Meğer Almanlar bu yüzden bulaşıkları köpükledikten sonra durulamıyormuş Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Almanya denince akla gelen ilk özelliklerden biri düzen ve kuralcılıktır. Bu anlayış, yaşamın her alanına yansır. Çöplerin nasıl ayrıştırılacağından bahçe bakımına, sessizlik saatlerinden park kurallarına kadar her şey belirli standartlara bağlıdır. Böylesine sistemli bir ülkede, bulaşıkların durulanmadan bırakılması birçok kişiye şaşırtıcı gelebilir. Fakat Almanlar için bu durum ne ihmal ne de tembellik anlamına geliyor.
SU TASARRUFU KÜLTÜRÜ VE EKOLOJİK BAKIŞ AÇISIÇoğu Alman mutfağında iki bölmeli lavabo bulunur. Bir bölme sabunlu suyla doldurulur, bulaşıklar burada süngerle iyice yıkanır. Ardından bulaşıklar durulanmadan doğrudan tezgaha alınır ya da kurumaya bırakılır. Bazı evlerde kurutma bezi kullanılsa da çoğu kişi bulaşıkları kendi kendine kurumaya bırakıyor.
Bunun en önemli nedeni, su tasarrufu ilkesidir. Almanya’da çevre bilinci çok güçlüdür ve suyun israf edilmesi ciddi bir konu olarak görülür. Almanlar, durulama aşamasında kullanılan fazla suyun doğaya zarar verdiğine inanır. Onlara göre bulaşık deterjanlarının çoğu doğa dostu içeriklerle üretildiği için, az miktarda kalıntı sağlık açısından risk oluşturmaz.

Almanya’da temizlik ürünleri genellikle kokusuz, renksiz ve çevre dostu formüllerle üretilir. Bu nedenle bulaşıklar durulanmasa bile kimyasal kalıntı ya da koku problemi yaşanmaz. Almanlar için asıl mesele, doğal kaynakları korumaktır. “Biraz sabun kimseye zarar vermez ama fazla su israftır” düşüncesi ülkede oldukça yaygındır.
FARKLI AMA ETKİLİ BİR ALIŞKANLIKAlmanların bu uygulaması, su kıtlığı ve enerji tasarrufu konusunda bilinçli davranmanın bir yansıması olarak görülür. Ayrıca bulaşıkların doğal şekilde kuruması, elektrikli kurutma sistemlerine olan ihtiyacı da azaltıyor.
Birçok ülkede temizlik, bol su ve bol köpükle özdeşleşmiş olsa da Almanya’da bu kavram çevre dostu minimalizme evrilmiş durumda. Kısacası Almanların bulaşıkları durulamadan bırakması hijyen eksikliğinden değil; tasarruf kültüründen kaynaklanıyor.


