Market zincirleri kasalarını dolduruyor gencecik yaşamlar soluyor: 24 yaşındayım bacaklarımda varisler çıktı
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Sosyal medyada geçtiğimiz günlerde bir video dolaşıma girdi. Market emekçilerinin çalışırken yaşadıkları zorlukların artık dayanılmaz hale geldiğini gösteriyordu bu video. Kimisi sırtlanmaya çalıştığı ağır çöp poşedinin altında kalıyor, kimi ayakta daha fazla durmaya dayanamayıp olduğu yere yığılıyor.
Zincir marketlerde soluksuz çalışan emekçilerin ne denli ağır koşullara mahkum olduklarını gösteren video sosyal medyada gündem oldu. Aynı zamanda market çalışanlarının çalışma koşulları da konuşulmaya başlandı.
ANKA'ya konuşan market çalışanı S.A. ağır çalışma koşulları, düşük ücretler ve insan onuruna aykırı muamelelerle mücadele ettiklerini anlattı.
"BİR SANDALYE VERMEK BU KADAR MI ZOR?"Bu marketlerden birinde 2 yıla yakın süredir çalışan 24 yaşındaki S.A.'nın anlattıkları ne denli zor koşullarda çalıştıklarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor:
"İNSAN GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE BİR GÜÇ İSTİYORLAR""İnsanı aslında ayakta durmak yoruyor. Saatlerce ayakta duruyoruz. Bir sandalye vermek bu kadar mı zor? ‘Oturmaya ne gerek var?’ diyorlar. Günün sonunda işten çıkmayı düşünüyorum ama başka bir iş olmadığı aklıma geldiği için elimden bir şey gelmiyor. Artık tükenmişlik sendromunu son zamanlarda çok yaşıyorum. Daha 24 yaşındayım, bacaklarımda varisler çıktı."
Grafik tasarımı mezunu olan ancak iş bulamayınca markette çalışmaya başlayan S.A. şöyle anlatıyor:
ÜRÜNLER SATILMADIĞINDA DA BASKI VAR"Haftanın 3-4 günü sevkiyat geliyor. Ürünlerin hepsini tek tek yerleştirmek zorunda kalıyoruz. Yeri geliyor oturup dinlenme, yemek yeme imkanımız bile olmuyor. İnsan gücünün üstünde bir güç istiyorlar bizden. Yeri geliyor, artık müşterilerimiz bize yardım ediyor."
Çalışma koşulları nedeniyle çok mutsuz oluğunu kaydeden S.A. "Dinlendiğimiz zaman artık benim bacaklarım uyuşmuş bir şekilde oluyor. Artık tükeniyoruz. Bazen can dayanmıyor." diyor.
24 yaşındaki S.A.şunları anlatıyor:
"Ürünler satılmadığı zaman bize kovulma korkusunu veriyorlar. Bunu her gün her gün yaşadığınızı düşünün. Sosyal yaşamım kalmadı. Bütün zamanım markette geçiyor. Bitik bir şekilde marketten çıkıyoruz. Yeri geliyor, ürünler hakkında müşteriler ile konuşmamız bile müdürler tarafından sorun ediliyor. Günün sonunda işten çıkmayı düşünüyorum ama başka bir iş olmadığı aklıma geldiği için elimden bir şey gelmiyor. Artık tükenmişlik sendromunu son zamanlarda çok yaşıyorum. Daha 24 yaşındayım, bacaklarımda varisler çıkmış durumda."
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
Market çalışanlarının yaşadığı bu sorunların yeni olmadığını söyleyen Mağaza ve Market İşçileri Sendikası’ndan Saliha Bahadırlı emek sömürüsünde market zincirlerinin birinci sırada yer aldığını vurguladı.
Market çalışanlarının iş yüküne ilişkin Bahadırlı, çalışanların ağır malzemeleri tek başına taşıdığını, kasayla ilgilendiğini, reyonları düzenlediğini, sürekli ürün etiketi değiştirdiklerini aktardı.
Zincir market çalışanlarının “robot gibi” çalışmaya mecbur bırakıldığını söyledi. Bahadırlı'nın aktardığına göre çalışanların sadece yöneticileri tarafından değil, bazen müşteriler tarafından da zorbalanabiliyor.
İşçilerin bir saatlik mola haklarını kullanmada da sorunlar yaşadığını aktaran Saliha Bahadırlı, yeterli sayıda çalışan olmayınca market çalışanlarının 1 saat yerine, 45 dakika molaya zorlandığını ifade etti ve ekledi:
“İnsanları böyle bir kısır döngüye hapsettiler. Bu böyle bir girdap halinde dönüyor, dönüyor ve bütün genç insanları, bütün çalışanları böyle içine çekip alıyor”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın zincir market çalışanlarının yaşadığı sorunların çözümüne ilişkin geçtiğimiz yıllarda bir rapor hazırlandığını anımasatan Bahadırlı'ya göre raporda yer verilen sorunlar çözülmüş değil.
Yine Bahadırlı'ya göre raporda yer alan çözüm önerilerinin hayata geçirilmesinde yetersiz kalınmış durumda.
Bahadırlı şöyle konuştu:
“Bakanlığa buradan söylemek istediğimiz, marketlerin daha sıkı denetlenmesi ve caydırıcı cezalar uygulanması. Yani bu üç büyük zincir, hadi beş olsun, kaç olursa olsun, bunlardan elde edilen kar, sermaye tabii ki ülke için önemli. Onların sahiplerinin canını sıkmak istemiyorlar ama altta kalan, bugün 40 binin üzerinde, sadece bir tane zincir markette çalışan var. Ve her gün bu market yeni bir şube açıyor. Milyonlarca insan burada çalışıyor, emek veriyor. Bu emekçilerin derdine kim derman olacak?”


