MELİH ALTINOK Sırrı Süreyya Önder ve devlet

Doğu Perinçek, ölümünden kısa bir süre önce görüştüğü Sırrı Süreyya Önder'in, "Apo tarafından suikasta uğrayabileceğimiz yönünde uyarıldık" dediğini anlatmıştı.
İlk çözüm sürecinde Öcalan'ın benzer yönde uyarılar yaptığını bildiğim için Doğu Bey'in iddiaları için "Olmayacak iş değil" diye yazmıştım.
Dün DEM Parti'den yapılan aşağıdaki açıklama, kaygıların yersiz olmadığını gösteriyor:
"2 Nisan'da, otopark görevlisi, Sırrı Süreyya Önder'in aracını kullanırken lastiklerden gelen sesten şüphelenmiş ve aracı servise götürmüştür. Yapılan incelemede, aracın sol arka lastiğini patlatabilecek, demirden yapılmış keskin bir düzeneğin yerleştirildiği tespit edilmiştir. Önder, bu olayı parti kurullarına taşımış ve gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılmıştır. Olay ve ilgili kanıtlar resmi mercilere iletilmiştir. Hem partimiz hem de Sayın Önder konunun yakın takipçisi olmuştur. İncelemenin hassasiyeti nedeniyle konu kamuoyuna yansıtılmamıştır. Yürütülen araştırma ve incelemeye ilişkin tarafımıza henüz net bir sonuç iletilmemiştir."
Resmi mercilerden henüz bir açıklama gelmedi.
Ama Bahçeli'nin anmasında portresine muhabbetle dokunduğu Önder'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Terörsüz Türkiye, bir devlet projesidir" dediği sürecin mimarlarından olduğunu biliyoruz.
Eğer iddialar doğruysa Sırrı Süreyya'yı hedef alanların devlete vurmak istedikleri ortada.
Kim derdi ki?..

***

SARAÇHANE MEDYASI ÖZEL'E SALDIRININ SUÇ ORTAĞI
Cumhuriyet Gazetesi'nden bir haber başlığı:
"Özgür Özel'e saldırı sonrası AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama: Yaşananlardan umarım ders alır!"
Haberi açıp okuyunca görüyorsunuz ki, kendi attıkları başlığı yalanlıyorlar:
"CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırı sonrası Erdoğan 'Siyaseti şiddet zeminine çekmek isteyenler inşallah bu yaşananlardan ders çıkarır' dedi."
Cumhurbaşkanı, Özel'e saldıranlara seslenirken Cumhuriyet'in Erdoğan'ın bu açıklamayı Özel'e karşı yaptığını söylemesi saldırıyı azmettirenlerin suç ortaklığını yapmaktan başka bir şey değil.
Tıpkı, Özel saldırı sonrası olgun davrandığı için kendisine "DUDU Özel" diye isim takan kiralık Saraçhane bülbülleri gibi.
Öyle ya, CHP genel başkanına o tokadı niye attırdılar?
Yakın siyasi tarihimizde tüm benzer saldırıların hedeflediği gibi sivil siyaseti paralize etmek, kaosun fitilini ateşlemek, toplumsal kutuplaştırmayı derinleştirmek için değil mi?
Buna itirazı olan var mı?
Peki o hâlde, saldırının ardından devlet ve A'dan Z'ye siyaset kurumu CHP Genel Başkanı'nın yanında durmuşken, bu olayda mağdur pozisyonundaki Özel'in kendisi karanlık elleri görmüşken, provokasyonun devresini tamamlamak kimlerin vazifesidir?
Enerji Bakanı Taner Yıldız'a şehit cenazesinde yumruk atıldığında "Yumruk terapisi" manşetleriyle çıkan Sözcü'yle saf tutanların elbette.
Evet evet, 15 Temmuz darbe girişiminden bir yıl önce, FETÖ bile diyemeyen başyazarlarının "Şimdi cemaati destekleme zamanı" yazılarını manşete çeken gazeteden bahsediyorum.
Özgür Bey'in işi işte bu yüzden çok zor. Zira bu medyanın müdavimlerinden oluşan bir tabanı ikna etmesi gerekiyor.

***

HADİ DONDUR
Avrupa Parlamentosu hazırladığı bir raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC ziyaretini ve İmamoğlu davasını eleştiriyor.
2016'da yazdıkları raporun devamı.
Avrupa Birliği içinde, Türkiye ile ilişkilerin tam üyelik hedefi yerine yeni bir çerçevede ilerlemesi gerektiği yönünde eğilimler artmış. Ama geleceğini Avrupa'da gören Türk gençlerine kıyamıyorlarmış. Yoksa tüm ilişkileri dondururlarmış.
Vize bile vermedikleri gençleri ne de çok düşünürler.

***

KİM TUTAR TRUMP'I?
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, dün 9 Mayıs Zafer Törenleri için Moskova'daydı.
Putin'in "onur konuğu" olan Cinping dört gün boyunca Rusya'da kalacak.
Trump'ın aklından atlayıp Rusya'ya gideyim mi diye geçiyor mudur acaba?
Ne troller dünya gündemini ama.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Melih Altınok | Sırrı Süreyya Önder ve devlet