Küre Dağları Milli Parkı nda 80 kökten oluşan endemik bitki türü keşfedildi
Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Ulus Meslek Yüksekokulu'nda görevli Doç. Dr. Bilge Tunçkol'un 2020 yılında Küre Dağları Milli Parkı'nın Horma Kanyonu bölgesinde sürdürdüğü floristik arazi çalışmaları sırasında keşfettiği bitki türü 5 yıl süren çalışmalar sonucu bilim literatürüne girdi.
Söz konusu bitki türü, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından Doğa Koruma Açısından Küresel Düzeyde Öncelikli Ekolojik Bölgeler arasında kabul edilen ve tehlike altındaki Karadeniz Nemli Karstik Orman ekosistemlerinin en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip alanlarından Küre Dağları Milli Parkı'nın Kastamonu'ya bağlı Horma Kanyonu bölgesinde keşfedildi.
Herbaryum (Kurutulmuş bitki örneklerinin belli sistemle düzenlenerek saklandığı yer) ve literatür çalışmaları sonucunda dünyada sadece Küre Dağları'nda yetiştiği tespit edilen ve BARÜ Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Birimi desteğiyle yürütülen çalışma kapsamında tanımlanan bitki, botanik alanında uluslararası bilimsel dergilerden biri olan 'Phytotaxa'da yayımlandı.

Kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasından sarı renkli, gösterişli çiçeklere, narin yapıya ve odunsu köklere sahip bitkiye, keşfedildiği bölgenin antik çağdaki adı olan Paflagonya'dan esinlenilerek "Paflagonya Belumotu" (Cynanchica paphlagonica) ismi verildi.
Bitkinin, bilinen tek popülasyonu yaklaşık 80 kökten oluşurken, sadece 2 hektarlık bir alanda yayılımı bulunuyor. Bu nedenle, eko turizm ve ormancılık faaliyetlerinden olumsuz etkilenme riski taşıyan tür, Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre "Tehlikede" (EN) olarak sınıflandırıldı.
Özellikle kayalık habitatlarda yetişen bu tür, kaya bahçeleri veya yer örtücü süs bitkisi olarak kullanım potansiyeli de taşıyor. Türün korunması noktasında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile tür eylem planı çalışmalarının kısa sürede başlatılması planlanıyor.
Endemik türün keşfedilme süreci hakkında bilgi veren Tunçkol, bitkiyi ilk olarak 2020 yılında BAP destekli Küre Dağları Milli Parkı'nın Florası (Kastamonu Bölümü) projesi kapsamında yapılan arazi çalışmalarında tespit ettiklerini söyledi.
Ardından Türk ve Yunan botanikçilerle bilimsel tanımlama çalışmalarına başladıklarını aktaran Tunçkol, şöyle devam etti:
"Küre Dağları Milli Parkı'nın Horma Kanyonu bölgesinde topladığımız bu bitkinin daha sonra laboratuvar ortamındaki detaylı çalışmalarla bilim dünyası için yeni bir tür olduğunu keşfettik. Bu bitki rubiaceae (Kökboyasıgiller) familyasından. Bitkiyi, keşfedildiği bölgenin antik çağdaki Paflagonya'dan ismine atfen "Paflagonya Belumotu" (Cynanchica paphlagonica) olarak isimlendirdik ve bilim dünyasına katmış olduk. Bulunduğu coğrafi bölgenin karstik ana kayaç yapısının nadir bulunan bu bölgenin özelliklerine göre bitkimiz bölgede oldukça az sayıda ve yaklaşık 80 kadar bir kök ile temsil ediliyor. Dolayısıyla bu az sayıdaki bitkiyi IUCN kriterlerine göre 'Tehlikede' (EN) olarak sınıflandırdık. Bundan sonraki süreçte bitki hem Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından hem üniversitemiz tarafından koruma altına alınacaktır."
"MİLLİ PARKIMIZIN KIYMETE DEĞER BİR ALAN OLDUĞUNU TEKRAR KANITLADIK"
"Bundan sonraki süreçte üniversitemizin diğer fakülte ve bölümlerinin farklı alanlarındaki hocalarımızla işbirliği yaparak, bitkinin özellikle moleküler çalışmalarını detaylandırarak tıp, eczacılık, kozmetik ve peyzaj alanında farklı kullanım alanlarını ortaya çıkarmak için çalışma yapacağız" diyen Tunçkol, bitkiyi arazide ilk gördüklerinde heyecanlandıklarını dile getirdi.
Tunçkol, "Sonrasında derinleştirdiğimiz çalışmalarla bunun dünya için yeni bir endemik tür olduğunu ispatlaması süreci bu heyecanımızı kat kat arttırıyor. Yayının ortaya çıkması, bitkinin dünya çapında kabul edilmesiyle heyecanımız en üst seviyeye çıkıyor. Ülkemizin bitkisel, biyolojik çeşitliliğine yaptığımız bu katkılarla biz de destek olmaya çalışıyoruz" dedi.

Bitkinin Küre Dağları Milli Parkı'nın ekolojik tanıtımına da ayrıca değer katacağına değinen Tunçkol, "Küre Dağları Milli Parkı Karadeniz nemli, karstik orman alanları içerisinde yer aldığından dolayı oldukça önemli bir konumda. Milli Park olması hususu da çok önemli. Biz biyolojik çeşitlilik açısından bu şekilde yeni endemik türler ekleyerek milli parkımızın gerçekten kıymete değer bir alan olduğunu tekrar kanıtlamış oluyoruz" ifadesini kullandı.
Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da bilimsel araştırmalarla coğrafyaya özgü türlerin tanımlanması ve korunması yönünde çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
Akkaya, "Bu noktada ülkemizin biyolojik çeşitliliğine katkı sunan bir keşifte daha bulunmanın gururunu yaşıyoruz. Bu vesileyle sürdürülebilir gelişim anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bu önemli keşif dolayısıyla Doç. Dr. Bilge Tunçkol ve ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum."


