MSG Başkanı Ferhat Göçer’den Spotify açıklaması

MSG Başkanı ve sanatçı Ferhat Göçer, MSG üyesi Oğuzhan Koç’un açıklamalarını destekleyerek müzik endüstrisinde yaşanan yapısal sorunlara dikkat çekti.

Ferhat Göçer’in açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Son günlerde MSG üyemiz ve değerli meslektaşım Oğuzhan Koç’un kamuoyuna yansıyan açıklamaları, yalnızca kişisel bir serzeniş değil, müzik sektörünün derin ve yapısal sorunlarına işaret eden bir hassasiyetin haklı bir dışavurumudur. MSG başkanı ve bir sanatçı olarak, ben de bu sorunlara bizzat şahitlik eden bir müzik emekçisiyim. Bugün yaşadığımız en temel sorun, sektörün % 95’ni domine eden Spotify, YouTube gibi dijital platformlarla yürüttüğümüz müzakerelerde Türkiye’de doğrudan ve yetkili bir muhatap bulamıyor oluşumuz. Görüşmelerimizi yurtdışındaki global ekiplerle sürdürmek durumunda kalıyor, ancak ne yazık ki bu ekiplerin Türkiye müzik endüstrisine dair yeterli bilgi ve empatiye sahip olmadıklarını görüyoruz. Bu kopukluk, özellikle çalma listeleri (playlist) oluşturma süreçlerinde kendini daha da derinleştiriyor. Şeffaflıktan uzak, algoritmaların yönettiği iddia edilen bir sistem içerisinde; müziğin değerinin neye göre belirlendiği, kimin neye göre listelere girdiği belli değil. Gelinen noktada, ulusal pazardaki kontrolün büyük ölçüde yabancı dijital platformlara geçtiğini ve müzik sektörü üzerindeki ulusal kontrolümüzün giderek zayıfladığını üzülerek izliyorum.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI DR. BATUHAN MUMCU'NUN AÇIKLAMASI

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, bir süre önce konuyla ilgili şu açıklamada bulunmuştu: Spotify gibi uluslararası dijital platformlar Türkiye pazarında ciddi bir kullanıcı kitlesine sahip olmasına rağmen ne bir temsilcilik açmış ne de yerli müzik kültürüne karşı sorumluluk üstlenmiş durumda. Vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmemesi bir yana, içerik algoritmalarında nitelikten çok sansasyona öncelik verilmesi; argo, şiddet ve yasaklı madde kullanımını özendirici içeriklerin listelerde öne çıkarılması kabul edilemez bir tercihtir. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bizler, Türkiye'de nitelikli müzik üreten sanatçılarımızın her zaman yanındayız. Ancak dijital platformların da bu hassasiyeti paylaşması şarttır. İş birliği ve sürdürülebilirlik açısından bu sorumlulukların yerine getirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Ferhat Göçer, sözlerine şöyle devam etti; Dahası, yapay zekâ destekli algoritmalarla oluşturulan bu listeler, sektör içerisinde çeşitli manipülasyonlara da açık hâle geliyor. Sahte bot hesaplarla veya IP çiftlikleriyle algoritmaların aldatıldığı; dinlenme sayılarına yapay müdahalelerle bazı içeriklerin öne çıkarıldığına dair söylentiler artık sektörde fısıltı olmaktan çıkmış, açıkça dillendirilen iddialar hâline gelmiştir. Bu konuda platformlardan en küçük bir şeffaflık beklediğimizde dahi sağlıklı bir yanıt alamıyoruz. Dünyanın farklı ülkelerinde, bu sorunlara karşı ciddi hukuki mücadeleler yürütüldüğünü biliyoruz. Türkiye’de de bu mücadeleyi, sanatçılarımızın emeğini, eser sahiplerinin hakkını ve müziğin itibarını korumak adına sürdürmekte kararlıyız.

OĞUZHAN KOÇ'UN AÇIKLAMASI

Sevgili Spotify Türkiye, artık bizi de sevecek misin yoksa bu aşktan ümidimizi keselim mi? Pop listende rap, rap listende arabesk, yeni çıkanlara baktım, yeni çıkmamışlar, yeni bir şeyler yapıyoruz, yapmamışız sayıyorsunuz. Sanatçı için muhatap arıyoruz, yok. Sene 2025, gökyüzünde bir müzik tanrısına şarkı sunup 'umarız beğenir' deyip bekliyoruz sanki. Bu ülkenin müziğini iyiye götürmek istiyorsanız (ki lütfen isteyin) nitelikli ve istikrarla üretim yapan müzisyenleri de lütfen destekleyin.

Ferhat Göçer, sözlerini şöyle tamamladı; "Son olarak, ülkemizdeki dijital müzik abonelik ücretleri, döviz kuru farkı nedeniyle dünya ortalamasının neredeyse yedide biri seviyesine gerilemiş durumdadır. Bu çarpıcı eşitsizlik, yalnızca telif gelirlerimizin azalmasına yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda Türkiye’de üretilen müziği ve kültürel mirasımızı temsil eden değerli kataloglarımızı uluslararası pazarda savunmasız ve dezavantajlı bir konuma itmektedir. Sanatçılarımızın yıllar içinde emek vererek oluşturduğu bu eser katalogları, küresel ölçekte hak ettiği değeri görememekte, rekabet gücümüz zayıflamakta ve sektörel olarak büyük bir kırılganlık yaşamaktayız. Türkiye müzik endüstrisinin sürdürülebilirliği ve uluslararası alanda hak ettiği yere gelebilmesi adına, yerel ekonomik koşulları gözeten, adil ve şeffaf politikaların hayata geçirilmesi büyük bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bu doğrultuda, taşıdığımız kaygıları Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile de açık şekilde paylaşmış bulunuyoruz. Dijital platformların yerli sanatçılara ve sektöre karşı daha sorumlu ve hakkaniyetli davranmasını sağlamak adına, uygulanabilecek düzenlemeler ve yaptırımlara ilişkin istişare ve ortak çalışmalarımız kararlılıkla sürmektedir.”