Mansur Yavaş: Hani PKK’lılar Büyükşehir’de sayaç okuyacaktı ne oldu?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Çankaya Belediyesi tarafından "Birlik Aşuresi" programı düzenlendi. Programda konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mahsur Yavaş, Ankara'da yapılacak iki cemevinin müjdesini paylaştı. Bakanlıklardan gerekli izinlerin alındığını ve projelerin hazırlanmaya başlandığını ifade eden Yavaş şunları söyledi:
"Bizler, geçmişten ders alırken "İncinsen de incitme" diyen, zalimin yaptığının aynısını yapmamak için haksızın ve hukuksuzun aynısını yapmamak için bu görevlere geldik. Dolayısıyla bu felsefeye uygun bir şekilde, 2019 yılından beri hiç kimseyi ayırmadan, birinin verdiğini diğeri görmeden ve kimseyi incitmeden desteklerimize devam ediyoruz. Önceki yönetimler insanları ayırdığı için bizler ayırmamalıydık. 2019 yılından beri Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak aşure kazanı kaynatıp sizlerle paylaşıyoruz. 25 yıldır bu kazan kaynatılmıyor, adeta yok sayılıyordu. Ve şu anda, Keçiören Cemevi’nden sonra Mamak ve Yolbaşı’nda iki adet cemevi daha yapıyoruz.
"ANAYASA'NIN İLK DÖRT MADDESİNE ASLA DOKUNDURTMAYACAĞIZ"Öyle bir iktidarla yarışıyoruz ki zaman geliyor yanına birilerini alıyor, destekçilerini alıyor o gün onların oyuna ihtiyaçları var. "Siz yanlış yapıyorsunuz" denildiği zaman, söyleyen herkesi hainlikle suçluyorlar. Aradan zaman geçiyor, "Biz aldatıldık" diyorlar. Biz 14 Mayıs seçimlerini unutmadık. Hani PKK’lılar Ankara Büyükşehir’de sayaç okuyacaktı, ne oldu? Bunu sormak bizim hakkımız değil mi? Ve şimdi konuşmalara bakıyoruz; yan yana gelmişler. Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı diyerek özellikle vurgulayarak yeni bir kimlik oluşturmaya çalışıyorlar. Eskiden öyle yapmazlardı. Türk’ü, Kürt’ü, Çerkes’i, Laz’ı diyerek sıralarlardı. Şimdi bunları ortadan kaldırıp sadece Türk, Kürt ve Arap denmesine göre bir hazırlık var. Bizler, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’e sonuna kadar sahip çıkacağız. Türkiye’nin bir Lübnan olmasına asla fırsat vermeyeceğiz. Anayasa'nın ilk dört maddesine asla dokundurtmayacağız çünkü Mustafa Kemal Atatürk, "Ey Türk gençliği!" diyerek Cumhuriyet’i bizlere emanet ederken, bizler de o emanete sonuna kadar sahip çıkacağız."
"BU YARGILAMALARIN SİYASİ OLDUĞUNA DAİR KANAAT YÜZDE 70’LERE YAKLAŞTI"CHP'li belediye başkanlarının tutuklanmasına değinen Yavaş, "Bu hukuksuzluklar kamuoyunda asla destek görmüyor" diyerek, şöyle devam etti:
"Ekrem Başkan’ın başına gelenleri biliyorsunuz. Ailesine kadar her türlü iftirayı atıyorlar. Tutuklama korkusuyla insanları iftiraya zorluyorlar. Muhittin Başkan’ın bir daire aldığı söyleniyor. Muhittin Başkan, tam 200 daire yapılabilecek arsasını devlete bağışlamış. Aynı şekilde Zeydan Başkan’ı 11 yıl önceki bir olayla itham ediyorlar. İçimizde hukukçu çok. İki söz var; biri suçluyor biri reddediyorsa, ikisinin de ifadesi eşittir. Ama şu anki hukukta bir ihale mafyasının ifadesiyle, hayatında karakol yüzü görmemiş, tertemiz ve pırıl pırıl geçmişiyle Adana’yı 6 yıldan fazladır yöneten Zeydan Başkan’ın ifadesine üstün tutuyorlar. Bu hukuksuzluklar, kamuoyunda asla destek görmüyor. Yapılan anketlerde, bu yargılamaların siyasi olduğuna dair kanaat yüzde 70’lere yaklaştı.
Peki bunlar neden yapılıyor? Bu ihale mafyası, 300’den fazla AK Partili belediyeden ve iktidardan ihale almış. Hepsi sütten çıkmış ak kaşık! Halbuki 23 yıldır görüyoruz ki ortalık yolsuzluklarla dolu. Bakanları mı sayalım, kasasından 26 kilo altın çıkan bürokratları mı sayalım? Maalesef onlara dokunulmuyor. Sebebi şu, son seçimlerde artık Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin bu ülkeyi yönetebileceğine dair inanç ve güven, 2024 yılı 31 Mart’ta yapılan seçimlerle iyice ortaya çıkmıştır. Ve aradan bir yıl geçti. Yapılan memnuniyet anketlerinde bu oran yüzde 60’a yaklaşmıştır. İktidarın elden gideceğine inananlar, işte bu kumpaslarla önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Ama hepimiz Hazreti Hüseyin gibi doğrunun yanında yer alacağız, direneceğiz ve sonra inşallah iktidarı değiştirip, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırarak bu ülkenin aydınlık yüzlerini iktidara getireceğiz."
"KERBELA YÜZYILLARDIR MAZLUMLARIN, ADALET VE HAKİKAT PEŞİNDE KOŞANLARIN PUSULASI VE SEMBOLÜ OLMUŞTUR"Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, etkinlikte yaptığı konuşmada, "Yüzlerce yıl öteden bugünlere taşıdığımız sevgimiz, hüznümüz, alınterimiz ve emeğimiz ile kazanlarda kaynattığımız aşuremiz temelde iki şeyi sembolize ediyor" dedi. Güner, şunları söyledi:
"Birincisi Kerbela'da zulme karşı direnen, baş koyduğu yoldan dönmeyen Hz. Hüseyin ve yol arkadaşlarının yasını tutmak, mücadelesini sürdürmek. Kerbela yüzyıllardır mazlumların, adalet ve hakikat peşinde koşanların pusulası ve sembolü olmuştur. Hazreti Hüseyin'in Kerbela'daki direnişi, derisi yüzülen Nesimi'de, asılan Hallac-ı Mansur'da, 'Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan' diyen Pir Sultan Abdal'da, 'Yaşasın tam bağımsız Türkiye' diyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarında, 2 Temmuz'da kardeşlik türküleri söyleyen canların yakıldığı Sivas'ta ve Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'da vücut bulmuştur. Sanmasınlar ki onlar öldüler. Bak, hepsi yaşıyor bu halkın umutlarında.
Aşurenin ikinci anlamı da şüphesiz birlik ve dayanışmadır. Kazana atılan her bir tanenin kendi tadından vazgeçip yeni bir aşk, yeni bir lezzet olabilmesidir. Anadolu'nun fakir halkının gönlünün zenginliği, paylaşmanın güzelliğidir. Biz biliyoruz ki bu topraklarda birliğin de kardeşliğin de dayanışmanın da yolu demokrasiden geçer. En umutsuz koşullarda bile önce bozkırda bir başkent sonra o başkentten bir devlet yaratan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten geçer. Kadın ile erkeği, fakir ile zengini, köylü ile fabrikatörü eşit kılan Cumhuriyet'ten ve Cumhuriyet devrimlerinden geçer. Siz de şuna inanın ki Hazreti Hüseyin'in adalet mücadelesinden ne Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet değerlerinden ne de bu ülkenin bu milletin demokrasi ve kardeşlik kültüründen asla vazgeçmeyeceğiz, asla geri adım atmayacağız."


