Muhammed Yakut ölümünden saatler önce önce beni aradı ve dedi ki…
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
İsmail Saymaz
Pazartesi günü.
Saat 17.07.
WhatsApp’ıma Almanya’ya ait bir numaradan şu mesaj düştü:
“Ben Muhammed Yakut, ararsanız sevinirim, önemli.”
Mesajı görünce şaşırdım.
Çünkü Yakut’un 30 Nisan’dan beri Hollanda’da tutuklu olduğunu biliyordum.
Demek, tahliye edilmişti.
Aradım.
Telefonu Yakut açtı.
Sesi, yoğun bakımdan çıkmış bir hasta kadar yorgun ve bitkin geliyordu.
Bir-iki saat önce salıverildiğini söyledi.
Türkiye’den bir gazeteciye ulaşıp numaramı bulmuş.
İçeride çok sıkıntı çektiğini, 15-16 kilo verdiğini söyledi. “İki gün sonra önemli açıklamalar yapacağım” dedi.
Ne söyleyecek, çok merak ediyordum.

Delilerin Delisi
Yakut, 1972’de Diyarbakır’da doğdu.
İstanbul Ataşehir’de yaşıyordu.
İki çocuğu var.
Yağma suçundan arandığı için 2023’te Kapıkule Sınır Kapısı’ndan geçip Almanya’ya gitti.
Wesel’e yerleşti.
Yeğeni olan korumasıyla birlikte yaşıyordu.
‘Delilerin Delisi’ adlı bir YouTube kanalı açıp bazen bildiklerini, bazen duyduklarını Diyarbakır ağzıyla ve yer yer küfürler ederek anlattı. Zaman zaman başka Youtube kanallarına konuk olup gündemi yorumladı.

Önal ile yakın arkadaş
Yakut, son aylarda, ifşaatları en az kendisininkiler kadar dikkat çeken bir isimle arkadaş oldu.
O kişi, Cemil Önal.
Önal da aslen Diyarbakırlı.
Kıbrıs’ta 2022 yılında casino’cu Halil Falyalı’nın öldürülmesini azmettirdiği iddiasıyla Türkiye tarafından kırmızı bülten çıkarılan Önal, Hollanda’ya kaçmıştı. 2023’te Hollanda’da tutuklanan Önal, 16 ay tutuklu kaldı.
Tahliye edilince kapıda onu Yakut karşıladı.
Önal, iade edilmemek için “FETÖ’cüyüm” bahanesiyle iltica başvurusu yaptı.
‘Bugün Kıbrıs’ gazetesinden Ayşemden Akın ile yaptığı, 14-20 Nisan 2025 tarihlerinde üç bölüm halinde yayınlanan söyleşisinde, Falyalı’ya ait beş kasetin kendisinde olduğunu iddia etti. Falyalı’nın Türkiye’de bir eski bakan ve cumhurbaşkanı yardımcısına rüşvet verdiğini öne sürdü. Önal’ın iddiaları Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta günlerce konuşuldu.
Çömez’le buluşacaklardı
Yakut ve Önal, bildiklerini anlatmak için İyi Parti’nin Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’i Hollanda’ya davet etti.
1 Mayıs’ta Den Haag şehrinde buluşmak üzere sözleştiler. Yakut, bir gün önce araçla Almanya’dan Hollanda’ya geçerken, sınırda durduruldu. Türkiye’nin çıkardığı kırmızı bültenden ötürü Zutphen Cezaevi’ne kondu.
Önal’ı arayarak, “Elinizden geleni yapın, bir avukat ayarlayın” dedi.
Önal, Almanya’daki avukat arkadaşını aradı.
“Çıkması lazım. Yardımcı ol” dedi.
Efe, cinayetin şahidi
O avukatın adı, Bayram Bozkurt.
Türkiye, Bozkurt’u 2009 yılında Erzincan’da açılan Ergenekon Davası’ndan biliyor. Adı rüşvete bulaşınca ‘Gizli Tanık Efe’ kod adıyla, dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk aleyhinde ifade vermişti.
Bozkurt, rüşvetten ihraç edileceği için istifa etti.
Sonradan adı, ‘Hakan Aslan’ diye değiştirilerek, yeniden savcı yapıldı.
15 Temmuz’dan sonra saklandığı evden kaçarken ayağını kırdı ve yakalandı. Bu kez FETÖ aleyhine ifade verdi. Serbest bırakılınca Yunanistan üzerinden Almanya’ya kaçtı.
Şu an Avrupa’daki Türk kaçakların Türkiye’deki dava ve soruşturmaları için danışmanlık veriyor.
Bozkurt, Önal’ın yardım çağrısı üzerine 1 Mayıs’ta Hollanda’ya geçti. Bir Türk’e ait olan ‘Rijswijk Hoevevoorde Oteli’nin kafesinde buluştular. Sohbet ettikleri sırada bir saldıran, Önal’a 6-7 el ateş etti.
Bozkurt, şahit olduğu cinayeti bana 13 Mayıs şöyle anlatmıştı:
“Arkadan birinin geldiğini gördüm. Kafasını çevirir çevirmez, Cemil'e doğru koşmaya başladı. Fark ettiğimde hareketlenmişti. Göbek tarafına silahı koymuş. Çıkardı. ‘Yapma!’ diye bağırdım. Ayağa kalktım. Silahla kafasına önce ateş etti. Onu gördüm, sonra eğilerek kaçmaya çalıştım. Tak tak tak diye 6-7 defa saydırdı.”
Tetikçi ve bir suç ortağı tespit edildi.
Ne var ki bugüne kadar yakalanamadılar.
Bozkurt, bana Önal ve eşinin CIA ile görüştüğünü söylemişti. Önal’ın, elindeki kasetlerden söz ettiğini anlatarak, “İlgili yerlere verdim, bunlar benim güvencem” dediğini kaydetmişti.
Önal’ın cenazesi 13 Mayıs’ta Diyarbakır’da defnedildi.
Yakut ise bugünlerde cezaevindeydi.
Suikast girişiminden ötürü cezaevi değişti
Yakut, yaklaşık üç hafta önce bir suikast girişiminden ötürü 80 kilometre uzaktaki Vught Cezaevi’ne kondu.
Tek başınaydı.
61 gün tutuklu kaldı.
30 Haziran’da tahliye edildi.
Yakın bir arkadaşı Yakut’u saat 12.30’da cezaevinin kapısında karşıladı.
Arkadaşına “İçeride zor zamanlar geçirdim” dedi.
İstihbaratçılarla görüştüğünü anlattı.
“Cemil Önal’ı kimin öldürdüğünü biliyorum” dedi ancak isim vermedi.
Çok tedirgindi.
Suikast girişiminden korkuyordu.
Duisburg’a gittiler.
‘Hasret’ adlı Türk lokantasında yemek yediler. Yakut’un birkaç arkadaşı onlara katıldı.
Yemekten sonra evine bıraktılar.
Akşam 19 sularında koruması ve şoförü geldi.
Happy Garden
Bir Türk’e ait ‘Happy Garden’ adlı mekana doğru yola çıktılar. Bu mekanın bir bölümü restoran, bir bölümü ise saunaydı.
Yakut, “Birisiyle konuşmaya gideceğim” dedi.
Mekana 50 metre kala araçtan indi.
Korumasıyla birlikte yürüdü.
Onları mekanın önünde bir Türk karşıladı.
Yakut, “İçerisi sağlam mı?” diye sordu.
Adam “Sağlam” dedi.
Yakut, korumasına “Bekleyin, bir iki saate geleceğim” dedi.
İçeri girdi.
Saat 21.30 sularında korumasını aradı.
“Arkadaşımla konuşacaklarımız var, bekleyin” dedi.
Fakat 01.00’e kadar ses çıkmadı.
Koruması ve şoförü kapıya gittiğinde mekanın kapanmak üzere olduğunu gördü.
Garson “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu.
Onlar Yakut’u tarif edince “Bir saat önce öldü” dedi.
Gerçekten de koruma ve şoför beklerken mekana ambulans gelmişti. Fakat ambulansın Yakut için geldiğini düşünmemişlerdi.
Kalp krizi mi, kokain mi?
Yakınları Yakut’un restoranda tek başınayken kalp krizi geçirip öldüğünü iddia ediyor. Bir diğer kaynağım ise Yakut’un saunada aldığı kokainin hayatına mal olduğunu öne sürüyor. Yakut’un yakınları bu iddiayı reddediyor.
Bugün otopsisi yapılacak.
Yarından sonra cenazesi İstanbul’a gönderilecek.
Ne biliyordu?
Cemil Önal’ın failleri bulunamamış ve bu cinayet aydınlanmamışken, Muhammed Yakut şüpheli şekilde hayatını kaybediyor. Suikast girişimi nedeniyle cezaevi değiştirilen Yakut, tahliye edildiği gün ölüyor.
Bu tesadüf olabilir mi?
Restoranda mı, saunada mı öldüğü bile belirsiz.
Kalp krizinden mi, başka bir sebeple mi can verdi, bilinmiyor.
Sizce de bir tuhaflık yok mu?
Yakut, kendisini cezaevinin kapısında karşılayan yakın arkadaşına “Cemil Önal’ı kimin öldürdüğünü biliyorum” dedi.
Bana da iki gün sonra açıklama yapacağını söyledi.
Cemil Önal cinayetine dair ne biliyordu?
Önal’ın “Elimde” dediği beş kayıp kaset hakkında bilgi sahibi miydi?
İki gün sonra hangi bilgileri açıklayacaktı?
Acaba Yakut, bütün bu bildiklerinden ötürü öldürülmüş olabilir mi?


