Milli Eğitim Bakanı Tekin den sınav güvenliği açıklaması: Risk oluşturabilecek bir durum kesinlikle söz konusu değil
Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, TRT Haber canlı yayınında LGS kapsamındaki merkezi sınavın sonuçları ve eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. 15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Tekin, bu anlamda o gecenin unutulmaması gerektiğini ifade etti.
LGS kapsamındaki merkezi sınavda soru kitapçıklarının önceden paylaşılıp paylaşılmadığına ilişkin soru üzerine Tekin, sınavın yapıldığı gün bu tartışmaların kamuoyuna düştüğünü belirtti.
Hemen gerekli inceleme ve araştırmaları yaptıklarının altını çizen Tekin, saat 10.45'te biten sözel oturumun soruları hakkında soruşturma açılan birisi tarafından fotoğraflanarak saat 11.57'de paylaşıldığını söyledi.
“BİZİM PDF MATERYALİMİZ DEĞİL”
Paylaşılan PDF materyallerini incelediklerini aktaran Tekin, "Bir kere bizim PDF materyalimiz değil. Yani soruların çalındığı iddiası külliyen yalan. Böyle bir olay yok. Yayınlanan PDF görüntüsü, sınav saat 10.45'te bitiyor, saat 11.57'de yayınlanmış. Buradan sınavın güvenliğiyle ilgili bir iddiayı ileri sürmek hangi mantık çerçevesinde yapılıyor bilmiyorum. Bakanlığımızın çok geniş bir bilişim altyapısı var ve bu altyapı bu türden analizleri yapabilir. Yani anomali tespit edildiğinde bu anomalileri görebilecek bizim uygulamalarımız var. Ortada herhangi bir konunun yani çocuklarımızın sınav güvenliğini risk altına atacak, onları rahatsız edecek herhangi bir çalınma ya da benzeri şeyin olmadığını açıkladık." dedi.
Görüntüleri paylaşan kişiyle ilgili soruşturmalar açtıklarına dikkati çeken Tekin, şöyle konuştu:
"Bu kadar açıklama yaptıktan sonra beni üzen şey şu; İnsanlar siyaset yapabilirler. Siyaset yaparken de kişisel olarak şahsımızla ilgili ya da siyasi rakipleriyle ilgili eleştirilerde bulunmaları çok doğaldır, iftira atarlar, hakaret yaparlar. Bunlar hepsi yargı süreçleri ve siyasi nezaket içerisinde değerlendirilmesi gereken şeyler. Defaten açıklama yapmamıza rağmen bu konuda herhangi bir probleminiz varsa yargı organlarına başvurun, biz orada tekrar kendimizi değerlendirelim, görelim. Bu kadar açıklama yapmamıza rağmen bu şekilde çocuklarımızı demoralize edecek, onların hukuksuzluğu, kendilerine yönelik bir haksızlık yapıldığına dair onlara bir algı oluşturabilecek bu tür şeyleri yapmalarından gerçekten çok rahatsız oluyorum. Bir baba olarak, bir insan olarak rahatsızım, bunu yapmamaları gerekiyor."
"OKULDAKİ 29 KİŞİYLE İLGİLİ SORUŞTURMA AÇILDI"
Bakan Tekin, sınava yönelik gelen şikayetlerin ve kendilerine ulaşan duyumların ilgililerce incelendiğini belirtti.
Söz konusu durumlara sebebiyet verecek uygulamalar yapan kişilerle ilgili hukuki işlemler başlatıldığını aktaran Tekin, "Okuldaki 29 kişiyle ilgili soruşturma açıldı. Ama dediğim gibi nihayetinde soruşturma süreci devam ediyor. Biz idari soruşturma yaparız. İdari soruşturma neticesinde ilgiliye disiplin cezası uygulayabiliriz. Disiplin cezası ve idari soruşturmanın sonucunda da eğer ceza davası açılmasını gerektiren bir durum varsa ceza davası da açılır ve ilgililer en ağır şekilde cezalandırılır." diye konuştu.
Kitapçıklarının sınav yapıldığı günün ertesi günü okullarda öğrencilere dağıtıldığını hatırlatan Tekin, "Sadece istediğimiz saatten veya sınavın soru kitapçıklarının dağıtılmasıyla ilgili istediğimiz saatten biraz erken sosyal medyada paylaşılmış oldu bu. Ama tekrar altını çizerek söylüyorum, sınavın bitmesinden bir saatten daha fazla bir zaman sonra bu olmuş. Dolayısıyla bu sınavın güvenliğiyle ilgili, çocuklarımızın bu anlamdaki gelecek umutlarıyla ilgili herhangi bir risk oluşturabilecek bir durum kesinlikle söz konusu değil." şeklinde konuştu.
"HER TÜRLÜ CİHAZIN SALONA SOKULMASINI YASAKLADIK"
Tekin, sınavlarda alınan güvenlik önlemlerine ilişkin soruyu da yanıtladı. Soruların hazırlandığı ortamın tamamen izole olduğunu, burada jammer gibi sinyal kesici cihazların bulunduğunu aktaran Tekin, içeriden dışarıya bilgi sızmasını engelleyecek her türlü tedbirin alındığını vurguladı.
Sorular basıldıktan sonra emniyet güçlerinin kontrolünde illere sevk edildiğini, illere sevk edildikten sonra da onların kontrolünde soruların okullara ulaştırıldığını söyleyen Tekin, "Okullardaki ortamımız da ÖSYM'nin kitapçığında da bizim kılavuzumuzda da yer aldığı üzere okullara küpe ya da benzeri şeylerle sınava girilmesinin yasaklanması gibi biz her türlü bu anlamda görüntü alabilecek cihazın salona sokulmasını yasaklamış durumdayız." dedi.
"BURSA'DA 20 ÖĞRENCİMİZ VAR"
Bakan Tekin, "LGS kapsamında 719 öğrenci tam puan aldı ve ardından bazı iller özelinde de tam puan alan öğrencilerle ilgili sayılar ortaya atıldı. Mesela bir ilde 300 tam puan olan öğrencilerin olduğu iddiaları var. 719 öğrenci arasından 300'ünün bir ilden çıkmasını nasıl karşılamak lazım? Mümkün mü?" sorusuna, sınava giren öğrencilerin birinci veya ikinci gibi kıyaslamayı doğru bulmadığı yanıtını verdi.
Adana'dan 26, İstanbul'dan 164 öğrencinin tam puan aldığını ifade eden Tekin, "İstanbul'da hem öğrenci popülasyonumuz çok fazla, hem nüfusumuz fazla, orantısal olarak da biraz diğer illere göre İstanbul'un ortalaması fazla. Ama bahsedildiği gibi Anadolu'daki herhangi bir ilde 480 ya da 300 küsür öğrencinin bütün soruları doğru yaptığı bilgisi yanlış." diye konuştu.
Sınavlarda hangi illerden öğrencilerin kaç tam puan yaptığına ilişkin verileri başlangıçta paylaşmadıklarını ifade eden Tekin, "Paylaşmama sebebimiz, ben illerimizin bu tür yarışlara girmesini istemiyorum. Şimdi hiç tam puan yapamayan illerde farklı tartışmalar oluyor. Dolayısıyla biz bütün bu tartışmalar artık farklı bir noktaya evrilmeye başlayınca bunu paylaştık. Mesela 'Bakan Erzurumlu, Erzurum'da sorular şöyle oldu, böyle oldu' diyor. Yani bu tablo her şeyi ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in sınava ilişkin iddialarına da yanıt veren Tekin, şöyle devam etti.
"İmam hatip okulu müdürümüz bir paylaşım yapıyor, diyor ki 'şu kadar öğrenci imam hatiplerden tam puan yaptı, gurur duyuyoruz'. Okul müdürü toplam imam hatip ortaokullarından kazanan öğrenci sayısını kendi okulunda paylaşıyor ve milletvekilimiz bu paylaşımın bütün yani o rakamın tamamının ilgili İmam Hatip ortaokulunda olduğu şeklinde kamuoyuyla paylaşıyor. Şimdi bu da bir infiale sebebiyet. Şu anda bizim bütün soruları doğru cevaplandıran 719 öğrenci içerisinde 63 tanesi imam hatip ortaokullarımızdan mezun, 656 tane kalan kısımda normal ortaokullarımızdan. Yani toplamda imam hatip ortaokullarının toplam tam yapan öğrenciler içerisindeki oranı yüzde 9. Yani bu tartışma öyle bir yere evrildi ki birileri bilinçaltlarında imam hatip düşmanlığından tutun, imam hatiplerin korunmasına kadar tartışma abuk sabuk noktalara evrildi ve bundan da gerçekten üzüntü duyuyorum. Bunların hepsi yalan yanlış şeyler.
O milletvekili arkadaşımız 'sadece bu imam hatip ortaokulunda 39 öğrenci tam puan almış' diyor. Nerede 39 öğrenci? Bursa'da 20 öğrencimiz (tam puan yapan) var. Bu tür dediğim gibi normal siyasi münakaşalarda siyasi arenada konuşulur, bununla ilgili yargı süreçleri yürür vesaire ama çocuklarımız üzerinden bunu yapmayalım. Çocuklarımız üzerinden bunu yaptığımızda bunun bedeli, faturası çok ağır olacak. Hatırlarsanız 15 Temmuz'da ilgili en ciddi konulardan bir tanesi okullar, dershaneler ve sınavlar üzerinden yürüyen bir süreçti. Tam bunun yıldönümünde böyle bir şeyi yapmanın kimseye faydası yok. Biz hep beraber çocuklarımızın hukukunu koruyalım."
LGS'de öğrencilerin bu denli başarılı olmasına değinen Tekin, 2 yıldır her ortamda ders kitaplarının dışında çocukların başka bir kaynağa ihtiyaç duymadığını söylediklerini dile getirdi.
Öğrencilerin istediği öğretmenden Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) alabildiğinin altını çizen Tekin, "Ayrıca sınavla ilgili hazırlık anlamında EBA ya da benzeri ortamlarda paylaştığımız sorularla LGS sınavındaki soruların birbirleriyle benzerliği dikkate alındığında bahsi geçen 719 sayısı aslında çok normal." dedi.
"PROJE OKULLARINI YENİDEN DEĞERLENDİRDİK"
Bakan Tekin, "Soruların zor olduğu" yönündeki görüşleri değerlendirerek, öğrenciler nezdinde böyle bir düşüncenin bulunmadığını kendilerine soruları kolay bulduklarını ilettiklerini söyledi.
Bu tür iddia ve görüşlerin farklı amaçlarla ortaya atıldığını ifade eden Tekin, proje okullarının ikiye ayrılışı ile ilgili soru üzerine "proje okulu" kavramının 2014'te ortaya atıldığını hatırlatarak, bu okulların işleyişini anlattı.
Bakan Tekin, şöyle devam etti:
"Okullarımızda çalışan öğretmen arkadaşlarımız, idareci arkadaşlarımız, bizim yaklaşık 70 bine yakın okulumuz içerisinde eğer kendi farkını hissettirecekleri bir şeyler yapmak istiyorlarsa bir imkan oluşturmak üzere proje okulu diye bir kavram ürettik. Yani siz bir okulda idarecisiniz ya da öğretmensiniz, bir proje uygulamak istiyorsunuz. Bu proje bir prosedür dahilinde Bakanlık tarafından onaylanırsa eğer, bu projeyi hayata geçirmek üzere, ki bu projenin pedagojik boyutu, akademik boyutu, ilçe, il, ilgili genel müdürlük ve Bakanlık nezdinde değerlendirildikten sonra okula, okul müdürümüze, öğretmenlerimiz açısından bu projeyi hayata geçirebilecekleri, ayrıcalıklar tanımak üzere kurgulandı bu. Kolaylaştırıcı, farkını hissettirebileceği, yenilikleri hayata geçirebileceği şeyler. Dolayısıyla biz proje okul mantığını böyle kurgulamıştık. Gelişen süre içerisinde, bu mantıktan biraz uzaklaşıldığını gördüğümüz için tekrar aynı mantığa oturtmak üzere proje okullarını yeniden değerlendirdik. Hem uygulanan projeyle ilgili, projenin kabul aşamasıyla ilgili süreçleri, hem projenin niteliği ve akademik boyutu hem de projenin, süre, bu süre içerisinde, projenin uygulandığı süre içerisinde izleme metodolojisiyle ilgili yönetmeliğe hükümler koyduk. Bazı yerlerde de, özellikle meslek liselerimizde, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, okullarımızla işbirliği yapmak istiyorlar. Bu işbirliğini kolaylaştıracak adımlar attık."
"ZORUNLU EĞİTİMDE REVİZYON"
"12 yıllık zorunlu eğitimin son 4 yılına yönelik bir revizyona gidileceği konuşuluyor, bu adımla ilgili neler söylersiniz, tartışmalarda hangi formül ön plana çıkıyor?" şeklindeki soruya Tekin, şu karşılığı verdi:
"12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili şu anda kamuoyunda bir tartışma yürüdüğünü görüyoruz. Bizim Bakanlık'taki ilgili arkadaşlar bu konuyu izliyorlar, değerlendiriyorlar. Bu konuda entelektüeller, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri, iş dünyası, değişik açıklamalar yaptı. Lehinde açıklamalar yapan var, aleyhinde açıklamalar yapanlar var. Lehinde açıklama yapanlardan önerisi olanlar var. Biz bütün bunları değerlendireceğiz. Nihayetinde bu, Bakanlık olarak tek başımıza bizim vereceğimiz bir karar değil, bu bir yasal düzenleme konusu."
Okullarda tek tip kıyafet uygulamasına geri dönülmesinin nedenlerini açıklayan Bakan Tekin, serbest kıyafetin öğrenciler arasında marka rekabeti ve ayrımcılığa yol açtığını, ayrıca okul yönetimleriyle veliler arasında sürekli bir anlaşmazlık konusu olduğunu belirtti.


