Meclis te tansiyon yükseldi: Öcalan la barışıyorsunuz, İmamoğlu yla savaşıyorsunuz Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
TBMM Genel Kurulu'nda, TRT ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği düzenlemelerin yer aldığı Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü ve birinci bölümü üzerine görüşmeler sona erdi. Kurulda partisi adına söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
"BU İŞ MECLİS'TE ÇÖZÜLÜR"Sorunun çözümü için TBMM'yi adres gösteren Ağbaba, şöyle konuştu:
"Bu sorun, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çözülmeli, şeffaf olmalı, şehit ve gazi yakınlarının kabul etmediği şartlar asla kabul edilmemeli. 2012 sonunda başlayıp 2015 yılının ortasında sonlandırılan süreç gizli kapılar ardında yapıldı. MHP itiraz etti, hemen suçlandı. Cumhuriyet Halk Partisi'ne edilmeyen hakaret kalmadı. Dolmabahçe masasında oturanlar Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken; uzunca yıllar cezaevinde çürütülmeye mahkûm edildi. O gün Kandil'de, İmralı'da görüşme yapan HDP'li siyasetçilerin hepsi cezaevine atıldı masa devirlince.
Bu masada oturan Sayın Efkan Ala, Sayın Yalçın Akdoğan, Sayın Mahir Ünal, Recep Tayyip Erdoğan'dan habersiz bir yere gider mi? Dolayısıyla, aslında talimatı o verdi ama süreç kendi lehine işlemeyince masayı devirdi. Bu işin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, hiçbir siyasi parti dışlanmadan tüm siyasi partilerin iş birliğiyle, şeffaf, samimi bir anlayışla bu sorun kökten çözülebilir ancak. Bu, bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin koltuğu için, bir ittifakın iktidarını sürdürmesi için yapılamaz, eğer böyle bir şey yapılırsa bunu karşısında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Toplumun tüm kesimlerini kapsayan ve Türkiye'ye gerçek anlamda barışın geleceği bir sürecin yürütülmesi gerekiyor."
"PKK'yla barış yaparken CHP'ye savaş açtınız, Öcalan'la barışıyorsunuz, İmamoğlu'yla savaşıyorsunuz. Kandil'le barış, Ümit Özdağ'la savaş; PKK'yla barış, Gezi tutsaklarıyla savaş. Bir taraftan Esila'ya, üniversite öğrencilerine savaş açarken diğer taraftan PKK'yla barış yapıyorsunuz. Avrupa'daki KCK yöneticisi Remzi Kartal'la barış görüşmeleri yürütülüyor, her kademesinden haberi var, diğer taraftan 2015 yılında o çözüm süreci sürerken Ahmet Özer'in Remzi Kartal'la ilgili telefon görüşmesinden dolayı Ahmet Özer'i cezaevine atıyorsunuz. 'Umut hakkı olsun, Öcalan Meclise gelsin konuşsun' diyorsunuz, belediyelerimize HDK'dan terör soruşturması açıyorsunuz. Böyle ne barış olur ne huzur olur. Barış gelecekse memlekete önce adaletin gelmesi lazım. Biliyoruz ki bir müzakere yürütülüyor, çıkan metinler bu müzakerenin bir tarafı olan AKP'nin de imzası ve onayıyla çıkıyor; örgütün kongresinde çıkan metinde AKP'nin de onayı var, imzası var. Bizim muhatabımız tabii ki AKP'dir. Cumhuriyetin kurucu anlaşması olan Lozan'a karşı mısınız, değil misiniz?
Gelelim 19 Mart darbe sürecine. Esenyurt Belediyemize HDK soruşturması kapsamında kayyum atanmasıyla başlayan süreç Beşiktaş, Beykoz, Şişli, Beylikdüzü Belediye Başkanlarının tutuklanmasıyla devam etmektedir. Ekrem İmamoğlu tüm anketlerde AKP'nin hangi adayı olursa olsun yeniyor, tek suçu anketlerde önde çıkmak, başka bir suçu yok. Darbenin işbirlikçisi geçtiğimiz günlerde Twitter yasağıyla ortaya çıktı ki okyanus ötesiyle yapılmıştır. Bu darbe sürecinin bir siyasi ayağı var, siyasi ayağı kim? AK PARTİ, siyasi ayağı burası."


