Meme kanserini yendi, anne oldu, bebeğiyle Pembe farkındalık yürüyüşüne katıldı
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Memorial Sağlık Grubu, ‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ kapsamında 'Meme kanseri farkındalığı için yürüyoruz' sloganıyla Caddebostan sahilinde 'Pembe yürüyüş' düzenledi. Memorial Sağlık Gurubu CEO’su Bora Uludüz’ün startını verdiği ve erken teşhise dikkat çekmek amacıyla düzenlenen yürüyüşe Memorial Sağlık Gurubu hekim ve çalışanlarının yanı sıra sporcular, sanatçılar, iş insanları, öğrenciler, çeşitli STK temsilcileri ve meme kanserini atlatmış hastalarla birlikte çok sayıda İstanbullu katıldı. Pembe yelkenlilerin de denizden eşlik ettiği yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu.

ULUDÜZ: AMACIMIZ MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİNE VURGU YAPMAK
Memorial Sağlık Gurubu CEO’su Bora Uludüz, “Bugün meme kanserinde erken tanının önemine vurgu yapmak için bir aradayız. ‘Pembe Yürüyüş’ adını verdiğimiz etkinlikte bugün bir araya geldik. Hekimlerimiz, çalışanlarımız, hastalarımız, gönüllülerimiz herkes bir arada. Yaklaşık bine yakın bir kalabalıkla bugün bir yürüyüş yapacağız. Amacımız meme kanserinde erken teşhisin önemine vurgu yapmak. Bizim amacımız sadece hastaları tedavi etmek değil, farkındalığı ve bilinci artırıp erken aşamalarda insanların önleyici önlemler almasını ve kontrollerini düzenli yapmasını sağlamak. Bugün bunun bir parçası. İnşallah çok güzel bir etkinlik olur ve ses getirebiliriz” dedi.

PROF. DR. ÖZDOĞAN: MEME KANSERİNDE ERKEN TANIYI ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Memorial Göztepe Hastanesi Onkoloji Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, meme kanserinin toplumu en çok yaralayan kanser türlerinden biri olduğunu söyleyerek, “Meme kanseri kadınlar içinde en sık görülen kanserlerden biri. Kadın kanserleri olarak yaralayıcıdır. Çünkü kadın annedir, kadın eştir, ailenin en önemli direğidir. Kadında böyle bir kanserin olması bütün toplumu yaralayan faktördür. Bu nedenle meme kanserinde erken tanıyı çok önemsiyoruz. Erken tanı yaşamı kurtaran çok basit tedavilerle süreci atlatmalarını neden olan bir durumdur. Bu nedenle meme kanserinde farkındalık yaratmak toplumun, bizlerin, akademisyenlerin en önemli görevlerinden birisi olmalı” diye konuştu.

‘KADINLAR MEMELERİNİ İZLEMELİ’
Prof. Dr. Özdoğan, “Tüm kanserlerde erken tanıyı çok önemsiyoruz. Kanserden korunma yollarını önemsiyoruz. Meme kanserine yaklaşımımız biraz daha özeldir. Kolayca fark edilebilir. Kadınların memesinin farkında olması çok önemli. Banyodan sonra memelerini izlemeleri, cildinde bir değişiklik var mı, meme başında değişiklik var mı, kanlı akıntı, bir kütle görüntüsü var mı? buna bakmaları lazım. Bunu fark ettiğinde doktora gitmesi ve erken tanı konması çok önemlidir. Yılda 1 kez tüm bireylerin doktor kontrolünden ve aile hekimlerinin kontrolünden geçmeleri erken tanı için en önemli adımlardan birisidir. 40 yaşından sonra da mamagrofilerini düzenli yaptırmaları, gerektiğinde ultrason ve emar gibi yöntemlerle kuşkulu lezyonların saptanması erken tanı için son derece önemlidir” dedi.
‘GENÇ KANSER HASTALARINDAN BİRİYDİM’
Kanseri atlatan Ecem Türkdoğan, “20’li yaşlarımın sonlarına doğru meme kanseri olduğumu öğrendim. Genç kanser hastalarından biriydim. Kanser teşhisi aldıktan hemen sonra kemoterapi aldım. Bir ameliyat geçirdim ve her iki memem de alındı. Henüz 1 yıllık evliydim. Çocuğum da yoktu. Herkes bana asla anne olamayacağımı söylerdi. İnternetteki kirli bilgiler de buna dahil. Ben bugün bu yürüyüşe bebeğimle katıldım. Onun için bu yürüyüş benim için çok anlamlı. Bunda doktorum Prof. Dr. Mustafa Özdoğan’ın da katkısı çok fazla. Bana her zaman moral verdi. ‘Önce seni iyileştireceğiz, sonra her şey güzel olacak’ dedi” diye konuştu.

‘HER KADIN VÜCUDUNU TANIMALI’
Türkdoğan, “İnternetteki kirli bilgileri gördükten sonra İnstagram hesabı açtım, kemoterapiden başlayarak tüp bebek sürecime kadar bütün her şeyi paylaştım. Sosyal medyada birçok kanser hastasıyla konuşuyoruz. Birbirimize destek oluyoruz. Yaklaşık 3-4 senedir, 300 kadına ücretsiz peruk gönderdik. Tedavisi biten kadınlar, tedavisi devam eden ama ekonomik durumu yeterli olmayan kadınlara peruklarını gönderdi. Bunu da ben başlattım. Bir gün bir paylaşım yaptım. ‘Artık kanseri yendim ve peruğumu bir kişiye hediye etmek istiyorum’ dedim. Daha sonra arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. Şimdi kanseri yenen hastalar bana mesaj atıyorlar. İhtiyaç sahibi bir kişiyi bulmamız sadece 10 dakikamızı alıyor. 5-10 dakika içinde perukları gönderiyoruz. Her kadın vücudunu tanımalı. Ben kanser olduğumu kendi çabalarımla fark ettim. Düzenli olarak memelerimi muayene etmek gibi bir alışkanlığım var. Bir gün mememde çok hızla büyüyen bir kitle fark ettim. Doktora gittiğimde üçüncü evre meme kanseri olduğumu öğrendim. Eğer fark etmeseydim, vücudumu tanımasaydım belki sonu daha kötü olabilirdi” dedi.


