MURAT ÖZBOSTAN Uğurcan topu yönetime atmasın
Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
1- Milli kalecinin daha önce de Trabzonspor'dan ayrılması gündeme gelmiş fakat gitmeyeceğini birçok kez söylemişti. Şu anda ise kariyerine başka bir takımda devam etmek istiyor.
2- Trabzonspor'a gelmiş bir teklif yok ama F.Bahçe Başkanı Ali Koç, Trabzonspor'a 15 milyon Euro bonservis, Uğurcan'a 3.5 milyon Euro maaş önermeyi planlıyor.
Hatta, "G.Saray'ın teklif ettiği rakam neyse üzerine çıkmaya hazırız" demiş.
3- Uğurcan, Trabzonspor kaptanı ve kaledeki başarısıyla Şenol Güneş'ten sonra efsane olacak bir isim. Trabzonspor başkanının Uğurcan için özellikle yurt içinden bir takımla pazarlık masasına oturacağını düşünmüyorum.
4- Uğurcan, ayrılmayı kafasına koyduysa açıklamalı. Sessiz kalarak topu yönetime atmak olmaz.
5- Satılmayacak futbolcu yoktur ama bazı oyuncuların değeri farklıdır. Teklifler büyükse ve Trabzon bundan menfaat sağlayacaksa yapacak bir şey yok. Önemli olan Uğurcan'ın bir karar vermesi…
***
BEŞİKTAŞ'IN TAŞLI YOLLARI
Beşiktaş, yine zor bir yolculuğun eşiğinde. Hem ekonomik hem sportif anlamda kulübün kaderini belirleyecek adımların atıldığı bir süreçten geçiyoruz. Geçtiğimiz günlerde yapılan olağanüstü genel kurul, bunun en somut göstergesiydi. Özellikle Dikilitaş Projesi, kırılma noktalarından biri olmaya aday.
Başkan Serdal Adalı, projeyi kongre üyelerine kabul ettirebilmek için ciddi bir mesai harcadı. Anlattı, ikna etti, defalarca yüz yüze görüşmeler yaptı. Sonunda proje onay aldı. Fulya Projesi'ne dair yetkiler alınamamış olsa da, Dikilitaş'tan beklenen 200 milyon Euro'luk gelir, Beşiktaş'ın ekonomik olarak nefes almasını sağlayabilir. Bu, transfer dönemini de rahatlatacak bir gelişme olarak öne çıkıyor. Ama para her şey değil. Hatta futbolda çoğu zaman doğru kullanılamadığında hiçbir şey değil. Beşiktaş'ın artık akıllıca kararlar vermesi gerekiyor. Kimler kalacak, kimler gidecek, hangi oyuncular takviyeye ihtiyaç duyulan noktalara ilaç olabilir? Tüm bu soruların cevabı, kulübün gelecek sezonki pozisyonunu doğrudan belirleyecek
KADRO KÖTÜ DEĞİL
Bir gerçek var: 'Kimse Beşiktaş'tan F.Bahçe ve G.Saray gibi "yüksek gövdeli" transferler beklemesin.' Çünkü o bütçeler yok. Ama bu bir dezavantaj mı? Bence hayır. Doğru futbolcularla, karakterli isimlerle, takımı yukarı taşıyacak profillerle Beşiktaş yarışın içinde kalabilir. Hatta kalmalı. Mevcut kadro kötü değil. 4-5 doğru takviye ile şampiyonluk bile mümkün. Ancak burada hassas bir nokta var, o da teknik direktör konusu. Solskjaer, futbol dünyasında saygı duyulan bir isim. Nezaketi, duruşu, futbol bilgisi tartışılmaz. Ama burası Türkiye. Saha içi kadar saha dışının da önemli olduğu, sert söylemlerle kulüp haklarını korumanın gerektiği bir futbol iklimindeyiz. Zarafet burada çoğu zaman yanlış anlaşılıyor.
Beşiktaş, sezonu erken açıyor. Avrupa maçları kapıda. Takvim yoğun, baskı büyük. Eğer sezonun başında işler kötü giderse, ilk fatura teknik adama, ardından yönetime kesilir. O yüzden artık her karar dikkatle atılmalı. "Bir kez düşünüp uygulamak" devri bitti. Artık "Yüz kez düşünüp bir kez adım atma" dönemi. Beşiktaş'ın önü açık ama yolları taşlı. Bu taşlara takılmadan ilerlemek istiyorsa, hem aklıyla hem kalbiyle hareket etmeli.
***
G.SARAY DAHA NE KADAR BEKLEYECEK
G.Saray'da Osimhen belirsizliği hâlâ sürüyor ve iş artık dayanılmaz bir hâl aldı. Kulüpten gelen cevaplar ise tam bir sessizlik duvarı; ne taraftar ne basın ne de kulüp içi kaynaklar net bir şey söyleyemiyor. Bir futbolcu adeta G.Saray'ı kilitledi. "Kalacak mı?" sorusu, artık sıradan bir soru olmaktan çıktı. Bir yanda Suudi Arabistan'dan gelen dev teklif, diğer yanda İngiltere'den cazip seçenekler var. Osimhen, G.Saray net bir seçenek olduğu için psikolojik olarak rahat gibi görünüyor. Oysa yapması gereken, "G.Saray'ı seviyorum, burada kalmayı tercih ettim" demek. Ama böyle bir cümle haftalar önce söylenmeliydi. Bu kadar bekletmeye hakkı yok.

İtalya medyası her gün yeni bir haberle gündemi meşgul ediyor; Napoli cephesi ise sessiz. Onlar için mesele maddi. G.Saray'ın 10 milyon artı 15 milyon Euro'luk teklifi bile, Osimhen için 'Yan cepte duran bir zarf" haline geldi. İşin ilginci, kulüp resmi bir açıklama yapıp futbolcunun kararını artık netleştirmesini dillendirmiyor. Öğrendiğim kadarıyla, kulüp içinde "Bu transfer olmasa da olur" diyen yöneticiler bile var. Çünkü artık koca G.Saray camiası bir futbolcunun tekelinde olmamalı. Hele hele bu rakamlar ortadayken, bu belirsizlik kabul edilemez. G.Saray'ın bu kadar kritik bir konuda net mesajlar verememesi, içten içe bir yara olarak kalacak gibi görünüyor. Bu işin netleşmesi, herkes için hayati önem taşıyor.


