundaklama davasında skandal bir gelişme yaşandı. 12 Mayıs’ta Wuppertal Eyalet Mahkemesi’nde görülen duruşmada, olayın hemen ardından hazırlanan bir polis tutanağında saldırının “aşırı sağ” saikle işlenmiş olabileceğinin belirtildiği ortaya çıktı. Ancak bu polis tutanağı, mahkemeye ve davacı taraflara bugüne dek sunulmaması dikkat çekti.
USULSÜZLÜK ARAŞTIRILACAK
Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgilere göre, söz konusu polis tutanağı daha sonra bir memur tarafından elle değiştirilerek, “siyasi bir değerlendirme içermiyor” şekline çevrilmiş olabilir. Bu sebeple dosyaya dahil edilmediği düşünülen tutanakla ilgili yeniden bir inceleme başlatılarak usulsüzlük olup olmadığı araştırılacak.

14’NCÜ DURUŞMADA ORTAYA ÇIKTI
Yeni Şafak’a konuşan mağdur avukatlarından Fatih Zingal, 40 yaşındaki tutuklunun Wuppertal Bölge Mahkemesi'nde 14’ncü kez hâkim karşısına çıktığını söyledi. Dava sürecinde, Avukat Başay Yıldız’ın analiz edilmeyen verilerde Nazi propagandası içeren ırkçı görsellere rastlaması üzerine başvuru yaptığını da hatırlatan Zingal, yapılan analizde suçun aşırı sağcı saikli olabileceğiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Zingal ayrıca, suçun aşırı sağcı saikle işlendiğine dair bir polis notu olduğuna da dikkat çekerek, şu ana dek mahkemeye sunulmayan bu tutanakla ilgili inceleme yapılacağını ifade etti.
BELGELERİ EKSİKSİZ ŞEKİLDE SUNUN ÇAĞRISI
Öte yandan korkunç olaya müdahil olan avukatlar Seda Başay Yıldız, Simon Rampp, Athanasios Antonakis, Radoslav Radoslavov ve Fatih Zingal yaptıkları ortak açıklamayla, "Solingen’de dört aile ferdinin hayatını kaybettiği, çok sayıda göçmen kökenli kişinin ağır yaralandığı bu siyasi açıdan son derece hassas kundaklama saldırısıyla ilgili elde edilmiş tüm bilgileri derhal ve eksiksiz şekilde Wuppertal Eyalet Mahkemesi’ne ve dolayısıyla müdahil taraflara sunmaları gerekmektedir! Ancak bu şekilde failin eylem gerekçeleri doğru şekilde değerlendirilebilir. Soruşturma makamlarının şu ana kadar izlediği parça parça bilgi sunma taktiği ise, davayı hem zaman hem de maliyet açısından gereksiz yere uzatmakta ve olayın arka planının tam olarak aydınlatılmasının istenmediği yönünde siyasi açıdan yıkıcı bir izlenim oluşturmaktadır. Bu yaklaşım ne mağdurlara ve yakınlarına, ne de Solingen halkına layıktır. Oysa herkesin, bu saldırının ardındaki gerçekleri eksiksiz ve doğru biçimde öğrenme hakkı vardır” ifadelerine yer verdi.


