Mücadele etmenin sonu “İstanbul sürgünü” oldu! Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Kamu görevlisine amiri ya da siyasetçi taktıysa “Seni Çemişgezek’e, Şırnak’a gönderelim de aklın başına gelsin” denilirdi. Evet mahrumiyet bölgesiydi ama ülkemizin doğal güzellikleriyle de en özel ilçeleriydi. Ancak Şırnak’ın Uludere, Cizre, Mardin’in Nusaybin, Diyarbakır’ın Lice, Kulp ilçeleri de terör nedeniyle belalı ilçeleriydi. O tayinleri durdurmak için çok mücadele edilirdi. Tayin durdurmanın da bazı kuruluşlarda bir bedeli olduğu söylenirdi.
Kamuda dik durmak, hakkını savunmak, yasaların gereğinin yerine getirilmesini istemek günümüzde kolay değil. Tehdit aracı olarak artık, Hakkari, Siirt, Şırnak denilmiyor. “Bak, seni İstanbul’a sürerim, sürdürürüm” deniliyor. Yani, İstanbul artık kamu görevlileri için gerçekten tam anlamıyla sürgün yeri olmuş!
BU KEZ DURUMU ZOR
Bitlis Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nde şef kadrosunda çalışan Orhan Bozkurt, haksızlıklara hep baş kaldırmış, “Görevde yükselme sınavlarında yapılan haksızlıkları belgeleriyle gündeme getirip tam beş kez mahkeme kararıyla iptal ettirmiş. Haksızlığa uğrayanlar, hep Orhan Bey’i mücadelesinden dolayı kutlarken, haksız biçimde yükselen, ancak, dava açılınca yükseldiği görevi elinden alınanlar ise tam anlamıyla Orhan Bey’in düşmanı olmuş.
“Sürdürürüz” dediklerinde hep, “Beni sürdürseniz daha nereye sürdüreceksiniz? Batman’da çalışırken dava açtığım ve sınavı iptal ettirdiğim için Kocaeli’ye, sınavda 9 sorunun yanlış olduğunu belirleyip dava açtığım için Diyarbakır’a, yine dava açtığım ve sınavı iptal ettirdiğimde bu kez Bitlis’e tayin edildim. Mülakatta yaşanan haksızlıkları da mahkemeye taşıdım, iptal ettirdim” diyordu. Bu mücadeleyi hep “Şef” unvanıyla yaptı.
BEN DEĞİL, MAHKEME
Birinde, genel müdür makamına çağırttı, sınav iptal ettiren Orhan Bozkurt’u. “Senin yüzünden iş yapamıyoruz. Bütün sınavları iptal ettiriyorsun” diye bağırıp çağırdı. O “Sayın genel müdürüm sınavı ben iptal etmiyorum, mahkeme iptal ediyor. Gerekçelerimi haklı buluyor. Yazık değil mi hakkı yenilenlere?” diye cevap veriyor.
Orhan Bozkurt, hakkı olmadan görevde yükselenleri de isim isim biliyor. Sınava girmeden şube müdürü yapılanları ortaya koydu, dava açtı, hepsinin atamasını iptal ettirdi. Yani, torpille yükselenlere karşı amansız bir mücadele veren bir kamu görevlisi.
O ŞİMDİ SÜRGÜNE GÖNDERİLİYOR
Şube Müdürü Oran Bozkurt’un dört çocuğu var. Birisi üniversitede, birisi lisede öğrenim görüyor. Birisi, iki hafta oldu bir şirkette asgari ücretle çalışmaya başlayalı. En büyük oğlu ise başka bir ilde yaşıyor. Eşi ise engelli. Maaşı 60 bin lira.
Orhan Bey’in bu kez başı ciddi olarak dertte. Çünkü, kendisine ”Sürgüne gönderileceği” söylendiğinde, geçen yılın Ağustos ayında atandığı Bitlis’ten sonra ya Hakkari’ye, Batman’a, Şırnak’a gönderileceğini düşündü. Bin 644 kilometre uzağa gönderilebileceğini hiç düşünmemişti. Zaten tayinini Batman’a ya da yakın başka illere yapılması için dilekçe de vermişti. “Yok öyle değil, senin sürgün yerin İstanbul! Bu hafta sonuna kadar buradan ilişiğini kesmen gerekecek” dendiğinde, başından kaynar sular döküldü. Yalnız Orhan Bozkurt için değil, tek maaşlı tüm kamu görevlileri için en büyük sürgün yeri İstanbul’du.
SINAVINI İPTAL ETTİRDİKLERİ
Engelli eş, birisi üniversitede, birisi lisede okuyan iki evlat. Tek maaşı dışında başka bir geliri yok. İstanbul’da nasıl geçinecek? Nasıl kiralık ev bulacak, yol giderlerini nasıl karşılayacak, Bayburt’ta okuyan kızına nasıl harçlık gönderecek, oğlunun servis ve yemek giderlerini nasıl karşılayacak? Şef Orhan Bozkurt’u İstanbul’a sürgüne değil, talep ettiği Güneydoğu’daki illerden birisine verirseniz torpille, yolsuzlukla, sınava girmeden yükselmelerle mücadelesini sürdürür. Kazanan torpilliler değil, hak edenler olur.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a, İŞKUR Genel Müdürüne sormak gerekiyor, İstanbul’a şef olarak atanabilecek bir tek Orhan Bozkurt’u mu buldunuz? Onun, niçin oradan gönderildiğini incelemeniz, hatta, göndereceğiniz müfettişle olayların soruşturmasını yaptırmanız gerekiyor. Çünkü, bu kişinin Bitlis’ten gitmesi için de her şey yapılmış. Aynı yerde çalıştığı müdürünün de sınavını iptal ettirmiş. Orada, mahkemede haksızlıklarla mücadele eden bir garip şefin görev yapmasını isterler mi?
İstanbul’a gitsin ki, dünyanın kaç bucak olduğunu, geçimin nasıl zor olduğunu öğrensin, bir daha bu işlere kalkışmasın!
Kemer’in eğitimci başkanının öğrencileri, yine başardıAntalya’nın Kemer ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Necati Topaloğlu için öğrenci-öğretmen denilince akan sular durur. Kendisi de emekli öğretmen olduğu için eğitim-öğretim alanında bir belediye ne yapabilirse hepsini yapıyor. Öğrencilerin kırtasiyesi, servisi, kursu, bursu hep düşünülüp, uygulanıyor.
Kemer Belediyesi’nin açtığı Ahmet Erkal Destek Eğitim Kursu’na, lise son sınıf öğrencileri ile önceki dönem mezunları katılıyor. Kurslara büyük ilgi var. Şu anda yeni dönem sınav hazırlıkları da başladı. Bu öğrencilerin kitap, kırtasiye ve diğer ders gereçleri belediye tarafından karşılanıyor. Kursiyerlerin okuldan kurs merkezine, oradan evlerine taşınmasını da belediyeden. 13 öğretmen, 350 adayı iki grup halinde sınava hazırladı. İşte sonuçlar:
BURS, SERVİS, KIRTASİYE
İlk 2.000 içinde iki derece, ilk 3.000 içinde altı derece, ilk 5.000 içinde sekiz derece, ilk 10.000 içinde 14 derece, ilk 50.000 içinde 41 derece, ilk 75.000 içinde 54 derece, ilk 150 bin içinde 103 derece elde edildi. Başkan da, kurs yöneticileri de, öğretmenlerde sonuçtan memnun.
Necati Topaloğlu’nun öğrenciye hizmeti bitmiyor. Kemerli olup da üniversite öğrenimi gören 990 öğrenciye her ay 2.500 lira, bu yıl da 3.500 lira destekte bulunulacak. Bu para belediyenin kasasından değil, hayırseverlerin desteğiyle yürüyor. 2025-2026 öğretim yılında yaklaşık 6.500 öğrencinin birinci sınıftan ortaokul son sınıf dahil olmak üzere kırtasiyelerini belediye hazırladı bile. Geçen dönem olduğu gibi yeni dönemde de yaklaşık 1.400 lise öğrencisinin servis giderlerini belediye karşılayacak.
Eğitim-öğretim denilince Necati Hoca’nın yeri her zaman ayrı tutuluyor.


