Millilerin Türkiye de kimlere ders verdiğini açıkladı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Dünya Kupası elemelerinin bu kritik akşamında Dinamo Arena, Türkiye için Gürcü dağlarının gölgesinde bir arena değil, adeta tarihin yankılandığı bir sahneye dönüştü. Milliler, 23 yıllık Dünya Kupası hasretini sırtında taşıyarak çıktı sahaya. Tribünlerdeki kırmızı-beyaz dalga, Karadeniz’in ötesine taşan bir fırtına gibi coşkuluydu.
Bu coşku sanki bir zaferin habercisiydi
Henüz dördüncü dakikada Mert Müldür’ün kafasından çıkan gol, yıllardır özlemi duyulan bir hayalin sahadaki tezahürüydü.
Bu erken gol, millilerin oyununa cesaret ve özgüven kattı. Hücum hattı her atakta Gürcistan savunmasına ter döktürdü. Arda Güler, Real Madrid’de, özellikle Xabi ile kazandığı vizyonuyla oyuna akıl kattı. Savunmada ise Merih ve Abdülkerim’in liderliği, Gürcistan’ı ilk yarıda tek bir isabetli şuta dahi yaklaştırmadı.
Kanatlarda Mert Müldür ve Eren Elmalı kusursuz bir enerjiyle ileri-geri çalışırken, 40. dakikada sahneye çıkan Kerem Aktürkoğlu’nun golü skoru 2-0’a taşıdı. İlk yarının tabelası sadece bir üstünlüğü değil, Türkiye’nin özlem dolu yürüyüşünde umutların yeniden dirilişini de yazıyordu.
İkinci yarıya da iyi giren milliler, 51. dakikada sahneyi yeniden ateşledi. Yunus’un ince pasında Kerem’in kaydettiği üçüncü gol sadece Gürcistan filelerini değil, içimizdeki dar görüşlü fanatizmi de sarstı.
Bir haftadır kulüp rekabetini milli forma üzerine taşımaya çalışan, renk aşkını sosyal körlüğe dönüştüren fanatikler için bu gol bir manifestoydu. Çünkü o an sahnede bir Galatasaraylı’nın pası, bir Fenerbahçeli’nin golüyle birleşti. Skorbordda yazan yalnızca 3-0 değildi, milli formanın kulüp renklerinden üstün olduğu, asıl sevincin ortak vatanın sevincinde bulunduğu gerçeği de yazıldı.
Gürcistan 60'dan sonra, Davitashvili’nin golüyle dirildi, Barış Alper’in kırmızı kartı sonrası son çeyrek için umut topladı. Uzatma dakikalarında farkı bire indirdiler, skor 3-2’ye geldi. Ama 10 kişi kalan milliler, yürekleriyle direndi ve sahadan zaferle ayrılmayı başardı. Son dakikada Uğurcan muhteşem bir kurtarışla galibiyete imza atanlardan biri oldu.
Tiflis’te 3-2’lik bu zafer, bir karakter imzasıydı. Dünya Kupası eleme gruplarına böyle bir başlangıç, özlemi 23 yıla uzanan Türkiye için umutların yeniden filizlenmesiydi.
Şimdi sırada İspanya var. Tribünlerimizi, meydanlarımızı sarsacak bir karşılaşma…
Bu milli takımda hayat var.
Bu çocuklarda umut var.
Ve o büyük soru yeniden yankılanıyor.
"İspanya’yı sahamızda yenebilir miyiz?"
Cevap tribünlerden yükseliyor.
"Neden olmasın?"


