Misafir çocuğa sofra yasağı
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Şimdi size anlatacağım hikâye, yurt dışında yaşandı. Annenin durumu Tik Tok hesabından paylaşmasıyla tüm dünyaya yayıldı ve birçok ülkede de tartışılıyor. Olay şöyle; sık sık kızının en yakın arkadaşını oyun buluşması (playdate) etkinliğinde evinde misafir eden ve çocuğa gözü gibi bakan anne, bu sefer de kızının arkadaşının evinde oyun buluşmasına katılmasına izin veriyor. Ancak hiç aklına gelmeyecek bir durum yaşanıyor. Kızı saatlerce arkadaşının evinde kalır ama bu zaman içerisinde kızına ne yemek ne de su verilir. Sofra kurulduğunda aile üyeleri sofraya oturuyor ama misafir çocuğu başka bir odaya gönderip yemek bitene kadar orada bekletirler. Annesi ise ara ara mesajla kızının durumunu sorar. Her defasında her şeyin yolunda olduğu söylenir. Kızımı misafirlikten alan anne, olanı biteni evde öğrenir. Kızına bir bardak su bile verilmemiş. Üstelik kızı, arkadaşıyla arası bozulmasın diye bunları annesine anlatmaktan çekiniyor. Saatlerde kızının aç ve susuz bırakıldığını anlatan anne, öfkeli bir şekilde sitem ediyor. Üstelik can alıcı nokta, kendileri yemek yerken kızının başka bir odaya gönderilmesi... Bu olay sosyal medyada da çok konuşuluyor. Kimi bunun insanlık dışı olduğunu kimi ise küçük kızın sofraya alınmayarak dışlandığını söylüyor.
Durum biz Türk anneler içinse daha vahim. Misafirperverliğiyle tanınan topraklarda yaşıyoruz. Bizlere bir çocuk emanet edildiğinde onu kendi çocuğumuzdan ayırmaz hatta daha da fazla özen göstererek ağırlarız. Defalarca yemek sunar, çeşit çeşit ikramda bulunuruz. Hatta çoğumuz daha gelmeden börek, poğaça, pasta, limonata gibi hazırlıklarını mutlaka yapar, kenarda tutar. Bu sebeple videonun altına yapılan "Kendi evinin kuralları vardır" argümanı bize pek mantıklı gelmez.

AHLAKI BİR SORUMLULUK
Bu olay, çocuklar arası ilişkiler kadar ebeveynler arası iletişim eksikliğini de gündeme getirdi. Misafir çocuğun beslenmesi, yalnızca bir "ikram" meselesi mi? Yoksa ev sahibi ebeveynin ahlaki sorumluluğu mu?
Bence mesele, yalnızca açlık ya da susuzluk değil. Çocuklar, bizim yetişkinler olarak kurduğumuz sosyal atmosferin içine doğuyor. Bir çocuğun, arkadaşının evinde kendini "ikinci planda" hissetmesi, ilerideki sosyal güveni ve empati yeteneği açısından iz bırakabilir. Üstelik bu durum hem ev sahibi hem de misafir ebeveyn arasında önceden konuşularak kolayca önlenebilirdi.

SESSİZ KALMAK MI ANNEYLE KONUŞMAK MI?
Tepkiler çoğunlukla sosyal medya üzerinden geldi. Birçok kişi "Çocuğun yanında yemek verilmeyen bir aileye ne demeli?" diye sordu. Bazıları, "Yemek sunmayı reddetmek yerine tek yapılması gereken şey 'geliyorsanız akşamdan önce toplu yemek hazırlıyorum, bilgi verir misiniz?' demek olurdu" görüşündeydi.
Ancak annenin yaşadığı ikilem, şu: Ev sahibiyle doğrudan yüzleşmek, çocuğun en yakın arkadaşıyla ilişkisinin zarar görmesine yol açabilir. Kızının isteği üzerine sessiz kalmak; ama bu sessizlik, annenin vicdanını huzursuz kılıyor.
Siz olsanız ne yapardınız? Çocuğunuzu bir daha başka bir eve göndermez, bu durumu karşıdaki anneyle konuşur ya da sessiz kalarak o kişiyi yok mu sayardınız?
ÇOCUĞUNA DEĞER VERİLMEDİ
Bizim için, başka bir evde çocuğunun aç kalması yalnızca fiziksel bir ihmal değil; "Çocuğuma değer verilmedi" hissini doğurur. Bu hikâye Türkiye'de konuşulsa ilk tepki, "O çocuk sofraya davet edilmez mi? Sofraya bir tabak daha eklemek bu kadar mı zor?" olurdu. Türk kültüründe misafir, evin bereketidir; misafir çocuksa evin neşesi. Onu aç göndermek, sadece sofradan değil, gönülden de eksiltmektir.

KÜÇÜK DETAY, BÜYÜK YARA
Bir çocuk; oyun, arkadaşlık, sıcaklık, yemek bekler. Playdate, sadece bir oyun buluşması değil; çocuklar için 'dış dünyaya güven sınavı' olabilir. Bu sebeple, ev sahibi annenin, çocuklara yaklaşımı misafir edilen çocuğun ruh dünyasını derinden etkiler. Yorum yapan bir annenin sorduğu gibi: "Bu kadar mı zor olurdu, önceden bilgilendirmek veya su vermek?" Evet, zor değil. Ama bazen en insani davranışlar, en basit olandır. Bu sebeple bir durumu 'onların kültürü böyle' diyerek geçiştiremeyiz. Bu aslında bir insanlık ve merhamet göstergesidir.

PLAYDATE PROTOKOLLERİ VAR
Bu olay, playdate ortamında bir tür 'yol haritası'na ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor: Çünkü oyun buluşmaları hem yurt dışı hem de ülkemizde sıkça yapılan bir aktivite...
1 Ön bilgilendirme: Ev sahibi, planlı yemek veya dinlenme zamanları hakkında misafir ebeveyne önceden bilgi vermeli.
2 Check-in kültürü: Süreç boyunca kısa mesajla 'her şey yolunda mı?' sorusu hem güven hem iletişim açısından değerli.
3 Esnek hazırlık: Davet edilen çocuk için alternatif atıştırmalık ya da içecek hazırlanması gerekir. Ana yemek vakti sofraya birlikte oturulur.
4 Çocukları korumak: Misafir çocuğu korumak, onu hem fiziksel hem de psikolojik olarak güvende tutmak şarttır. Yemek yedirmek, su ihtiyacını karşılamak da bunların içine girer.
KÜLTÜR FARKI TARTIŞMASI
Bazı ülkelerde yemek daveti, özel bir planlama gerektirir. Misafir çocuklara sadece atıştırmalık verilmesi 'yeterli' kabul edilir. Bu yaklaşım, Türkiye'deki 'herkese sofrada yer açma' anlayışıyla taban tabana zıttır. Bu nedenle olay, kültürel şok etkisi de yarattı.


