MAHMUT ÖVÜR ICRYPEX’in patronu, uyuşturucu ve bir kadın avukatın ölümü
Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü koridorları son birkaç gündür en çok kripto ve borsa dünyasının ünlü ismi Gökalp İçer'in skandalıyla çalkalanıyor.
Bu adı para piyasasının kurtları uzun yıllardır kripto oyunlarıyla tanıyor, ama kamuoyu onu daha çok son dönemde saldırganlıklarıyla meşhur Fatih Altaylı ve Youtube'da "Onlar" diye "solculuk" yapan "muhalif" gazetecilere sponsorluğuyla tanıyor. ICRYPEX adı "muhaliflerin" kurtarıcısı gibi.
Gökalp İçer de bu şirketin yönetim kurulu başkanı. Para piyasasını etkileme konusunda hakkında yazılanların haddi hesabı yok. En dikkat çeken yanı da eski bir Harbiyeli olarak koluna siyonist İsrail'in bayrağındaki Davut yıldızını dövme olarak yaptırması...
İşte bu ünlü isim, bir süre önce insanı dehşete düşüren acı bir olayla yeniden gündemde. Anlatılanlara göre olay, klasik şatafatlı hayat yaşayan, bol paralı zengin adam ile genç bir kadın avukatın sosyal medyada tanışmasıyla başlıyor.
Ayrıntısı bilinmese de olayın bundan sonrası kısa sürüyor ve polis kayıtlarına şöyle geçiyor:
Ünlü kriptocu İçer, tanıştığı genç avukat kadınla geceyi evinde geçirirken Maslak'taki bir ara sokaktan aldıkları uyuşturucuyu kullanmaya başlarlar. Bir süre sonra genç kadın kendini kaybeder ve kriz geçirir. Hemen ambulans çağrılır ve en yakın hastaneye götürülür. Ancak durum hiç açıcı değildir; genç kadın yoğun bakıma alınır ve ailesine haber verilir.
Bu arada ünlü kriptocu Gökalp İçer'in şoförünü hastanede bırakıp hızla evine döndüğü ve evinde geniş bir temizlik yaptığı söyleniyor. Olay polise bildirilince de ilk inceleme başlar ve İçer ifade için çağrılır.
Hatalarla dolu olması bir yana, ortada ilginç bir ifade tutanağı var. Araya "hatırlı" isimler mi girdi yoksa cinlik mi yaptı bilemem ama hem zengin adamın "Uyuşturucuyu ortak aldık" sözü kayıtlara geçti hem de ifadesi alındıktan sonra salıverildi. Herhalde o gece bir şeyler döndü.
Hatalarla dolu o ifadesinde gece yaşanan dehşet verici olayı bakın nasıl basite indirgeyerek anlatıyor:
"Daha sonra polis merkeziniz tarafından arandım ve konu ile alakalı olarak ifademin alınacağı söylendi, ben de ifade vermek için polis merkezinize geldim. G.'nin tek başına salona gittiğinde uyuşturucu maddeyi gereğinden daha fazla kullandığı için fenalaştığını düşünüyorum. Birlikte kullandığımız zamanlar düşük dozda içtiğimiz için herhangi olumsuz bir durum olmadı. Ben de ara sıra uyuşturucu madde kullanmaktayım, herhangi bir bağımlılığım yoktur. Bu şekilde bir olay olduğu için de çok üzgün ve pişmanım. Konu ile alakalı olarak söyleyeceklerim bunlardan ibarettir."
Yoğun bakıma alınan genç avukatın bir süre sonra "beyin ölümü"nün gerçekleştiği söyleniyor. Bu konuda henüz net bir bilgi yok. Ancak böyle vahim bir olaydan sonra geçmişte de benzer olaylara karıştığı ileri sürülen ünlü kriptocu İçer'in serbest bırakılması ise akıl alır gibi değil. Daha vahimi ise aralarında ünlü bir siyasetçinin de olduğu dostlarının hemen devreye girip skandalın haber olmaması için çaba harcamaları.
Sakın bu sahnelerin sadece Yeşilçam filmlerinde kaldığını sanmayın. Kurultayların, kongrelerin parayla satın alındığı, görmezden gelindiği bir dönemde muhalif gazetecilerin ya da esip gürleyen siyasetçilerin bir kriptocuyu koruması hiç şaşırtıcı değil. Adam boşuna mı sponsor oluyor?
Acaba gazeteciler dışında sponsor olduğu siyasiler de var mı?


