MÜSİAD Genel Başkanı: Karz ı Hasen, ahlakı ve insan onurunu merkeze koyuyor

Genel Merkez'de düzenlenen MÜSİAD Karz-ı Hasen Sandığı 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Özdemir, 35 yıllık serüveni geride bırakan derneklerinin üretimden sanayiye, istihdamdan ihracata kadar birçok alanda Türkiye'ye katkı sağlamış bir kurum olduğunun altını çizdi.

"Karz-ı Hasen, ahlakı ve insan onurunu merkeze koyuyor." diyen Özdemir, "Kültür o kadar önemli ki siz ne kadar strateji geliştirirseniz geliştirin, eğer o strateji kültürünüze uygun değilse tarumar olur." ifadesini kullandı.

Özdemir, "Karz-ı Hasen, bugün buraya geldiyse bugüne kadarki başkanlarımızın, emektarlarımızın çok emeği, hakkı var. MÜSİAD'ımız Karz-ı Hasen gibi gerek İslam iktisadı ekseninde gerekse sosyal kültürel alanlarda benzer birçok alt kurum ve kuruluşu oluşturmakta başarılı olur ileride." diye konuştu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise Karz-ı Hasen sandığının güzel şekilde ilerlemesinin altında yatan en temel sebeplerden birisinin kurallar silsilesinin içinde hareket etmesi ve o kurumsal yapıyı koruyabilmek olduğunu vurguladı.

Olpak, Karz-ı Hasen'in kurallar içerisinde hareket ettiğini belirtti.

MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Başkanı Mahmut Asmalı da "Tek kanatlı kuş uçmaz. Çift kanatlı olmak lazım. Bir tarafınız dünyalık işler için çarparken, öbür kanadımızın da mutlaka maneviyat için Allah rızası için cenneti kazanmak için çabalaması lazım." şeklinde konuştu.

Asmalı, MÜSİAD'ın, Karz-ı Hasen, zimem defteri, iyilik gemileri, İdlib'deki MÜSİAD köyü ve bunun yanında yaptıkları birçok faaliyet gibi sosyal alanda da çok aktif bir dernek olduğunu kaydetti.

Mahmut Asmalı, iş adamının maddi durumu yoksul olan, çaresiz duruma düşmüş insanlara bizzat kendi eliyle o yardımları dağıtmasının, onlara destek olmasının çok anlamlı olduğunu dile getirdi.

MÜSİAD Karz-ı Hasen Sandığı Başkanı Mustafa Aktaş ise "Zekat, sadaka, Karz-ı Hasen'i sadece bir ibadet değil, toplumsal huzurun ve ekonomik adaletin teminatı olarak görürüz. MÜSİAD olarak bizler bu köklü, ahlaki ve toplumsal devri yaşatmak ve günümüz ekonomik şartlarında ihtiyaç sahibi kardeşlerimiz için Karz-ı Hasen sandığını kurduk." açıklamasında bulundu.

Bu sandığın ticari kazanç aracı değil, tam tersine MÜSİAD üyelerinin maddi katkılarıyla oluşturulan bir iyilik havuzu olduğunu vurgulayan Aktaş, şunları söyledi:

"İhtiyaç sahipleri, bu havuzdan faizsiz, menfaatsiz kısa vadeli borç alarak geçici sıkıntılarını aşabilmekte ve sonra bu borçlarını geri ödeyerek aynı kaynağın başkalarına ulaşmasına vesile olmaktadır. Karz-ı Hasen, faizsiz, karşılıksız ve sadece Allah rızası için verilen borçtur. Kalpleri birbirine yakınlaştıran, darda kalan kardeşimize 'Ben senin yanındayım.' deme biçimidir."

Aktaş, "Bugün bizler MÜSİAD çatısı altında bu mirası yeniden canlandırmak, Kur'an ve sünnetten ilhamla modern dünyada uygulanabilir bir hale getirmek için çalışıyoruz. Sandığımız sadece mali destek grubu değildir, aynı zamanda güven, dayanışma ve sorumluluk bilinci merkezidir." değerlendirmesini yaptı.

İş dünyasının temsilcileri olarak sadece kar değil, hakkaniyetli paylaşım ve sosyal adaleti iş hayatına ve topluma yansıtmakla yükümlü olduklarını vurgulayan Aktaş, bu sistemin aynı zamanda Kuran-ı Kerim'de defalarca geçen Allah'a güzel borç vermek anlayışının modern yansıması olduğunu kaydetti.

Mustafa Aktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Nitekim Bakara suresi 245. ayetinde şöyle buyurur: 'Kim Allah'a güzel bir borç verirse Allah onu kat kat artırarak geri öder.' Sizler bu çağrıyı ekonomik model olarak değil, inanç ve sorumluluk olarak görüyorsunuz. MÜSİAD Karz-ı Hasen sandığı sadece ihtiyaç sahiplerine destek değil, aynı zamanda verenler için de arınma, bereket ve manevi kazanç kapısıdır. Bu sistemle hem insanımıza sahip çıkıyor hem de ekonomik krizlerin, yüksek faizlerin, borç sarmalının, insan onurunu zedeleyen etkilerine karşı güçlü duruş sergiliyoruz."

Bugüne kadar birçok kişiye el uzattıklarını anlatan Aktaş, "Kimi borcunu kapattı, kimi yeniden ayağa kalktı. En önemlisi ise bu destekle yalnız olmadıklarını hissettiler. Biz biliyoruz ki ekonomik destek kadar insanın kendini değerli hissetmesi de önemlidir." şeklinde konuştu.

Karz-ı Hasen sandığının ümmet bilinci projesi olduğunu vurgulayan Aktaş, "Bizler bu çalışmayı, sosyal yardımlaşmayı kurumsallaştıran, güven esasına dayalı kardeşlik mekanizması olarak görüyoruz. İnşallah bu çatı altında daha çok hayır işlenecek." ifadelerini kullandı.

KAYNAK: AA