Mehmet Uçum yazdı Feti Yıldız paylaştı: İmralı Süreci nde dil uyarısı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
MHP'nin başlattığı İmralı Süreci'nde dikkat çeken paylaşımlarda bulunan Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum, kullanılan 'dil' konusunda 'uyarı' yaptı.
Uçum, 'siyasi tutsak' ifadesinin uygun olmadığını öne sürerek bunun terör ilişkili mecraların ifadeleri olduğunu söyledi.
Uçum'un paylaşımını da MHP'nin önemli isimlerinden Feti Yıldız yeniden yayımladı (retweet).
Uçum'un paylaşımı şöyle:
TERÖRSÜZ TÜRKİYE YOLUNDA DİLİ DÜZELTMEK!
Tasfiye edilmekte olan terör vesayeti sadece terör örgütleriyle ilişkili siyasi mecralar, partiler üzerinde değil, bunların dilinde de var.
Somut bir örnek olarak siyasi tutsak ifadesi verilebilir. Siyasi tutsak ibaresinin anlamı hangi bağlamda kullanılacağı bir yana kesin olan şu ki Türkiye’de siyasi tutsak yoktur. Ceza mevzuatında tanımlanmış şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü, terör suçlusu gibi statüler vardır. Bunlar hukuki statülerdir. İdeolojik-politik nitelemelerle pozitif hukukun üstünü örtemezsiniz. Suçluyu suçsuz gösteremesiniz. Yolsuzluk yapandan kahraman, terörle iş tutandan mağdur çıkaramazsınız. Ceza hukuku açısından suç işlediği iddia edilmiş ya da suçlu bulunmuş kişileri hukuku reddederek aklayamazsınız. Pozitif hukuka ilişkin eleştirinizi hukuk sınırları içinde yapabilirsiniz, hukuku inkar edemezsiniz. İsnadlara karşı ancak hukuk içinde savunma yapıp hukuk yoluyla mücadele edebilirsiniz.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>Eğer şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü gibi statülere sahip kimi kişiler siyasi tutsak olarak görülürse aslında bunların bu statülerden kaynaklanan hakları da inkar edilmiş olur. Siyasi tutsak diyenlerin bunun dahi farkında olmadıkları anlaşılıyor. Bu ideolojik-politik ezberden ve pozitif hukuka yönelik saldırgan dilden acilen vaz geçilmelidir. Aksi takdirde hem siyasi tutsak deyip hem hukuk reformunu konuşamazsınız. Yürürlükteki hukuku tanımayanlar pozitif hukukun değişim ihtiyacına ilişkin söz söyleme hakkına sahip olamazlar.




