MELİH ALTINOK İhtiyar subaylar rahatsız
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.

ABD Başkanı Trump geçtiğimiz gün "acil" koduyla ABD ordusundaki generalleri Virginia'daki bir askeri üste topladı.
Başkan, 800 subayın katıldığı toplantıda ülkesinin içeriden bir "savaşla" karşı karşıya olduğunu anlattı. Demokratların polis gücünü kullanmadığı bazı şehirlerde Ulusal Muhafızların katıldığı operasyonlarda ordunun da rol alacağını söyledi.
"Bu, salondaki bazı kişiler için büyük bir görev olacak. Bu da bir savaştır, içeriden gelen bir savaş. Eğer söylediklerimi beğenmezseniz odadan çıkabilirsiniz. Tabii, o zaman rütbeniz gider, geleceğiniz de" diye generalleri uyardı.
ABD ve Avrupa'daki küreselci merkez medya, bazı subayların "49 yıllık hizmetim boyunca böyle bir şey görmedim" türünden çıkışıyla toplantıyı duyurdular.
Washington Post da özel haberinde "Komutanlar rahatsız" vurgusu yaptı.
Gazeteye göre, askerler, Trump'ın ordunun Ortadoğu, Afrika ve Avrupa'da oynadığı rolü azaltmasından, ABD topraklarına yönelik doğrudan tehditlere odaklanmasından kaygılılar.
Evet, ABD ordusunu eve döndürmek Trump'ın seçim vaatlerinin başında geliyordu. Pasifik'te gezen ABD uçak gemilerine harcanan paraları ülkenin çöken altyapısına, yollarına, köprülerine, tarıma yönlendireceklerini söylüyordu.
ABD içine dönerse başta bölgemiz olmak üzere dünyanın geri kalanının soluk alacağı kesin.
Ancak Trump gerek suikasta uğradığı seçim döneminde gerekse 9 aylık görev süresince bu hedefe ulaşmak isterken ne büyük bir dirençle karşılaşacağını açıkça gördü.
Bu arada ABD'li gazeteci Tucker Carlson'ın ifşalarına bakılırsa, bağlı oldukları seçilmiş Başkomutan'dan doğrudan emir almaktan rahatsızlık duyan generaller, İsrail'den emir almaktan hiç gocunmuyorlar.
Zira Carlson'ın iddialarına göre, İranİsrail savaşı sırasında İsrailli generaller, Pentagon'daki ABD askeri toplantılarına zorla girdiler ve ABD'li subaylara emir verdiler.
ABD içindeki vesayet odaklarının beslendiği İsrail'deki bataklığı kurutmadan, Trump'ın muktedir olması, hedeflerine ulaşması, ordusunu yönetmesi imkânsız.
***

NETANYAHU, GAZZE PLANINI KABUL ETTİ Mİ Kİ...
Trump, dün Hamas'ın Gazze planını kabul etmek ve rehineleri serbest bırakmak için en geç pazar akşamı saat 18.00'e (Washington, D.C. saatiyle) kadar süresi olduğunu açıkladı.
Beyaz Saray'da kameraların önünde "Evet" diyen ancak İsrail'e döner dönmez yan çizen Netanyahu ne olacak?
Zira pek çok örgütten oluşan Hamas'ın neye "evet" diyeceği muğlak.
Hangisini onaylayacaklar; Trump'ın planını mı, içeriden gelen "hezimet" eleştirilerini yatıştırmak isteyen Netanyahu'nun eklemeler yaptığı metni mi?
Eğer Trump, bütün devletleri ikna ettiği planını nihayete erdirmek, Nobel almak istiyorsa, Hamas'ı tehdit etmeden önce, arkasını dönünce orası burası oynayan Netanyahu'yu sıkıştırmalı.
***

HEP BU DİZİLER YÜZÜNDEN
MİT, MOSSAD adına çalışan, Filistin uyruklu aktivistlere yönelik fiziki takip yaparak İsrail istihbarat servisinin hedefindeki Türkiye'de bulunan kişiler hakkında bilgi toplayan 2 ajanı daha yakaladı.
Haberlere göre biri sosyal medyada ulusalcı pozları kesen bir avukatmış.
Diğeri ise özel dedektif. Fatura da kesmiş midir acaba?
***

KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ
Kadıköy'de bir bitpazarında bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi davasında, sanıkların cezaevinden birbirlerine yazdığı mektuplar ortaya çıktı.
Geçtiğimiz günkü duruşmada mahkeme salonunda anne Yasemin Minguzzi'nin üzerine yürüyecek kadar arsızlaşan zanlıların yazışmalarında pişmanlıktan eser yok.
Dahası, "Aslanlar gibi yatar çıkarız" diye birbirlerini yüreklendirdiklerini ve arkadaşlarına "Duruşmalarda iyi hâl numarası yapalım" diye telkinde bulunduklarını öğreniyoruz.
"Suça sürüklenen" değil "suça sürükleyen çocuk" olmuş bunlar.
Doğru, ergen suçlarındaki artış yalnızca Türkiye'nin sorunu değil. Ancak Türkiye'nin beynelmilel hukuk teorileriyle bu sorununu aşması da mümkün değil.
Yetişkin suçuna yetişkin cezası ve ailelerin çocuklarının suçundan sorumlu tutulması gibi yöntemleri cesurca tartışmalıyız.

