MELİH ALTINOK İhanetin resmi

Cuma akşamı mahallenin kahvesinin önünden geçerken semtimizin "şamanı"yla karşılaştım. Pandemide bire bir markajla aşı dayatmasına karşı çıkmakla meşguldü. Şimdilerde ise aşının yan etkilerinden muzdarip olan komşularla ilgileniyor.
Kendisini yine heyecanlı hâlde, gülerken görünce ortak olayım dedim.
Televizyonu işaret ederek, "İran, İsrail'i vuruyor. Şimdi İsrail'in Pentagon'unu bombaladılar" dedi.
Ardından ekledi:
"İran da az değil ya, hadi neyse..."
Evet, ruh hâlimiz budur.
Elbette, Fairy reklamlarından muhalefetin kanaat önderliğine dikey geçiş yapan ve kalbi Tel Aviv'de küt küt atanlar da var, görüyoruz.
Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat da sorsan taraftar grubu olan 1907medya isimli X hesabının, İsrail'in mütevazı bir apartman dairesini füzeyle vurduğu resmi paylaşıp "Bunlarla nasıl baş edeceksin" şeklindeki paylaşımına şu notu düşmüş:
"Bilimin imanı yendiğinin resmidir."
Bilim, inancı yenemez. Nokta.
Savaş da Bertrand Russell'ın dediği gibi olsa olsa "kimin haklı olduğuna değil güçsüz olduğuna" karar verir.
Ama bunlar yuvarlandıkları self oryantalizm bataklığında küreselcilerin holiganlığını yapanlar için ağır konular.
Ayrıca, ikna olmuşlar. Zira Yahudi şeriatıyla yönetilen garnizon devletinin, İran'ın nükleer üzerinde çalışan bilim adamlarını uranyum zenginleştirmede ileri gittikleri için suikastla öldürmesine "bilimin zaferi, imanın yenilgisi" demek için Tevrat'a güçlü bir iman şart.
Kına yaktıkları fotoğraf da olsa olsa "ihanetin resmi" olabilir Abidin.
Öyle ya, devşirmeler türlü kılıklarla İran'ın kılcal damarlarına kadar her yere bu denli sızmamış olsa, Mossad kimin hangi odada uyuduğunu ne bilecek?

***

İNGİLİZLER TUTUŞTU
Putin'in, Ukrayna'nın sürpriz drone saldırılarının arkasında olmakla suçladığı İngiltere'nin sesi BBC, İsrail'in benzer yöntemlerle(!) İran'ı vurmasının ardından uyarıyor: İran'ın ısrarı nükleer yarışı kızıştırabilir.
Yazıda İsrail'in uluslararası hukuku çatır çatır çiğneyerek edindiği nükleer silahlardan hiç bahsedilmiyor tabii.
Ama "İran'ın en iyi caydırıcılığın nükleer bomba edinmek olacağını savunmasını" bir tehdit olarak uzun uzun anlatıyor.
"Libya'nın lideri Albay Muammer Kaddafi, 2003 yılında kitle imha silahları programını bıraktı; sekiz yıl sonra, Batı'nın hava gücüyle desteklenen Arap Baharı protestoları sonucu devrildi ve bir hendekte ölü bulundu" tehdidinin de özenle araya sıkıştırıldığı analizde BBC ağzındaki baklayı da sona saklanmış:
"Böyle bir durumda, Suudi Arabistan, Türkiye ve muhtemelen Mısır da nükleer silaha ihtiyaç duyduklarına karar verip, Ortadoğu'da neredeyse kaçınılmaz olarak bir nükleer silahlanma yarışı başlayacaktır."
Akdeniz kıyısındaki Akkuyu'ya gözümüz gibi bakmalıyız.

***

GÜNEY KIBRIS, İSRAİL'İN UÇAK GEMİSİ
İran, İsrail'in saldırılarına misilleme yapınca Netanyahu'nun "Wings of Zion" isimli uçağı Yunanistan'daki havalimanına çekildi.
Yunanistan'daki Yeni Sol Parti, "İsrail'in güvenli otoparkı mıyız? Devlet terörüyle anılan bir yönetimin uçağı hangi gerekçeyle Yunan topraklarında barındırılıyor?" diye isyanda.
Netanyahu ne yapsın?
Saldırı başlar başlamaz İsrail'e ait uçakların taşındığı Güney Kıbrıs'taki havalimanlarında yer kalmadı.
Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın neden KKTC'de SİHA üssü kurduğunu ve adadaki yazı dizimde anlattığım üzere, güya sol muhalefetin neden hop oturup hop kalktığını daha iyi anlıyorsunuzdur sanırım.
23-27 Haziran'da adanın yanı başında Mavi Vatan Tatbikatı var. Tüm dünyanın gözü orada olacak.

***

TARİH AFFETMEZ SİSİ
Mısır-Gazze sınırında, 1936-39 yılları arasındaki İspanya İç Savaşı'nda faşistlere karşı savaşmak için ülkeye akın eden enternasyonalistleri hatırlatan görüntüler yaşanıyor.
2 yıllık soykırım süresince en radikal sivil hareket olduğu kesin.
Tarihe geçtiler.
Elbette, vicdanımızın sesi bu insanların üzerine, Tahrir Meydanı'nda da Mısır halkının üzerine saldıkları Baltacılar adı verilen kiralık katilleri polis eşliğinde gönderen Sisi de.