Memleketin korkulu rüyası! Asgari ücretin 7 bin lirasını yedi

Ekonomide işler her geçen gün kötüye gidiyor. Çift haneli enflasyon koşullarında alım gücü eriyor. Asgari ücret ise bu koşllarda adeta yok oluyor.

2025 yılının başında yüzde 30 oranında artırılarak brüt 26.005 TL’ye, net 22.104 TL’ye yükseltilen asgari ücret, yüksek enflasyon karşısında hızla eridi.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Temmuz ayı enflasyon rakamlarına göre, asgari ücretin satın alma gücünde yüzde 19,08 oranında düşüş yaşandı. Bu oran, maaşlarda 4.217 TL'lik bir kayba karşılık geliyor.

Ekonomist İnan Mutlu’nun Eurostat verilerine dayandırdığı hesaplamalara göre, yılın ilk ayında 708 euroya denk gelen brüt asgari ücret, ara zam yapılmadığı için Temmuz ayında 558 euro seviyesine kadar düştü. Böylece sadece 7 ayda 150 euro, yani yaklaşık 7.065 TL değerinde bir kayıp ortaya çıktı.

Asgari ücrette yaşanan bu gerilemeyle birlikte Türkiye, yıl başında üstünde bulunduğu bazı Balkan ülkelerinin altına indi. Temmuz 2025 itibarıyla; Macaristan’da brüt asgari ücret 727 euro, Karadağ’da 670 euro, Sırbistan’da 618 euro ve Kuzey Makedonya’da 584 euro seviyesine yükseldi. Türkiye ise bu ülkelerin gerisine düşerek yalnızca Bulgaristan’ın (551 euro) önünde yer aldı.

Yaşanan ekonomik kayıplar, sadece döviz karşısında değil, altın gibi güvenli limanlar açısından da dikkat çekici seviyelere ulaştı. 2002 Kasım ayında asgari ücretle 1.6 Cumhuriyet altını alınabilirken, bu miktar 2024 Aralık’ta 1’e, 2025 Ağustos itibarıyla ise 0.7’ye kadar düştü. Çeyrek altın bazında da ciddi bir gerileme söz konusu: 2002’de 6.4 çeyrek altına denk gelen asgari ücret, 2025 Ağustos ayında ancak 3 çeyrek altın alabilecek durumda.

Diğer yandan, TÜRK-İş’in verilerine göre Temmuz ayında açlık sınırı 26 bin 413 TL olarak hesaplandı. Aynı dönemde yoksulluk sınırı ise 86 bin 36 TL’ye ulaşarak, net asgari ücretin yaklaşık üç katına çıktı. Yıllık mutfak enflasyonu ise yüzde 42,6 seviyesine yükseldi. Tüm bu göstergelere rağmen hükümet, kamuoyundan yükselen ara zam taleplerine karşı sessizliğini koruyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yılın başlarında yaptığı açıklamada, “Asgari ücrette ara zam için konuşmak şu anda erken. Gerekli zaman geldiğinde değerlendirmemizi yaparız” demişti. Ancak, artan hayat pahalılığı ve düşen alım gücü karşısında bu açıklamanın yetersiz kaldığı yönünde eleştiriler artıyor.

Ekonomist İnan Mutlu, Türkiye'nin düşük ücret politikasıyla rekabet avantajı sağlamaya çalışmasının yanlış olduğunu belirtti. Mutlu’ya göre, Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri son yıllarda asgari ücretlerini ciddi oranda artırırken, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmasının sebebi ara zamların yapılmaması ve ücretli çalışanların yükün altında ezilmesi. Mutlu, “İş dünyası hâlâ yüksek işçi maliyetlerinden şikayet ederken, asgari ücrette Avrupa’nın neredeyse en alt sırasına gerilemiş olmamız büyük bir çelişki” ifadelerini kullandı.