Muazzez Ersoy: Sahnede assolist günlük hayatta Kasımpaşa çocuğuyum

◊ Çok fit ve çok genç görünüyorsunuz. Nedir bunun sırrı?

- Bunun özel bir sırrı var mıdır bilmiyorum ama şöyle söyleyeyim; benim gece hayatım yok. Gece hayatım tamamen işimle ilgili. Konserim varsa, benim tek gece hayatım o. Bir de davet, açılış, işte özel organizasyonlar olursa binde bir giderim. Alkolü kesinlikle ağzıma sürmem.

◊ Hep mi böyleydiniz?

- Hep böyleydim. Hiçbir zaman bir yudum da olsa alkol alıp sahneye çıkan biri olmadım. Hiç kullanmadım. Evcimen bir yapım var. İşim bitti mi direkt evime dönerim. Arada sırada sevdiğim dostlarımla yemeğe çıkıp onlarla sohbet etmek, yemek yerken keyifli ortamın tadını çıkarmak en çok sevdiğim şey. Uykuma çok dikkat ederim. Hemen hemen 34-35 yaşımdan beri tuzu, unu, şekeri bıraktım. Ve günde bir kere yemek yerim. Yani öyle günde üç-dört öğün ya da ara öğün yoktur bende. Artık midem alıştı. Tek öğünün dışında bir şey yediğim zaman beni rahatsız ediyor.

◊ Ne oldu da bu düzene geçtiniz?

- Ankara’da ikamet ettiğim günlerde bayağı kilo almıştım. 55 kilodan 85’e çıktım. “Ben zayıflayacağım, bu halimi beğenmiyorum” dedim. Çünkü annem kiloluydu, babam çok zayıftı. “Ben annem gibi kilolu olmak istemiyorum” dedim ve çok sert, katı bir rejime girdim. Artık geceleri yatağın içinde böyle oturup “Açım, doymuyorum” diye ağlıyordum. Ama o kiloları verdim. 50-52 kiloya indim. 34 beden giymeye başladım. Ondan sonra dedim ki; “Muzo eğer kilo almak istemiyorsan kendine hayat boyu sürecek bir plan kur...”

EN İNAT ETTİĞİM KONU KİLOYDU

◊ Şu an kaç beden giyiyorsunuz?

- Dar kalıpta 40 oluyor. Normal kalıpta 38. Hatta 36 giydiğim de oluyor.

◊ Zayıflamak gibi kafaya koyup da uyguladığınız başka bir konu oldu mu hiç hayatınızda?

- Olmuştur ama en inat ettiğim konu bu. Mesela 10 sene, 20 sene önce aldığım bir kıyafet şu an üzerime oluyor.

◊ Modaya ilginiz var mı?

- Var tabii. Benim için marka da hiç önemli değil üstelik. Hoşuma giden, proporsiyonuma yakışan bir şey oldu mu, onu alır giyerim.

◊ Dolabınızın olmazsa olmaz parçaları neler?

- Eşofman olmazsa olmazlarım. Blue jean, smokin ceketler, tişörtler... Bir de spor ayakkabılarım.

◊ Bir assolist dolabı gibi değil o zaman dolabınız.

- Kasımpaşa’da doğdum, Kasımpaşa’da büyüdüm. Orta halli bir ailenin çocuğuyum. Annem emekli, babam dolmuş şoförüydü, sonra taksiciliğe başladı. Yani ben orada mütevazı bir semtin insanı olarak yetiştim. O ruhu kaybetmedim, kaybedemedim. Yani sahnede assolistim, sanatçıyım. İhtişamı sahnede severim. Ama günlük hayatımda o Kasımpaşa’da yetişen kız çocuğuyum hâlâ. Yani assolist gibi olmak istemiyorum. Halkın içinden gelmişim, o mütevazi semtten çıkmışım, hâlâ o ruhtaki insanım.

EGO NASIL BİR ŞEY BİLMİYORUM

◊ Hiç şöhretin büyüsüne kapıldığınız olmadı mı?

- Yok. Ego nasıl bir şey, onu tanımla desen tanımlayamam. Çünkü hissetmedim. Sahneden indikten sonra ben Kasımpaşa’da doğmuş, büyümüş, o mütevazı semtin çocuğuyum. Ama sahnede farklıyım. Ego, kapris hiç benim ruhumda olan şeyler değil. Tam bir sahne kadınıyım. Aslan burcuyum. Aslan burcu zaten sahneyi, tiyatroyu, sahne dünyasını temsil ediyor. Sahnede ben başka bir alemdeyim. Şarkılarımı okurken, insanlarla göz göze buluştuğumda, hatta sahneden inip insanların ellerini tuttuğumda başka biriyim. Sahneden indikten sonra da dediğim gibi o mütevazı semtin çocuğuyum.

◊ Biz sizi magazinde pek görmediğimiz, aklımızda sahnedeki halinizle yer ettiğiniz için sportif kıyafetli haliniz gözümüzde canlanmıyor belki de...

- Günlük hayatımda, mesela alışverişe çıktığımda üstümde ya bir kot vardır ya da eşofman. Ben biraz da rahatıma düşkünüm. Sanatçıları biz nasıl biliriz? Hep böyle makyajlı, bakımlı. Ben onun tam tersiyim. Bir ruj sürmek bile bana yük geliyor. Doğal olmayı çok seviyorum. Benim bütün şatafatım sahnede. Onun dışında ben alelade, sıradan biriyim.

◊ Günümüzde güzellik algısı estetik müdahalelerle bütünleşti. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz? Estetiğiniz var mı?

- Var. Dişlerimi yaptırdım. Göz kapağı operasyonu geçirmiştim. Senede bir kere alın çizgilerim oturmasın, iz yapmasın diye özel bir bakımım var, bu... Yüzle oynamayı çok fazla tasvip etmiyorum. Çünkü insanın yüz ifadesi, hatları, mimikleri çok değişiyor. Allah’ın yarattığı o doğal güzelliğin, doğal görüntünün bozulmaması lazım.

ALLAH’A ŞÜKÜR DNA’M GÜZEL

◊ Cilt bakım rutinleriniz var mı?

- Benim çocukluğumdan beri alışkanlığımdır; yüzümü meşhur kükürtlü sabunumla, bol köpükle yıkarım. Kremimi sürerim, çıkarım. Rutinim bu. Onun dışında pek fazla bakmıyorum kendime. Allah’a şükürler olsun DNA’m güzel.

◊ Yolda sizi görenler şaşırıyormuş. Aldığınız en ilginç yorum ne oldu?

- Bir mağazaya gittim. Bir kadın, eşine “Aa Muazzez Ersoy, bakar mısın” dedi. Eşi döndü baktı bana. “Bu çocuk mu Muazzez Ersoy?” dedi. Ben şoke oldum. Beni çocuk gibi gördü. Makyajım yoktu, üzerimde de eşofman vardı. Bu tepki bayağı bana enteresan gelmişti. Bir taraftan da hoşuma gitti.

ŞÖHRET HASTASI DEĞİLİM

◊ Sizinle alakalı “Şöhretten vazgeçmiş” diye bir yorum okudum. Siz şöhreti seven sanatçılardan mı oldunuz, yoksa mesleğinizin bir getirisi olarak görenlerden mi?

- Ben şöhreti çok seven biri hiçbir zaman olmadım. Şöhretten vazgeçmiş olabilirim ya da olmayabilirim ama şöhret hastası değilim. Ünlü olma hastası değilim.

TORUNUM BENİM GENÇ SEVGİLİM

◊ Oğlunuzu bu camiadan uzak yetiştirdiniz. Bu sizin bilinçli tercihiniz mi oldu?

- Tabii ki benim istediğim bir şeydi ama bunu çocuğum da istedi. “Bir sanatçının oğlu olarak göz önünde olmayı hiçbir zaman istemiyorum. Çünkü sanatçı olan sensin, ben değilim” diyordu. Aynen de ona göre yaşadı. Şu anda yurtdışında, Almanya’da yaşıyor.

◊ Ne iş yapıyor?

- Bilgisayar üzerine. Aynı zamanda NFT sergileri var. Müzik sektörüyle alakası yok onun.

◊ Torununuzla aranız nasıl?

- İyi. O da yurtdışında. Orada okuyor.

◊ Nasıl bir anne, nasıl bir babaannesiniz?

- Vallahi herhalde iyi bir anneyimdir. Tabii bunu oğlumun cevaplaması daha doğru olur. Çocuklarımın geleceği için çok çırpındım. Elimden ne geliyorsa aklımın, gücümün yettiği kadar yapmaya çalıştım. Babaanne olarak da herhalde evladımdan daha fazlasını torunuma yapmışımdır diye düşünüyorum.

Torun başka bir şey. Bana mesela babaanne demez, “Muzo’m” der. Yazın Bodrum’a yanıma gelirdi, biz onunla gezerdik. Gece kulübüne giderdik, dans ederdik. 19 yaşına geldi. “Genç sevgilim” diyorum ona. Evlat çok güzel, evladın meyvesi daha çok güzel.

ALTIN İMZAM NOSTALJİLERİM

◊ Sanat hayatınıza dönüp baktığınızda, “Altın çağım” dediğiniz dönem hangisi?

- Anne sözü dinleyerek nostaljileri yaptığım dönem. Benim altın imzam nostaljilerimdir. Bunu da bana rahmetli annem söylemişti. Onun aklına bile gelmezdi o şarkıların bana böyle bir zirve yaşatacağı, böyle bir ışık tutacağı.

AŞK İSTEMİYORUM BEN BÖYLE MUTLUYUM

◊ Bir röportajınızda “Artık âşık olacağımı zannetmiyorum” demişsiniz. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz?

- Aşk eski bir yalan, Adem’le Havva’dan kalan.

◊ Aşk insanın hayatına bir anda gelir ya, ona da mı inanmıyorsunuz?

- Yok ona inanırım. Nerede rastlayacağını, nerede karşılaşacağını bilemezsin. Küt diye önüne çıkar belki de anlamazsın. Yani bilinmezliği var, bilemezsin. O yüzden de şansın yaver giderse olur.

◊ Geldiğinde “hayır” der misiniz?

- Ben istemiyorum. Huzurlu yaşam güzel. İsteyeni bulsun. Ben böyle mutluyum. Hiç şikâyetim yok.

◊ İlişkide en baskın özelliğiniz nedir?

- Aşırı kıskanç bir yapım yok benim. Veya despot da değilim. Bana karşımdaki insan nasıl davranıyorsa, ben de o şekilde davranırım.

◊ Bir ilişkide sizce olmazsa olmaz şey nedir?

- Yalın bir ilişki olması lazım. Her iki tarafın da birbirine sevgisinin, saygısının bütünlüğü önemli. Zaten ilişkilerde saygı yoksa hiçbir şey olmaz.

◊ Aldatılsanız ne tepki verirsiniz?

- Aldanır.

HAYALİM MÜZİKAL

◊ Müzikle ilgili yeni çalışmalarınız var mı?

- Bir proje albümü için çok güzel bir şarkı okudum. Ama şu anda bekliyor albüm. O yüzden daha fazla detay veremiyorum.
◊ İçinizde ukde kalan bir şey var mı?

- Yıllardır hep istediğim bir şey vardı ama bir türlü nasip olmadı. Çok güzel, çok devasa, geniş çaplı, dünya versiyonunu içeren bir müzikal istiyorum. Böyle bir projeye yatırımcı bulmak çok zor. Dünyanın bütün renklerinin içinde olduğu bir müzikal hayalim.