SonTurkHaber.com
close
up
Menu

2025 İzmir Orman Yangınları: Türkiye’yi Sarsan Gerçek ve Alınması Gereken Acil Önlemler

Fenerbahçe s new signing Jhon Duran scored two goals in his first match!

İmamoğlu suz 125 günde İstanbul da neler oldu? Tek tek açıklandı

Witkoff tan açıklama Dış Haberler

Diyarbakır da 4 kişinin öldüğü yangına ilişkin iddianame hazırlandı

Ankara ve İstanbul YHT seferleri yeniden başladı

Ukrayna Rusya arasındaki 3 üncü tur görüşmeleri sona erdi

Mudurnu da atıl kümeste çıkan yangın ormana sıçradı; alevler büyümeden söndürüldü Bolu Haberleri

YKS’nin imam hatipli şampiyonları Yeni Şafak’a anlattı: Çağa önder olma gayesindeyiz VİDEO İZLE

Faizsiz kredi veren bankalar listesi 2025: Yüzde 0 faiz veren bankalar hangisi ve şartları nelerdir?

CHP Genel Başkanı Özel: Barış sürecinin de teminatı biziz Son dakika haberleri

İngilizleri kızdıran konut projesi: Ülke bu görüntüyü konuşuyor Sözcü Gazetesi

MÜSİAD’dan stratejik 7 alanda kalkınma planı Ekonomi Haberleri

Eurofighter anlaşması Yunanistan ı harekete geçirdi: İzin vermeyecekmiş

Ciro Immobile den Beşiktaş ve Türkiye sözleri! Futbol Haberleri

Galatasaray ın genç yeteneği Arda Ünyay durdurulamıyor Sözcü Gazetesi

Avrupa Arap Alevileri Federasyonu’ndan Diyanet’e çağrı: Sessizlik de suçtur

DEM Parti den Eskişehir yangını tepkisi: Erken uyarı sistemlerinin işleyişi ve müdahale ekiplerinin güvenliğini sağlayacak protokoller mutlaka sorgulanmalı!

Eğitim insan ilişkisinin günümüzdeki anlamı nedir?

Katil İsrail Gazze de bir gazeteciyi daha öldürdü

Minguzzi davası tartışma yarattı; çocuklar için yargılama nasıl olmalı? “Cezaların ağırlaşması suçun önlenmesini sağlamıyor”

Minguzzi davası tartışma yarattı; çocuklar için yargılama nasıl olmalı? “Cezaların ağırlaşması suçun önlenmesini sağlamıyor”

Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.

Helin YILMAZ / Halktv.com.tr-ÖZEL

16 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin akranı iki çocukla tartışmasının ardından kalbinden bıçaklanarak öldürülmesi toplumda çocukların işledikleri suçları yeniden gündem etti. Ancak tartışmalar çocukların nasıl bu kadar erken silahlanabildikleri ortamların yaratılmasından çok çocukların nasıl cezalandırılması gerektiğine ilişkin yürütülüyor.

Yasemin Minguzzi’nin oturma eylemi ile başlayan tartışmalarda “çocukların yetişkin gibi” yargılanması ve “suça sürüklenen çocuk” ifadelerinin yasada değiştirilmesi gibi talepler öne çıkıyor. Talepler o kadar hızlı sosyal medyada yankı buldu ki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu noktadaki çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de milletvekillerimizin takdirlerine çocuk yargılamalarıyla ilgili yeni bir yargı paketini milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz" dedi

Adalet Bakanlığı’nın resmi verilerine göre 2024 yılında 211 bin 946 çocuğun suç dosyası kaydı var. 2024 yılında 134 bin 383 çocuk hakim karşısına çıktı. Güncel verilerle 9 bin 245 çocuk denetimli serbestlikte ve bunların 8 binden fazlası erkek çocuk. Çocukların tutuklu ve hükümlü bulunduğu cezaevlerindeki rakamlar da korkunç tabloyu gözler önüne seriyor. CİSST’in elindeki verilere göre 1 Temmuz 2025 itibariyle Türkiye hapishanelerindeki 12-18 yaş arası çocuk sayısı, 4 bin 373. Bunların 170’i kız çocuğu.

CİSST Hapiste Çocuk tematik alan temsilcisi Av. Cansu Şekerci, “4373 çocuk, sadece bir günlük sayıyı verir. Her gün yeni tutuklamalar ve tahliyeler olması dolayısıyla aslında bir yılda yolu hapishanelerden geçen çocuk sayısı çok daha fazla çıkmaktadır” diye belirtti.

“ADALET, SADECE CEZALANDIRMAK DEĞİL, DÖNÜŞTÜRMEKTİR”

Peki, bir çocuğun yetişkin gibi yargılanması mümkün mü? Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Anayasa Profesörü Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, bunun kesin bir dille imkansız olduğunu söylüyor.

Prof. Dr. Özsoy Boyunsuz, “Anayasamızda doğrudan yargılama hukuku ile ilgili kurallar yoktur ancak Anayasa 41. maddesinde devletin her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruması yükümlülüğü belirtilmektedir. Yargılamalarda çocuğun üstün yararı gözetilmelidir, özgürlükten yoksun bırakma düşünülecek en son çare olmalıdır, çocuklar kendileri hakkındaki kararların alımına katılabilmelidir. Türkiye bu sözleşmelere taraf olduğundan söz konusu ilkeleri iç hukukunda uygulamak zorundadır. Nitekim Çocuk Koruma Kanunu uyarınca çocukların kendilerine özel mahkemelerde yargılanması kabul edilmiştir. “ ifadelerini kullanarak hem iç hukuk hem de uluslararası sözleşmeler bakımından çocukların yargılanmasında yetişkin gibi esas alınmasının söz konusu olmadığına vurgu yaptı.

Avukat Cansu Şekerci, çocuk adalet sistemine dair tartışmaların giderek daraldığına dikkat çekerek, “Gün geçtikçe adalet sisteminin amacını ve hapsetmenin sınırlarını konuşmaktan bütünüyle vazgeçmeye yaklaşıyoruz. Yasa yapıcı meclis üyelerinden bu yasayı uygulayan idareciye, personele; oradan hukuku uygulayan hâkim ve savcıya kadar çocuk mahpusların şartlarının gittikçe daha olumsuz hâle gelmesine alan açan bir yapı ile karşı karşıyayız” dedi.

Şekerci, “Bu yaklaşım, aynı zamanda hak temelli ve bütüncül bir yaklaşımla hazırlanan uluslararası insan hakları metinlerinden uzaklaşma talebini de içinde barındırıyor. Suçu önlemeye değil, yalnızca cezalandırmaya odaklanan bir anlayışı temsil ediyor ki cezaların ağırlaştırılmasının suçun önlenmesine etkin bir katkı sunmadığı da bilinmektedir” ifadelerini kullandı.

Klinik psikolog Dr. Bahar Akoğlu, Ahmet’in ölümünden toplumsal vicdanın yara aldığını belirterek yargılamanın ‘yetişkin gibi’ olamayacağını psikolojik ve biyolojik nedenlerini şu ifadelerle anlattı:

“Ancak bu kadar sarsıcı bir olay karşısında bile, çocukları neden yetişkin gibi yargılanıp yargılanamayacağını sorgularsak burada biyolojik olarak büyümüş olsalar da, nörogelişimsel olarak henüz yetişkin düzeyinde karar verme, empati kurma ve sonuçları değerlendirme becerisine sahip değiller. Özellikle ön beyin (prefrontal korteks) gelişimi 20’li yaşların başına kadar devam eder. Bu nedenle bu konu toplumda farklı yankılar buluyor. Evet, çocuklar gelişim sürecindedir ama bu gelişimin biyolojik sınırları da vardır. Bazı çocuklarda davranış bozuklukları ve psikopatik örüntüler o kadar erken başlar ve o kadar sabittir ki, bu durumda sadece sosyal çevreyi değil, bireyin nöropsikolojik yapısını da göz önüne almak gerekir”

“ÇOCUKLARIN YETİŞKİN GİBİ HAPİSTE YATMASI YA DA YARGILANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”

12 yaşın altındaki çocukların suçun mahiyetini anlama, soyut düşünme becerileri olmadığı için ceza sorumluluğu da yoktur. 12-14 yaş için ayrı kurallar, 15-18 için ayrı kurallar getirilmiştir. Prof. Dr. Özsoy Boyunsuz, bir çocuğun hapiste kalma süresinin de infaz kanunlarında belirtildiğini ifade etti.

“Çocuklar için ağırlaştırılmış müebbet cezası 18-24 yıl arasında, Müebbet 12-15 yıl, diğer cezalar üçte bir indirilerek uygulanır ve hapis cezası da 12 yıldan fazla olamaz. Yani cezalar azaltılıyor. İnfaz sistemi içinde de 2020 yılından önce 15 yaşına cezaevinde 1 gün 3 kabul ediliyor, 15 yaş üstü içinde 2 gün kabul ediliyordu. Yani 15 yaşına kadar indirilerek aldığı cezanın üçte birini yatıyor, 15 sonrası ise yarısını yatıyordu. Bu durum 18 yaş altı çocukların suça sürüklenmesinde bir tür teşvik edici rol oynama potansiyeli de taşıdığından yani az yatıp çıkacak diye bir takım ağır suçları çocuklara işletme eğilimi yaratmış olduğundan 2020’de yapılan bir değişiklikle değiştirildi. Tabi infaz sırasında bir takım koruyucu düzenlemeler varlığını sürdürmeye devam etti. Bu da doğaldır. Çocukların yetişkin gibi hapiste yatması ya da yargılanması mümkün değildir. Doğru da değildir.”

Çocukluk döneminde suç davranışı gelişen kişilerin, yetişkin olduğunda da suça yönelimi cezai koşullar yaratılarak engellenebilir mi? Çocuklar yaptıklarının cezasını hesaplayarak mı hareket ediyor? Elbette çocuğun gelişimi ve ilerleyen dönemdeki dönüşümü uzmanlar tarafından esas alınmakta.

Dr. Akoğlu, araştırmaların cezanın tek başına suçu önlemediğini gösterdiğini ve çocuklukta başlayan suç davranışı genellikle ağır travmaların, ihmalin, şiddetin ve yoksulluğun bir sonucu olduğunu belirtti. Bu koşullar düzeltilmeden verilen cezalar sadece kısa süreli bir “güvenlik” yanılsaması yaratacağını söyleyen Dr. Akoğlu, “Cezai koşullar sadece bir “dış sınır” oluşturabilir. Asıl dönüşüm, çocuğun içinde yaşadıklarıyla hesaplaşmasını sağlamakla mümkün olur” dedi.

Av. Şekerci ise çocukların suça sürüklenmesinde şiddetin ve yoksulluğun öne çıkan iki neden olduğunu ifade etti.

“2024 adalet istatistiklerine göre savcılık aşamasında çocukların en çok ilişkilendikleri suçlarda ilk sırayı yaralama eylemlerini içeren vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar, ikinci sırayı hırsızlık ve türevi eylemleri içeren malvarlığına karşı suçlar alıyor. Başka bir deyişle çocukların adli sisteme girmesine sebep olan en temel iki unsur şiddet ve yoksulluk olarak karşımıza çıkıyor."

“CEZANIN İNFAZINDA ESAS OLAN REHABİLİTE EDİLİP EDİLMEDİĞİNİ BAKARAK SALMAK OLMALIDIR”

Çocukların yetişkinlerin koşullarında yargılanıp hüküm giymesi ve akabinde bunların siciline işlemesi ile topluma geri kazandırılmasının da önü kapanmış olacağı düşünülüyor. Dr. Akoğlu, toplumun çocuklar üzerindeki etkisini işaret ederek “Adalet, sadece cezalandırmak değil, dönüştürmektir. Yapılan asla küçümsenmemeli fakat burada toplumun karanlığı göz ardı edilmemeli. Muhtemelen tartışma yaratan nokta şu o eylemi anlamaya çalışmak, fail çocuğu korumak değil, toplumu korumak nasıl mümkün? Burada getirilecek çözüm diğer Ahmetleri en azından korumayı sağlayacak mı? Burada önemli sorun çocuk psikopatisi ya da davranış bozuklukları erken yaşta müdahale edilmesi gereken bir durum yani burada her şey olup bittikten sonra birçok şey halledilmeye çalışılıyor. Psikolojide en başta müdahale edilir yani risk unsurları koruyucu unsurlar ele alınır. Bu karmaşık durumları anlamadan sadece ‘çocuk’ ya da ‘canavar’ demek, meseleyi yüzeysel geçiştirir” şeklinde konuştu.

Bu konuda Prof. Dr. Özsoy Boyunsuz da cezaevinde çocukların rehabilite edilmesinin cezaevinde kaldığı süreden daha önemli olduğuna işaret ediyor.

“Öte yandan çocuk suçluluğundaki artış, şiddet ve cinayet işleyen 15 yaş altı çocuk sayısı, kurbanlarının çoğunun da çocuk olduğu bir başka mağdurlar grubu yaratmaktadır. Yani cinayet suçundan aldığı 12 yılın yarısını yatacak, onunda yarısını yatınca yani 3 yıl yattıktan sonra şartlı tahliye olabilecektir. Suçlu çocukların da mağdur çocukların da hakları vardır. Bir hak çatışması halinde ki bir çocuğun hayatının bitmesi yaşam hakkının en ağır ihlalidir, makul bir dengenin gözetilmesi gereklidir. Tüm çocuklar için olmasa da şiddete eğilimli çocukların yeterince rehabilite edilmeden 3 yılda sokaklara salınması suçu teşvik edecektir. Bu da arzu edilen sonuç değildir. Dolayısıyla cezanın infazında esas olan rehabilite edilip edilmediğini bakarak salmak olmalıdır. Gerçekten pişman olamayan ve yeniden suç işleyecek çocukların caydırıcı olmayan bir sistemle teşvik edilmesinde de kaçınılmalıdır. “

ÇOCUKLAR HANGİ KOŞULLARI BARINDIRAN CEZAEVLERİNDE KALIYOR?

Çocukların kaldığı cezaevlerinin bu rehabilitasyona, topluma yeniden kazandırmaya ya da pedagojik çalışmalara ne kadar hizmet ettiği ise şüpheler barındırıyor. Hapiste çocuk alanında çalışan Av. Şekerci TİHEK’in, TBMM insan haklarını inceleme komisyonu gibi yetkili kurumların incelemeleri düzenli ve şeffaf biçimde paylaşmadıklarını söyledi.

Av. Şekerci, “Hapishanelerin dış dünyayla iletişimin son derece sınırlı olduğu; kapatılmanın doğasında olan şiddeti idarenin çocuk karşısındaki keyfi yetki kullanımının ve akran şiddetinin perçinlediği, dolayısıyla aslında şiddetin tekrar tekrar üretildiği; çocukların öğrenim hakkı, sağlık hakkı, gelişim hakkı bakımından desteklenmediği, tahliye sonrasında yeniden suçla ilişkilenmelerinin önüne geçmek üzere etkin planlamaların yapılmadığı birer mekan olduğunu söylemek bir girizgah olabilir. Her hapishane ve hatta aynı hapishanedeki her koğuş aynı şartlara da sahip değil” ifadelerini kullanarak özellikle yetişkinler için kurulmuş cezaevlerinde kalan çocukların, kendileri için hiçbir şartın gözetilmediği, ancak diğer mahpuslardan arta kalan mekanlara ve olanaklara sahip olabildiklerini dile getirdi.

"SÜREÇ UZMANLAR İLE YÜRÜTÜLMELİ"

Çocukların yetişkin gibi yargılanmasını öngören bir yasa değişikliği kısa vadede kamuoyunun öfkesini yatıştırabileceğini söyleyen Dr. Akoğlu, uzun vadede böyle bir adımın daha büyük bir tehlikelere neden olacağını ifade etti. Çocuk cezaevlerinin dolup taşması, rehabilitasyon hizmetlerinin ortadan kalkması, çocukların kriminalize edilerek suça daha derin bağlanması ve suç döngüsüne hapsolmasının kaçınılmaz hale geleceğini ifade eden Akoğlu, “Ahmet’in adını gerçekten yaşatmak istiyorsak, çocuk suçlarını doğuran yapısal nedenlerle yüzleşmeliyiz: Erken müdahale programları, çocuk koruma hizmetlerinin güçlendirilmesi, dezavantajlı mahallelerde şiddeti önleyici sosyal politikalar… Bunlar olmadan cezaevi çözüm değildir.” dedi. Dr. Akoğlu, çocukların erken yaşlarda gözlemlenmesinin bu tür şiddet olaylarına engel olabilecek önemli bir adım olduğunu da vurguladı:

“Bazı çocuklarda çok daha erken yaşta başlayan, empati kuramama, başkalarının acısına duyarsızlık, planlı saldırganlık, pişmanlık göstermeme gibi özellikler gelişebilir. Bu belirtiler özellikle 10–14 yaş arasında gözlemlenmeye başlar ve bazı çocuklarda bir kişilik örgütlenmesine dönüşebilir. Bu özellikleri aslında erken tanıda yakalamak çok mühim.”

Dr. Akoğlu, adalet çağrısı ile arayışta olanlara “Bir anne olarak, Ahmet’in annesinin gözlerine bakınca içim parçalanıyor. Ama bir akademisyen olarak, o çocukların neden bu kadar karanlıkla dolduğunu sormadan geçemem. Çünkü sadece ceza verirsek Ahmet için bir şey yapmış olmayız. Ahmet’leri nasıl koruyacağız yeni soru bu.” diyerek seslendi.

Şekerci, çocuk adalet sistemine ilişkin tartışmaların yalnızca cezaya indirgenemeyeceğini belirterek, “Suç tekrar oranları, okulluluk düzeyi, bağımlılıkla mücadele, aile içi ya da kurum içi şiddet, çocuk koruma politikalarına ayrılan bütçeler, koruyucu ve destekleyici tedbirlerin sayısı ve etki analizleri, hapishanelerin çocuklara ne verdiği ve onlardan ne aldığı gibi başlıklar da şeffaflıkla ele alınmalı. Bu süreç, alanda çalışan uzmanların katkısıyla yürütülmelidir” diye konuştu.

Gelişmeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:91
embedKaynak:https://halktv.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 24 Temmuz 2025 17:09 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

2025 İzmir Orman Yangınları: Türkiye’yi Sarsan Gerçek ve Alınması Gereken Acil Önlemler

24 Temmuz 2025 07:27see301

Fenerbahçe s new signing Jhon Duran scored two goals in his first match!

24 Temmuz 2025 02:12see207

İmamoğlu suz 125 günde İstanbul da neler oldu? Tek tek açıklandı

24 Temmuz 2025 11:56see207

Witkoff tan açıklama Dış Haberler

24 Temmuz 2025 20:24see178

Diyarbakır da 4 kişinin öldüğü yangına ilişkin iddianame hazırlandı

25 Temmuz 2025 02:02see178

Ankara ve İstanbul YHT seferleri yeniden başladı

24 Temmuz 2025 02:07see178

Ukrayna Rusya arasındaki 3 üncü tur görüşmeleri sona erdi

24 Temmuz 2025 00:10see178

Mudurnu da atıl kümeste çıkan yangın ormana sıçradı; alevler büyümeden söndürüldü Bolu Haberleri

25 Temmuz 2025 00:59see176

YKS’nin imam hatipli şampiyonları Yeni Şafak’a anlattı: Çağa önder olma gayesindeyiz VİDEO İZLE

24 Temmuz 2025 20:49see160

Faizsiz kredi veren bankalar listesi 2025: Yüzde 0 faiz veren bankalar hangisi ve şartları nelerdir?

24 Temmuz 2025 15:59see154

CHP Genel Başkanı Özel: Barış sürecinin de teminatı biziz Son dakika haberleri

24 Temmuz 2025 01:14see151

İngilizleri kızdıran konut projesi: Ülke bu görüntüyü konuşuyor Sözcü Gazetesi

24 Temmuz 2025 01:01see141

MÜSİAD’dan stratejik 7 alanda kalkınma planı Ekonomi Haberleri

24 Temmuz 2025 04:04see128

Eurofighter anlaşması Yunanistan ı harekete geçirdi: İzin vermeyecekmiş

25 Temmuz 2025 01:18see123

Ciro Immobile den Beşiktaş ve Türkiye sözleri! Futbol Haberleri

25 Temmuz 2025 00:24see123

Galatasaray ın genç yeteneği Arda Ünyay durdurulamıyor Sözcü Gazetesi

24 Temmuz 2025 00:32see122

Avrupa Arap Alevileri Federasyonu’ndan Diyanet’e çağrı: Sessizlik de suçtur

24 Temmuz 2025 00:03see120

DEM Parti den Eskişehir yangını tepkisi: Erken uyarı sistemlerinin işleyişi ve müdahale ekiplerinin güvenliğini sağlayacak protokoller mutlaka sorgulanmalı!

24 Temmuz 2025 01:47see119

Eğitim insan ilişkisinin günümüzdeki anlamı nedir?

24 Temmuz 2025 05:01see118

Katil İsrail Gazze de bir gazeteciyi daha öldürdü

25 Temmuz 2025 03:47see117
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları