Manisa Ovası nda Sultaniye üzümünün hasadı sürüyor Manisa Haberleri
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
TÜRKİYE'nin kuru üzüm ihracatının yüzde 90'ını karşılayan Manisa'da, dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultaniye üzümünün hasadı sürüyor. Mart ve nisan aylarında yaşanan don felaketi nedeniyle rekolte yüzde 50 kaybının yaşandığı üründe buruk bir hasat dönemi yaşanırken, kurutma alanlarında ise renkli görüntüler oluştu.
Türkiye'nin kuru üzüm ihracatının yüzde 90'ını tek başına karşılayan Manisa'da, Sultaniye çekirdeksiz üzümün hasadı devam ediyor. Mart ve nisan aylarında il genelinde yaşanan don felaketi nedeniyle rekoltenin neredeyse yüzde 50 etkilendiği belirtilen çekirdeksiz Sultaniye üzümü, sabahın erken saatlerinde bağlara gelen işçiler tarafından hasat edildikten sonra, yüklendiği traktörler aracılığıyla kuruması için sergi alanlarına taşınıyor. Sergi alanlarında, su, potasyum karbonat ve zeytinyağından oluşan karışımla yıkanan üzümler daha sonra kuruması için seriliyor. Bir hafta güneşte bekletilen üzümler, daha sonra tesislerde işlendikten Avrupa ülkeleri ve Rusya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. Sultaniye üzümlerinin kurutulma işlemlerinin başlamasıyla renkli görüntülerin oluştuğu ovada, hasat sürüyor.
'REKOLTE BEKLENTİMİZİN YARISINA DÜŞTÜ'
Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, bu yıl yaşanan zirai donun rekolteyi ciddi oranda etkilediğini söyledi. Yalvaç, "Manisa'da geçtiğimiz 21-22 Mart ve 10 Nisan'da don felaketi yaşadık. Saruhanlı'da yüzde 90, Salihli'de ise yüzde 60 oranında zarar gördük. Bu yılki rekolte beklentisine Denizli'nin Buldan ilçesi de dahil edildi. Buldan'la birlikte 350 bin ton bekliyorduk ama don sonrası bu rakamın yarısına düştük.150 bin ton civarında bir rekolte öngörüyoruz. Ancak pes etmedik, bağlara bakmaya devam ettik, kalan ürünleri kurtarmaya çalıştık" dedi.
'MALİYET YÜKSEK, REKABET ZOR
Manisa'dan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine kuru üzüm ihracatı yapıldığını belirten Yalvaç, Türk çiftçisinin yüksek maliyetlerle mücadele ettiğini vurguladı. Yalvaç, "Fransa, İngiltere, Almanya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Ama artık Mısır, İran, Özbekistan, Azerbaycan gibi ülkeler de üzüm üretmeye başladı. Bu da rekabeti artırıyor. Bizim en büyük sorunumuz maliyetler. Tarım işçisi, mazot, gübre, sulamada kullanılan elektrik faturası çok yüksek. Rekabet etmekte zorlanıyoruz. Biz Türk çiftçisi olarak devletimiz, vatanımız için üretmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'FİYAT BEKLENTİMİZ KARŞILANMADI'
Geçen yıl 105-110 TL arasında olan kuru üzüm fiyatlarının, bu yıl 9 numara için 120 TL olarak açıklandığını belirten Yalvaç, açıklanan fiyatların beklentinin altında kaldığını ifade etti. Yalvaç, "Eğer mal az ise fiyatın çok olması gerekiyor. Geçen senenin tam yarısı kadar kuru üzüm çıkıyor. Malımız az olduğu için fiyatın daha yüksek olmasını bekliyorduk. TARİŞ beklentinin altında açıklama yaptı. En azından 7 numara için 120 TL açıklansaydı çiftçi daha rahat ederdi. Beklentimiz en az 140 TL civarındaydı. Ancak TARİŞ ile görüştüğümüzde 'ihracat kısıtlı, rekabet yüksek, o yüzden fiyatlar düşük kalıyor' denildi" dedi.
Çiftçilere önemli bir uyarıda bulunan Yalvaç, şu ifadeleri kullandı;
"Çiftçi eğer paraya acil ihtiyacı yoksa üzümünü hemen satmasın, açığa dökmesin. Üzümünü muhafaza ederse kasım-aralık aylarında daha iyi fiyatlara satma imkanı olabilir. Ama tüccar erken mal alırsa fiyatı düşürüyor. Tarım Bakanlığı ve TARİŞ'in bu konuda depolama sistemini güçlendirmesi gerekiyor. Çiftçi ürününü tüccara değil, çiftçi kuruluşuna gidip oraya bırakabilir. Tüccara, işletmeye verdik mi elleri bollaşıyor, fiyat yükselmiyor."
'ÜZÜMÜ GEÇEN SENEKİ FİYATTAN SATIYORUZ'
Kabazlı Mahallesi'nde çiftçilik yapan Gülsüm Uyumaz (44) ise "Yazımız, kışımız hep bağlarda geçiyor ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bu sene geçen seneki fiyattan üzüm satıyoruz. Masrafı çok, ilaç, işçi pahalı. Biz ancak işçiye, ilaca çalışıyoruz. Karşılığını alamıyoruz. TARİŞ fazla fiyat açıklamadı" diye konuştu.


