Londra artık İngilizlerin değil, şehir sessizce el değiştirdi! Kral III. Charles tan bile daha fazla mülke sahipler Sözcü Gazetesi

Londra, tarih boyunca küresel servetin merkezi olmuştur, ancak son yıllarda şehrin tapusu sessizce el değiştiriyor. Son raporlara göre, Katar'ın yönetici El-Thani Hanedanı ve bağlantılı fonları, İngiliz başkentinde Kral III. Charles'tan daha fazla özel mülke sahip. Bu durum, "metrekarenin güçle eş anlamlı olduğu" bir şehirde, ekonomik gücün merkezinin artık Buckingham Sarayı'ndan Doha'ya kaydığının en net göstergesi.

Katar'ın Londra'daki etkisi, şehrin siluetini ve günlük yaşamını şekillendiren en ikonik varlıkların mülkiyetine kadar uzanıyor:

The Shard: İngiltere'nin en yüksek gökdeleni.

Harrods: Dünyaca ünlü lüks mağaza.

Canary Wharf: Şehrin en önemli finans merkezlerinden biri.

Heathrow Havalimanı: %20 hissesi.

Sainsbury's: Ülkenin en büyük süpermarket zincirlerinden birinde %14,3'lük pay.

Bu varlıklar, Katar'ın şehirdeki 1,8 milyon metrekareyi aşan devasa gayrimenkul portföyünün sadece bir parçası.

Kral Charles, teknik olarak devasa bir mülk portföyünü yöneten Crown Estate'in başındadır. Ancak bu mülkler, kralın kişisel serveti değil, ulus adına "emanet" olarak yönetilen varlıklardır.

Buna karşılık, Katar Kraliyet Ailesi'nin mülkleri tamamen özel yatırım niteliğindedir. Bu durum, onlara herhangi bir kısıtlama olmaksızın mülk biriktirme ve yönetme gücü veriyor ve Londra'nın kalbindeki bu artan hakimiyetlerini açıklıyor.

Katar etkisinin en yoğun hissedildiği yer, Londra'nın en seçkin semtlerinden Mayfair. Bölgenin kuzeybatı köşesi, Katarlıların kontrolündeki oteller, konaklar ve binalar nedeniyle artık "Küçük Doha" olarak anılıyor. Katarlı yatırımcıların bu küçük bölgenin dörtte birinden fazlasını kontrol ettiği ve İngiltere'nin yaklaşık 400 milyon sterlin değerindeki en pahalı özel malikanelerinden birine burada sahip olduğu tahmin ediliyor.

Etkileri sadece Mayfair ile sınırlı değil; Belgravia'daki Chelsea Kışlası ve eski Olimpiyat Köyü gibi dev kentsel dönüşüm projeleri de Katar sermayesiyle yeniden şekilleniyor.

Sonuç olarak, Londra'da güç artık saraylarla değil, stratejik kentsel varlıklarla ölçülüyor. Şehrin en önemli ticari ve konut mülkleri için nihai kararların verildiği yeni ağırlık merkezi ise giderek daha fazla Doha haline geliyor.