Lübnan dan İranlı yetkilinin açıklamasına kınama Dış Haberler
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Lübnan Dışişleri Bakanlığı, İran lideri Ali Hamaney'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti'nin Lübnan'da silahların devlet tekeline alınmasına karşı yaptığı açıklamaları "şiddetle" kınadı.
Lübnan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Hamaney'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti'nin açıklamaları, Lübnan’ın iç işlerine "açık ve kabul edilemez" bir müdahale niteliği taşıdığı belirtildi.
Velayeti'nin açıklamalarının "şiddetle" kınandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu tür müdahaleler ilk kez yaşanmamaktadır. Bazı üst düzey İranlı yetkililer, İran İslam Cumhuriyeti’ni ilgilendirmeyen Lübnan’a ait iç meselelere ilişkin asılsız açıklamalar yaparak defalarca yetkilerini aşmıştır. Lübnan devleti, bu tür kabul edilemez davranışlara hiçbir koşulda müsamaha göstermeyecektir. Lübnan, dost ya da düşman fark etmeksizin hiçbir dış tarafın halkı adına konuşmasına veya egemen kararları üzerinde herhangi bir vesayet iddiasında bulunmasına izin vermeyecektir."
Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, "Tahran yönetimine, kendisini ilgilendirmeyen konulara müdahil olmak yerine, kendi halkının sorunlarına, ihtiyaçlarına ve beklentilerine odaklanması" çağrısı yapıldı.
Lübnan’ın geleceği, politikaları ve siyasi sistemi, yalnızca Lübnan halkı tarafından belirleneceğinin vurgulandığı açıklamada, Lübnan'ın kendi egemenliğini savunma konusunda kararlı olduğuna işaret edildi.
İran lideri Hamaney'in Başdanışmanı Velayeti yaptığı açıklamada, "Lübnan’daki aklıselim sahibi kişilerin, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını engellemesi ve ABD ile İsrail’in planlarına karşı koyması gerektiğini" söylemişti.
Lübnan'ın Hizbullah'ı silahsızlandırma kararına karşı çıkan Velayeti, Lübnan’daki direnişin, silahsızlandırılmayı hedefleyen komploların karşısında duracağını savunmuştu.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi de 6 Ağustos'ta katıldığı bir televizyon programında, İran’ın müttefiki Hizbullah’ın kararlarına desteğini dile getirmişti.
"Bu konudaki nihai karar Hizbullah’a ait olacaktır. Biz ona uzaktan destek veriyoruz ancak kararlarına müdahale etmiyoruz." diyen Erakçi, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasının ilk defa gündeme gelmediğini söylemişti.
- Hizbullah'ın "silah bırakması" meselesi
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 19 Haziran'da Beyrut yönetimine "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" ABD önerisini sunmuştu.
Lübnan'da silahların devletin tekelinde toplanması gündemiyle 5 Ağustos'ta toplanan Bakanlar Kurulu, "orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama" görevi vermişti.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, kararın çıktığı gün yaptığı açıklamada, "İsrail'in saldırıları sürerken Hizbullah'ın gücünden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğini, bu yönde yapılan baskıları da kabul etmeyeceğini" ifade etmişti.
Hizbullah'tan 6 Ağustos'ta yapılan yazılı açıklamada da, Nevvaf Selam hükümetinin silahların toplanması kararının "Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağını" iddia ederek, bu kararla "büyük bir hata yapıldığını" savunmuştu.
Bakanlar Kurulu ise 7 Ağustos'ta yaptığı yeni toplantıda, Hizbullah'ı da kapsayacak şekilde ülkedeki tüm silahlı varlığın devlet tekeline alınması ve grupların elindeki silahların toplanması kararını kabul etmişti.
Enformasyon Bakan Paul Markus, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı kararlarla ülkede istikrarı sağlamayı, devlet otoritesinin tesisini ve yeniden inşayı hedeflediğini ifade ederek, "Toprakların tamamında, Hizbullah dahil olmak üzere, silahlı varlığın sona erdirilmesi ve sınırda ordunun konuşlandırılması konusunda mutabık kaldık." demişti.


